Nefesinizin her zaman taze olmamasından veya kötü kokmasından dolayı sosyal ortamlardan çekiniyor olabilirsiniz. Bu, oldukça yaygın bir durumdur ve endişelenmenize gerek yok çünkü etkili çözümleri mevcuttur.
DİŞ VE DİŞ ETİ SAĞLIĞININ ÖNEMİ
Ağız hijyeni, dişler ve diş etleri arasındaki boşluklarda, dilin girintilerinde ve diş köklerinde yerleşen bakterilere karşı sürekli bir mücadeleyi gerektirir.
Eğer bu bakteri tabakası temizlenmezse, zamanla birikerek ciddi diş eti rahatsızlıklarına yol açabilir.
Düzenli ve doğru diş fırçalama ile bakteriyel plak oluşumunu engelleyebilir, böylece hem diş eti hastalıklarının önüne geçebilir hem de nefesinizin daima ferah kalmasını sağlayabilirsiniz.
AĞIZ KOKUSUNUN TEMEL NEDENLERİ
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, ağız kokusunun (halitozis) en önemli nedenlerinden biri, diş eti çekilmesi olarak da bilinen periodontitis rahatsızlığı.
Birleşik Krallık'taki yetişkin nüfusunun yaklaşık yüzde 50'sinin bu diş eti probleminden muzdarip olduğu biliniyor.
Onarıcı Diş Hekimliği'nden Doç. Dr. Praveen Sharma'ya göre, ağız kokularının yaklaşık yüzde 90'ı ağız boşluğundaki sorunlardan kaynaklanır.
SİSTEMİK HASTALIKLAR VE AĞIZ KOKUSU İLİŞKİSİ
Doç. Dr. Praveen Sharma, ağız kokusunun geriye kalan yüzde 10'luk kısmının ise, ağız kokusu şeklinde belirti veren sistemik hastalıklardan kaynaklandığını belirtiyor.
Kötü yönetilen diyabet (şeker hastalığı) veya gastrointestinal (mide-bağırsak) sorunlar yaşayan hastalar bu kategoriye dahil edilebilir.
Ayrıca, düşük karbonhidratlı diyetler de keskin bir nefese yol açarak ağız kokusu oluşumuna zemin hazırlayabilir.
FERAH BİR NEFES İÇİN 6 ETKİLİ İPUCU
SORUNUN KÖKÜNE İNİN: DİŞ ETİ İLTİHABI (GİNGİVİTİS)
Dişleriniz ve diş etleriniz arasına yerleşen bakterilerin temizlenmemesi, mikro yaraların oluşmasına ve ardından diş eti kanamalarına yol açabilir.
İyi haber şu ki, diş eti hastalığının erken evresi olan gingivitis (diş eti iltihabı) geri döndürülebilir bir durum.
Dişlerinizi fırçalarken diş etlerinizin kızarık, şiş veya kanayıp kanamadığını kontrol edin.
Bu belirtileri fark etseniz bile hemen endişelenmeyin; çünkü harekete geçmek için hala vaktiniz var.
Kanayan veya hassas bölgeleri fırçalamaktan kaçınmak içgüdüsel olabilir ancak doğru fırçalama tekniğini öğrendikçe bu hassasiyet zamanla azalır.
BİLİNÇLİ FIRÇALAMA TEKNİKLERİ
Çoğu sağ elini kullanan birey, farkında olmadan ağzının sol tarafını; sol elini kullananlar ise sağ tarafını daha uzun süre fırçalar.
Bu durum, daha az dikkat edilen bölgede daha fazla iltihaplanmaya neden olabilir.
Hangi elinizi kullandığınızın bilincinde olun ve ağzınızın her iki tarafını da eşit süre ve özenle fırçalamaya gayret edin. Bu, ağız hijyeni için kritik bir adım.
FIRÇALAMA TEKNİĞİNDE USTALIK
Dişlerinizi fırçalarken belli bir sistematiğe sahip olun ve acele etmeyin. Her dişin dış, çiğneme ve iç yüzeyleri olmak üzere üç yüzeyi olduğunu unutmayın; hepsi özenle temizlenmeli.
Pek çok kişi için şaşırtıcı olabilir ancak diş fırçalama için önerilen minimum süre iki dakika.
Birçok insan diş fırçasını dişe 90 derecelik dik bir açıyla tutup ileri geri bastırarak fırçalar ancak bu yöntem diş eti çekilmesine neden olabilir.
