Milyonlara dev müjde! Kredi faizleri siliniyor, destek ödemeleri erkene çekildi! İşte o en ballı kişiler!

Milyonlara dev müjde! Kredi faizleri siliniyor, destek ödemeleri erkene çekildi! İşte o en ballı kişiler!

Milyonlaca çiftçi tarımsal alanda kullanmak için kredi kullanmışlardı, krediyi ödemekte zorlanan ve yeni destekler bekleyen çiftçilere yeni haberlerimiz var. İşte haberin detayları...

14 mayısta seçim olacağı duyurusu yapıldıktan sonra birçok alanda ve durumda yapılan vaatler gündeme gelmeye başladı. Tarımla ilgili çok önemli bir yazı kaleme alan ve bu konuda her zaman uyarılarda bulunan iktisatçı Ali Ekber Yıldırım, Altılı Masanın ortak mutabakat metnini inceleyerek çiftçilerle ilgili müjdeli haberi yazdığı bir yazıyla duyurdu. Çiftçiye verilen tarımsal destekler kaldırılacak, kredi faizleri kaldırılacak, tarımda elektrik ve su tarifeleri düşürülecek. Detaylar haberimizde…

yardım

ÇİFTÇİLERİN ALDIĞI KREDİNİN FAİZLERİ SİLİNECEK. TARIMSAL DESTEK ÖDEMELERİ ARTACAK. MAZOT, GÜBRE, YEM VE TOHUM GİBİ DESTEK ÖDEMELERİ ERKEN ÖDENECEK

Ekonomim.com'dan Ali Ekber Yıldırım'ın "Millet İttifakı’nın vaatleri tarımda sorunları çözmeye yeter mi?" başlıklı yazısı

Seçimler öncesinde Millet İttifakı oluşturan altı partinin liderlerinin katıldığı bir toplantıda “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” kamuoyuna açıklandı. 44 sayfa ve 2.000'den fazla makale ile metin ayrıca tarım, beslenme, kırsal kalkınma, iklim değişikliği ve diğer konularda kritik taahhütler içeriyor.

İlk önce “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” nin farklı görüşlere sahip altı siyasi partinin üzerinde uzlaştığı bir metin olduğunu ve seçimi kazandıkları anda verdikleri vaatleri yerlerine getirmesi gerektiğini hatırlatmakta fayda var.

Tarım vaatleri bizim için yeni değil. O zamana kadar verilen sözler verildi ama birçoğu yerine getirilmedi. Altı kişi sözlerini tutabilecek mi!?Önce seçimi kazanmaları gerekiyor. Bir kez seçildikten sonra, bu taahhütler önceliklere ve zaman çizelgelerine bağlanmalıdır. Bazıları hemen kullanılabilir. Bazı şeyler kanunsuz uygulanamaz. Bazıları uzun süre dayanır, bazıları hiç uygulanmaz.

KURUMSAL DÜZEYDE NELER YAPILACAK?

Millet İttifakı’nın “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” kapsamındaki vaatlerden bir bölümü kurumsal yapı değişikliğini öngörüyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın adı "Tarım, Orman ve Gıda Güvenliği Bakanlığı" olacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ise İklim, Çevre ve Orman Bakanlığı olarak teşkilatlandırılacaktır. Tarım ve ormancılık ikiye ayrılacak. Bakanlığın adının değiştirilebilmesi için mevzuat değişikliği gerekiyor.

Tarım Bakanlığı'nın merkez ve taşra teşkilatı "tarımda dönüşümü sağlayacak” şekilde yeniden düzenlenecektir.

Bakan yardımcılığı kaldırılacak ve bakan yardımcısı görevine iade edilecek. Bakan yardımcılığı sisteminin tarıma katkısı olmadığı söylenebilir. Mevcut uygulamada, bakan yardımcıları öncelikle 'siyasi atamalar' olduğundan, her bakan yardımcısı bir bakan olmaya çalışmaktadır.

“Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kurulları ve ofisleri lağvederek görev ve yetkilerini ilgili bakanlık ve kurumlara devredeceğiz.” deniliyor. Tarımla ilgili bir kurul yok. Sağlık ve Gıda Kurulu kapatılacak.

Büyükşehir kanunu ile mahalleye dönüştürülen köyler yeniden yasal statüsüne kavuşacaktır.

Tütün Kanunu ile kurulan “Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu”, Şeker Kanunu ile kurulan “Türkiye Şeker Kurumu” ve Biyogüvenlik Kanunu ile kurulan Biyogüvenlik Komisyonu daha sonra kapatılmıştır. Bu üç kurumun şu anda yeniden inşa edilmesi planlanıyor.

