Dinlenmenin yaşam kalitesine olumlu etkileri, bilim dünyasında artık sorgulanmayan bir gerçek haline geldi. Araştırmacılar, uykunun sağlığa fayda sağlamadığı hiçbir alan olmadığını ortaya koyuyor. Uykusuzluk; Alzheimer, kanser, kalp rahatsızlıkları ve depresyon gibi birçok ciddi sağlık sorunuyla doğrudan bağlantılı. Peki, kaliteli bir uykuya nasıl ulaşılır? İşte detaylar...
Kaliforniya Üniversitesi Berkeley'de sinir bilimi ve psikoloji profesörü Matthew Walker, uyku üzerine yaptığı çalışmalarla bu alanda çığır açan isimlerden biri.
Milyonlarca insanın verilerini inceleyerek kaleme aldığı kitabında Prof. Dr. Matthew Walker, "Uyku, dünya üzerinde var olan en demokratik ve en ucuz sağlık sistemidir" ifadesini kullanarak uykunun erişilebilir ve evrensel bir sağlık kaynağı olduğunu belirtiyor.
Bu çarpıcı tespit, uykunun sadece bir dinlenme eylemi olmadığını, aynı zamanda hayati bir sağlık bileşeni olduğunu ortaya koyuyor.
UYKUSUZLUK HASTALIKLARA DAVETİYE ÇIKARIYOR
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, bilimsel araştırmalar, yeterli uyku alamamanın beynimiz ve vücudumuz üzerinde ciddi tahribatlara yol açtığını gösteriyor.
Alzheimer, kanser, kalp krizi, obezite, diyabet, depresyon ve hatta intihar eğilimleri gibi pek çok rahatsızlık, uykusuzlukla doğrudan veya dolaylı olarak ilişkilendiriliyor.
Vücudumuzdaki temel fizyolojik sistemler ve beyin fonksiyonları uyku sırasında yenilenirken, uyku eksikliği bu yenilenme sürecini aksatarak sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor.
SAĞLIKLI BİR UYKU İÇİN ALTIN TAVSİYELER
Uykunun bu denli önemli olmasına rağmen, birçok kişi kaliteli bir uykuya ulaşmakta zorlanıyor. Peki, dinlendirici ve kaliteli bir uyku deneyimi için neler yapılmalı? Prof. Dr. Matthew Walker, bu konuda altın değerinde öneriler sunuyor:
DÜZENLİ UYKU SAATLERİ
Vücudunuzun biyolojik ritmini dengelemek, kaliteli bir uykunun ilk adımıdır. Her gün aynı saatte yatağa girip aynı saatte uyanmak, uyku düzeninizi oluşturmanın temelini atar. Özellikle her gün aynı saatte uyanma alışkanlığı kazanmak, akşam saatlerinde doğal bir yorgunluk hissi yaratarak uykuya dalmanızı kolaylaştırır.
ODA KARANLIĞI ÖNEMLİ
Melatonin hormonu, vücudun uyku-uyanıklık döngüsünü düzenleyen kritik bir hormondur. Bu hormonun yeterli seviyede salgılanabilmesi için karanlık bir ortam şarttır.
Yatmadan bir saat önce odanızdaki ışıkları azaltın. Ayrıca, elektronik cihazlardan yayılan mavi ışık, melatonin üretimini olumsuz etkilediğinden, uyumadan en az bir saat önce telefon, tablet ve bilgisayar gibi cihazların kullanımını bırakın.
SERİN ORTAMDA UYUYUN
Dinlendirici bir uyku için ideal ortam sıcaklığı büyük önem taşır. Beyniniz ve vücudunuzun optimum uyku kalitesi için normalden yaklaşık 1 derece daha düşük bir sıcaklığa ihtiyacı vardır. Bu nedenle, yatak odanızın sıcaklığını yaklaşık 18 derece civarında tutmak, daha derin ve kesintisiz bir uyku sağlamanıza yardımcı olur.
YATAĞINIZ SADECE UYKUYA AİT OLSUN
Eğer yatağa girdikten sonra 20 dakikadan uzun süre uyuyamıyorsanız, yataktan çıkıp başka bir odada uyku hissi gelene kadar farklı bir aktiviteyle ilgilenin.
Kitap okumak veya televizyon izlemek gibi rahatlatıcı eylemler seçebilirsiniz, ancak bunları yatağınızda yapmaktan kaçının. Yatağınızı sadece uyku ile ilişkilendirmek, beyninizin burayı bir uyku alanı olarak algılamasına ve uyku kalitenizin artmasına yardımcı olur.
UYARICI MADDELERDEN UZAK DURUN
Gün içinde tüketilen kola, kahve ve çay gibi kafein ve tein içeren uyarıcılar, sinir sistemini aktif tutarak uykuya dalmayı zorlaştırır. Prof. Dr. Matthew Walker, kahvede bulunan kafeinin vücutta 12 saate kadar aktif kalabildiğini belirtiyor. Bu nedenle, uykuya daha kolay dalmak ve kaliteli bir uyku çekmek için bu tür maddelerin alımını uykudan 12 saat önce kesmeniz öneriliyor.
ALKOL TÜKETİMİNE DİKKAT
Genel kanının aksine, alkol rahat bir uykuya yardımcı olmaz; aksine uyku kalitesini ciddi şekilde bozabilir. Uyku öncesi yüksek miktarda alkol tüketimi, uyku döngünüzü olumsuz etkileyerek kesintili ve dinlendirici olmayan bir uykuya neden olabilir.