Önemli olanın fırçalama tekniği olduğunu unutmayın. İster manuel ister elektrikli diş fırçası kullanın, küçük dairesel hareketler yapmaya özen gösterin.
Diş fırçasını dişe yaklaşık 45 derecelik bir açıyla tutarak nazikçe fırçalayın. Diş fırçasının kıllarını alt dişlerde diş etinin içine doğru, üst dişlerde ise yukarıya, diş eti çizgisinin içine yönlendirerek fırçalayın.
Bu yöntemle diş eti çizgisi altında gizlenen bakterileri etkili bir şekilde uzaklaştırabilirsiniz.
DOĞRU ZAMANDA FIRÇALAMA ALIŞKANLIĞI
Pek çoğumuza yemeklerden hemen sonra diş fırçalamanın doğru olduğu öğretildi. Ancak bu yaklaşımı yeniden değerlendirmekte fayda var.
Yiyeceklerdeki asitler, diş yüzeyindeki koruyucu minenin ve altındaki dentinin yumuşamasına neden olur; bu nedenle yemek sonrası hemen diş fırçalamak diş minesine zarar verebilir.
Bunun yerine, ya yemeklerden önce dişlerinizi fırçalayın ve ardından ağzınızı suyla çalkalayın ya da dilerseniz yemek sonrası yarım saat bekleyip fırçalayın.
Bu bekleme süresi, tükürüğünüzün yiyeceklerdeki asidi nötralize etmesine olanak tanır. Günde iki kez ikişer dakika diş fırçalamak ideal olsa da, bazı kişiler için günde bir kez doğru şekilde fırçalamak da yeterli olabilir.
Uyku sırasında tükürük akışının azalması, bakterilerin gece boyunca dişlerinize daha fazla zarar verebileceği anlamına gelir.
Bu yüzden dişlerinizi günde bir kez detaylı temizleyecekseniz, en uygun zaman akşamdır.
Diş fırçalama alışkanlığını günlük rutinlerinizle ilişkilendirmeyi deneyin. Örneğin: "Uyanırım, dişlerimi fırçalarım. Yatmadan önce, dişlerimi fırçalarım."
Bu tür alışkanlıklar, düzenli bir fırçalama rutini oluşturmanızı kolaylaştırır ve diş sağlığınızı destekler.
DOĞRU DİŞ TEMİZLİK ARAÇLARINI SEÇİN
Orta sertlikte kıllara sahip bir diş fırçası kullanın. Ayrıca, kıl veya kauçuk arayüz fırçaları kullanmayı alışkanlık haline getirin. Bu fırçalar, dişler ve diş etleri arasındaki bakterileri temizlemeye yardımcı olur.
Hangi diş macununu seçerseniz seçin, florür içerdiğinden emin olun; çünkü florür, diş minesini güçlendirir ve çürümelere karşı daha dirençli hale getirir.
Eğer diş eti hastalığının erken belirtilerini yaşıyorsanız, ağız gargarası da kullanmaya değerdir; çünkü plak ve bakteri birikimini azaltmaya yardımcı olur.
CİDDİ DİŞ ETİ HASTALIKLARINI FARK EDİN
Eğer periodontitis (diş eti çekilmesi) ilerlerse, dişler arasında boşluklar oluşmaya başladığını fark edersiniz ve dişi tutan kemik eridikçe dişler gevşeyebilir.
Bu durum kontrol altına alınmazsa, kemik kaybı o kadar ciddi bir seviyeye ulaşabilir ki dişler düşebilir. Ayrıca, sürekli ağız kokusu da yaşayabilirsiniz.
Bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, derhal bir diş hekimine başvurmanız kritik önem taşır.
ANINDA FERAH NEFES İÇİN EK ÖNERİLER
Bol su için: Ağzınız kuru kaldığında bakteriler daha kolay çoğalabilir. Yeterli su tüketimi, ağız kuruluğunu önleyerek ağız kokusunu azaltmaya yardımcı olur.
Dilinizi temizleyin: Bir dil temizleyici kullanarak dilinizi düzenli olarak temizleyin. Bu, yiyecek parçacıklarını, bakterileri ve ölü hücreleri uzaklaştırır. Bu unsurların hepsi ağız kokusuna yol açabilir.
Nefesinizi kontrol edin: Nefesinizin ne kadar ferah olduğundan emin değilseniz, bu görevi güvendiğiniz bir arkadaşınıza ya da aile üyenize bırakın. Ancak kime soracağınızı dikkatlice seçmeyi unutmayın.