Bakanlığın yeniden adlandırılması, tarım ve ormancılığın ayrılması, Devlet Müsteşarlığının yeniden getirilmesi ve en önemlisi kurumsal "köy"ün yeniden tanıtılması önemli ve olumlu adımlar olacaktır. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın yeniden canlanmasını ve Biyogüvenlik Ajansı'nın genetiği değiştirilmiş organizmalarla (GDO'lar) ilgilenme yetkisi altında Tütün ve Şeker Yasaları tarafından oluşturulan iki kurumu tartışabiliriz. Bu kurumların nasıl çalıştığı önemlidir.

TARIMSAL DESTEKLER, FİYAT, KREDİ VE ÜRETİME İLİŞKİN VAATLER

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) hükümeti altında 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu'nun 21. Maddesine göre, çiftçilere verilen tarımsal destekler Gayri Safi Milli Hasıla’nın en az %1'i kadar olmalıdır. 2006 yılından bu yana bu hüküm hiç uygulanmadı. Ulusal İttifak bu maddeyi uygulamayı taahhüt eder. Tarımsal destekler, bölgesel farklılıklar dikkate alınarak, havza bazlı üretim ve verimliliğe dayalı, sürdürülebilir ve etkin bir şekilde uygulanmaktadır.

Tarımda kullanılan hafif yağlar üzerindeki ÖTV kaldırılacak ve çiftçilere gübre ve tohumluk bedellerinin %50'si sübvanse edilecek.

Elektrik tarifeleri tarım için indirimli olup, sulama ve elektrik tarifeleri hasattan sonra tahsil edilmektedir.

Tarımsal taban fiyatlar maliyetler, döviz kurları, enflasyon dikkate alınarak belirlenmekte ve çiftçilere makul bir gelir sağlamaktadır.

Tarımsal alım fiyatları ekimden önce ilan edilmekte, mazot, gübre, yem ve tohum gibi girdiler çiftçiler tarlayı sürmeden önce verilmekte, sağım, büyükbaş hayvan kesimi ve diğer destekler üretim tarihinden itibaren 90 gün içinde ödenmektedir.

Tarımsal sübvansiyonlarla ilgili temel sorun, çok geç duyurulması ve çok geç ödenmesidir. Bugüne kadar atanan tarım bakanlarının neredeyse tamamı tarlalara tohum dökülmeden tarım yardımlarını açıklayacaklarını söylediler ama hiçbiri başarılı olamadı. Ulusal İttifak da aynı şeyi vaat ediyor. Bakalım yapabilecek mi Ayrıca mazot, gübre, tohum ve enerji bir çiftçinin üretim maliyetlerinin en önemli kalemleridir. Bu girdilere sağlanan vergi kredileri ve sübvansiyonlar, üretim ve maliyetler ve dolayısıyla fiyatlar üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Umarım bu sözler tutulur.

ÇİFTÇİNİN KULLANDIĞI KREDİNİN FAİZİ SİLİNECEK

Ziraat Bank yine çiftçi bankası olacak. Çiftçilerin bankalardan ve çiftçi kredi birliklerinden aldıkları kredilere uygulanan faizler kaldırılacak ve yeniden yapılandırılacaktır. Zirai tahvillerin geri ödeme planları hasat dönemi sonrasında belirlenmektedir. Tarım yatırımlarına şartlı finansman desteği sağlanmaktadır.

Çiftçinin Tarım BAĞ-KUR Prim ödemelerinin hasattan sonra faizsiz olarak ödeneceği ve sağlık sigortasından yararlanabileceği belirtildi.

Ziraat Bankası ve tarım kredisi vaatleri çok genel ve yüzeysel. Ziraat Bankası çiftçiden başkasına kredi verir mi Özel bankalardan kredi geri ödemeleri zaten hasat dönemine göre yapılıyor. Tarımsal yatırım da kredi kazanıyor. Belirleyici faktörler, kredi faizleri ve çiftçilerin ödeme gücüdür. Bunların iyileştirilmesi gerekiyor. Tabii ki, anahtar kredileri yeniden yapılandırmak ve faiz oranlarını iptal etmektir.

HAYVANCILIK, MERA, YEM, ET VE SÜT İLE İLGİLİ VERİLEN SÖZLER

Parite uygulamasına geçilmesi süt ve et üreticilerini artan yem fiyatlarından koruyacaktır.

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) aracılığıyla hayvancılıkla uğraşan ancak yeterli mali kaynağa sahip olmayan ailelere sübvansiyon, ucuz kredi ve ucuz damızlık desteği sağlanmaktadır.

Yem bitkilerinin yetiştirilmesi teşvik edilmekte ve kullanımı desteklenmektedir.

