Kamudaki idari izinde 'kronik' karmaşa

Kamudaki idari izinde 'kronik' karmaşa

Sağlık Bakanlığı'nın idari izin için açıkladığı kronik rahatsızlık listesi karmaşaya yol açtı. AHEF Başkanı Özlem Sezen, kronik rahatsızlığı olan ancak idari izin kriterine uymayan kamu personelinin e-nabızdan sonuç alamayınca aile hekimlerine yöneldiğini açıklayarak, “Vatandaşların hepsi ‘Benim kronik hastalığım var, şekerim, tansiyonum var’ diyerek, aile hekimlerine gelmeye başladı. Sınırlı tanı içerisine girmeseler bile rapor almak istiyorlar. Gereksiz başvurularla bulaş riski artamaya başladı” dedi.

Koronavirüse ilişkin atılan normalleşme adımları çerçevesinde kamu çalışanlarından kronik rahatsızlığı olanların idari izinli sayılacağı açıklandı. Sağlık Bakanlığı da bu rahatsızlıkları sıraladı ve bunlar arasında kanserden, KOAH’a birçok hastalık yer aldı. Bakanlığı açıkladığı listede rahatsızlığı olanların e-nabız sisteminden "idari izne esas Kovid-19 hastalığı için risk grubunda olan kronik hastalık durum belgesi" alabileceği belirtildi.

Aynı zamanda idari izin için hastalık raporu ile birlikte aile hekimlerine de gidilebilecekti. Ancak aile hekimleri tam bir karmaşa içine bırakıldı çünkü Bakanlığın açıkladığı listede hastalıkların ağırlık derecelerine ilişkin kısıtlama getirildi. Yani her kronik rahatsızlığı olan idari izinli sayılmayacağı ifade edildi. Kamu çalışanları rahatsızlıkları Bakanlığın açıkladığı kriter uygun olmamasına rağmen aile hekimlerinden idari izin için rapor istemeye başladı ve vatandaş ile aile hekimleri karşı karşıya geldi.

‘GEREKSİZ BAŞVURLAR BULAŞ RİSKİNİ ARTTIRDI’

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Özlem Sezen, Bakanlığın tanıları kısıtladığını ve bu kişilerden e-nabız sistemi üzerinden belge almasını söylediğini hatırlatarak, “Ancak vatandaşların hepsi ‘Benim kronik hastalığım var, şekerim, tansiyonum var’ diyerek, aile hekimlerine gelmeye başladı. Sınırlı tanı içerisine girmeseler bile rapor almak istiyorlar. Gereksiz başvurularla bulaş riski artamaya başladı. Hem iş yükümüz arttı, hem de şiddet riskiyle karşı karşıya gelmeye başladık” diye konuştu.

‘ÖLÜME VARAN TEHDİTLER’

Sezen aile hekimlerinin sürekli tehdit edildiğinin altını çizerek, “Bize gelenlerin kamuda üst düzey bir yönetici olmasına gerek yok. Bizim halkımız kolay tehdit eden bir dili oluştu. Bizi şikayet etmekten başlayarak, darba ve ölüm tehdidine kadar varıyorlar. Sağlık çalışanlarının aslında hayır demesinin bir nedeni var. Çünkü aldığımız her karar, attığımız her imzanın hukuki ve vicdani bir sonucu var” dedi.

İdari izinler için aile hekimlerinin adres gösterilmesini “Yanlış bir uygulama” olarak değerlendiren Sezen, vatandaşın algısının bütün listedeki hastalıkların idari izinli sayılacağı yönünde olduğunu kaydederek, “Şeker hastası ama normal hayatını devam ettirecek kişi e-nabızda idari izin onaylanmayınca direk aile hekimine geliyor. Uygun değil cevabını alınca ‘Ben hasta olursam sen görürüsün’ diye tehdit şekilde devam ediyor. Orada diyabeti, astımı gördüğünde kendini haklı buluyor” ifadelerini kullandı.

HEKİMLER ULUSLARARASI KODLARA GÖRE KARAR VERİYOR

Bakanlığın hastalıkları uluslararası kodlara göre açıklaması gerektiğinin altını çizen Sezen, hekimlerin kodlara göre karar verdiğini söyleyerek, "Bu kişileri aile hekimlerine göndermek de mağduriyete yol açıyor” dedi.

‘İLK AKLA GELEN AİLE HEKİMİ ANCAK DESTEK KONUSUNDA AKLA GELMEYEN AİLE HEKİMİ'

Koronavirüs sürecinde ikinci basamak hastaneler ve üniversite hastanelerinin hizmetlerinde azaltmaya gidildiğini hatırlatan Sezen, bu dönemde aile hekimlerinin yoğun bir şekilde çalıştığını vurgulayarak, “Sayın Bakanımız bizi sadece alkışlattı. Ne bir pandemi ödeneği, ne bir şey. Her şeyde ilk akla gelen aile hekimi ancak destek konusunda akla gelmeyen aile hekimi” diye dikkat çekti.

Sezen yeni dönemde koronavirüs belirtileri olan hastaların aile hekimine gitmek yerine 112 Acil'i arayarak, hastanelere başvurması gerektiğinin de altını çizerek, aile hekimlerine yapılan her başvurunun bulaş riskini arttırdığını kaydetti.

BAKANLIĞI HASTALIK LİSTESİ NASIL?

Bakanlığın idari izin için açıkladığı hastalıklar şöyle: “"Halen immünsüpressif tedavi alanlar, metastatik veya kemoterapi, radyoterapi alan kanser hastaları, kornea nakli hariç solid organ nakli, kemik iliği-kök hücre nakli yapılan hastalar, kronik obstrüktif veya destrüktif akciğer hastalığı veya status astmatikus hikayesi olan hastalar, insüline bağlı diyabet ve komplike (serebrovasküler, koroner, böbrek, polinöropati) insülüne bağımlı olmayan diabetes mellitus hastaları, komplike hipertansiyon (serebrovasküler, böbrek, konjestif kalp yetmezliği), dekompanse kalp yetmezliği, akut koroner sendrom geçiren hastalar, kronik karaciğer ve böbrek yetmezliği olanlar, serebrovasküler hastalık (inme-kanama) geçirenler)."

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN