Pop müziğin efsanevi isimleri, 1959 Eurovision sahnesinden de akıllara kazınan Alice ve Ellen Kessler’in ölümü, sanat camiasını ve sevenlerini yasa boğdu. Ancak ikizlerin hayata veda etme şekli, manşetlere taşındı. Kendi kararlarıyla yaşamlarına son veren Kessler kardeşler, Almanya'daki yasal çerçeveyi kullanarak, gönüllü yardım eşliğinde ötanaziyi tercih etti. Kardeşlerin bu kararının, "uzun süre düşünülerek alındığı" ve herhangi bir akıl sağlığı sorununun bulunmadığı, yakınları tarafından teyit edildi. İşte tüm detaylar…
DOKTOR VE AVUKAT GÖZETİMİNDE YAPILDI
Almanya'da aktif ötanazi yasak olsa da, anayasanın bireye kendi yaşamına son verme hakkını tanıması, bu süreçte üçüncü kişilerden gönüllü yardım alınmasına imkân tanıyor. Kessler kardeşlerin yaşamlarına son verme süreci de bu yasal prosedürlere uygun olarak bir doktor ve avukatın gözetiminde gerçekleştirildi. İkizler, yaşamı sonlandıran ilaçları kendi iradeleriyle uyguladı. İşlem tamamlandıktan sonra avukatlar, yasal prosedür gereği derhal polis ile iletişime geçti.
EN BÜYÜK DİLEKLERİ GERÇEKLEŞTİ
Alice ve Ellen Kessler’in bu kararı, geçmişte verdikleri bir röportajla da bağlantılı görülüyor. Avrupa pop müziğine damga vuran kardeşler, geçen yıl verdikleri röportajda en büyük dileklerinin "aynı gün hayata veda etmek" olduğunu söylemişlerdi. İkizler, birbirlerinden birinin önce gitmesi fikrine katlanmanın kendileri için çok zor olacağını açıkça ifade etmişlerdi. Bu son karar, kardeşlerin birbirlerine olan bağlılıklarının en çarpıcı göstergesi oldu.
TEK BİR URNADA BİRLEŞMEK İSTEDİLER
Kessler kardeşler, son dileklerini de Alman Bild gazetesine açıklamışlardı. Ünlü pop yıldızları, küllerinin aynı urnada birleştirilerek, daha önce vefat eden anneleri ve çok sevdikleri köpekleri Yello'nun yanına gömülmesini istemişlerdi. Bu vasiyet, kardeşlerin hem hayattayken hem de ölümden sonraki birliktelik arzusunu gözler önüne serdi.