Genişletilmiş veterinerlik hizmetleri ile buzağı ve kuzu ölümleri azalacaktır. Veterinerlik hizmetlerinde kullanılan aşıların yerli üretimi teşvik edilmektedir. Suni tohumlama ücretsiz ve yaygındır.

Kanatlı sektörü, besi hayvanı yetiştiricilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için Ar-Ge desteği alıyor.

Mera belirleme ve sınır çalışmaları zamanında tamamlanacak, kapatılan meralar yeniden açılacak ve tüm otlatmalar serbest bırakılacaktır.

Arıcılığın standardizasyonunu sağlamak için kovan standardizasyonu, bal çeşidi ve kalıntı izleme projeleri uygulanmaktadır. Bal sektöründe kalite standartları getirilmekte, sahte ve tağşişle ürünlere karşı gerekli kontroller yapılmaktadır. Arıcılar barınma, yol yardım ve sigorta, enerji elektrik, barınma, şeker ihtiyacı ve ekipman ihtiyaçları gibi konularda yardım alıyor.

Deniz ve iç sularda sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliği ve balıkçılığı desteklenmektedir.

Günümüzde tarımın en sorunlu alanlarından biri de hayvancılıktır. Bu vaatlerle bu alandaki sorunlara çözüm bulmak zor. Hayvancılık ve ithalata dayalı bir politikası vardır. Bu politika nasıl değişecek? Çiğ sütün fiyatı nasıl belirlenir? Süt-yem eşitliği sözde ama bu nasıl sağlanacak, bu ve bunun gibi birçok soru cevap bekliyor. Gerekirse, sorunları ve çözümleri dinlemek için hayvancılık sektörü temsilcileriyle kapsamlı toplantılar düzenleyerek bu bölüm güncellenmelidir.

KOOPERATİFÇİLİK VE ÖRGÜTLENMEDE NELER YAPILACAK?

Üretici kooperatifleri güçlendirilmekte ve desteklenmektedir. Üretici grupları ve kooperatifler gibi tarımsal örgütlerin kurumsal kapasiteleri güçlendirilmekte ve etkin hale getirilmektedir. Kooperatiflerin finansman ihtiyacını karşılayabilecek sermaye yoğunlaşması, kitlesel fonlama ve benzeri uygulamalar ulusal kooperatiflere uyarlanarak şeffaf bir gözetim sağlanmaktadır.

Tarımsal kredi birliklerinin temel işlevleri gübre, ilaç, tohum ve yem gibi dışa bağımlı tarımsal girdilerin üretimine yatırım yapılmasını sağlamak ve girdi fiyatlarına istikrar kazandırmaktır.

Süt Üreticileri Derneği, Damızlık Üreticileri Derneği gibi kuruluşlar daha etkin hale geldi ve amacına hizmet etti.

Kooperatiflere, birliklere ve üretici birliklerine verilen taahhütlerin de teyit edilmesi gerekmektedir. Bu vaatler, tarım kuruluşlarının ve kooperatiflerin başarılı olmasına izin vermeyecektir. Örgütsel enflasyonun yaşandığı göz önüne alındığında, ya mevcut örgütleri işler hale getirmek ya da kooperatifleri, üretici birliklerini, ziraat odalarını ve diğer kuruluşları birleşmeler yoluyla etkinleştirmek ve yeni modeller oluşturmak önemlidir, etkin ve verimli çalışması gerekir.

EKSİKLİKLER VE TARTIŞILACAK VAATLER

Millet İttifakı’nı oluşturan 6 parti tarım, gıda, su, toprak, çevre, iklim krizi ve diğer konularda bir metin üzerinde uzlaşmış. Bu kadar uzun bir metinde çok doğru, yerinde ve olması gereken vaatler de var, eksiklikler, eleştirilecek yanları da var. Örneğin, böyle bir metinde son 20 yılda 10 kez gündeme getirilen zeytin sahalarının madenciliğe açılması konusunda “zeytin sahalarının madenciliğe açılmasına kesinlikle izin verilmeyecek” diye bir madde okumak isterdim.

Yine son yıllarda moda olarak yayılan ve birçoğu mera veya tarım arazisine yapılan tarıma organize sanayi bölgeleri ile ilgili olarak tarım topraklarını, meraları koruyucu bir bakış açısı olması gerekirdi. Aksine, “Tarım Organize Bölgeleri kurarak sanayi, lojistik ve pazarlama faaliyetlerini birbirine entegre edeceğiz. Tarım Organize Bölgelerinin demiryollarına entegrasyonunu sağlayacağız.” denilerek daha fazla tarım toprağının heba edilmesine yol açılabilir.

Yine ithalatla ilgili net bir söylem yok. İthalata dayalı politikadan üretim politikasına geçiş daha net vurgulanabilirdi. İthalatla ilgili şöyle deniliyor: “Tarımsal ürün ithalat izinlerini, yeter miktarda üretilmeyen veya üretilme imkanı olmayan ürünler ile Dahilde İşleme Rejimi ile sınırlı tutacak ve rekabetçi bir ortamda şeffaf bir şekilde vereceğiz. Hasat dönemi öncesi ve hasat döneminde ithalata izin vermeyeceğiz.”

İhracat ve son dönemde birçok üründe uygulanan ihracat yasakları ile ilgili ne yapılacağı pek belli değil.

Tarımsal girdilerde dışa bağımlılığı azaltmak için araştırma ve geliştirme destekleri verileceği, gübrede yeni tesisler kurulacağı ifade ediliyor, ancak bu girdilerde hammaddede de dışa bağımlılık yüzde 90’lar seviyesinde. Tesis yapsanız bile hammadde dışarıdan alınacak. Alternatif çözümler bulmak gerekir. Yani soya yerine ikame bir ürün koymazsanız her sene 3 milyon ton soya ithalatı devam eder.

Özetle, yazdıklarımızın yanı sıra iklim, su, toprak, kırsal kalkınma, köyler ve daha birçok konuda vaatler var. Bunların hepsini bir yazıya sığdırmak elbette mümkün değil. Yeri geldikçe onları da yazar, konuşuruz.

ORTAK POLİTİKALAR MUTABAKAT METNİ’NDE DİKKAT ÇEKEN BAZI VAATLER

Her 5 yılda bir tarım ve hayvancılık sayımı yapacağız.

Su havzalarını, sulak alanları ve su varlığımızı koruyacak, varlığını sürdürmesini sağlayacak, ayrım gözetmeksizin herkesin ücretsiz, güvenilir suya erişim hakkını yasal güvenceye kavuşturacak bir Su Kanunu’nu derhal çıkaracağız.

Çiftçilerimizin traktör, biçerdöver, tarım makinaları gibi tarımsal üretim araçlarının ve canlı hayvan varlığının hiçbir şekilde haczedilmemesini sağlayacağız.

Tarımsal ürünlerin yurt içi ve yurt dışı pazarlarda yer bulması için markalaşmaya ağırlık vereceğiz.

Küçük aile çiftçilerine örnek projeler yaparak hibeyle destekleyeceğiz.

Köylerimizde sosyal yaşam alanları kuracağız.

Köy okulları ve sağlık ocaklarını yeniden açacağız.

Ziraat Mühendisi, veteriner hekim, ziraat teknikeri gibi en az bir teknik personeli üretim desenine göre bir köyden sorumlu tutacağız.

Konya’daki Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nü, Bahri Dağdaş İklim Değişikliğine Adaptasyon Merkezi olarak hizmet verecek yapıya kavuşturacağız.

Atatürk Orman Çiftliği projesine sahip çıkarak aynı isimle bir Tarım Bilimleri Akademisi kuracak, bu akademide tarım teknolojilerini geliştirip akademiyle bağlantılı olarak kurulacak olan tarım meslek liselerinin eğitim altyapısını tamamlayacağız.

Şehir tarımını ve topraksız dikey tarımı destekleyeceğiz.

Tarım topraklarımızı ve meralarımızı koruyacağız.

Az topraklı ve topraksız çiftçilerimizi topraklandıracağız.

Tarlasını ekemeyen, bahçesine, bağına bakamayan yaşlı, engelli başta olmak üzere ihtiyaç sahibi çiftçiye, üretimden hasada kadar destek vererek milli servetin yok olmasına izin vermeyeceğiz.

Toprak analizini zorunlu hale getirecek, çiftçimizin analizleri ücretsiz yaptırabilmelerini sağlayacağız.

Başta sulama kanalları olmak üzere GAP, KOP ve DAP projeleri kapsamındaki altyapı yatırımlarının tamamlanmasına öncelik vereceğiz.

Tarımsal ve işlenmiş gıda ürünlerinde tarladan çatala kayıp noktalarını belirleyerek gıda israfını önleyeceğiz

Pestisit kullanımını sıkı denetimlere tabi tutacağız.

Nitratlı gübre dışında organik, organo-mineral gübreler de dahil tüm gübre çeşitlerinde uygulan karekod sistemini çiftçiye mali yük olmaktan çıkartacağız.

Mevsimlik tarım işçilerinin kayıt sistemi ile takibini oluşturacağız.

Öne Çıkanlar
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN