KARAR TV'de konuşan Hukukçu Yunus Emre Erdölen, 'Amerika’da halk savaşa karşı olsa bile bu durum siyasetçileri etkilemiyor çünkü onların en sıcak para kaynağı, İsrail lobisinden gelen bağışlar. Fakat ABD’de halk kendi vergileri ile Filistin’in bombalanmasına karşı çıkıyor, normal bir insan sabahtan akşama kadar çalışıyor ve onun vergileriyle İsrail’e silah yardımı yapılıyor' dedi.
KARAR TV'de Yıldıray Oğur'un yorumuyla ekranlara gelen Bi' Karar Ver programına konuk olan Hukukçu Yunus Emre Erdölen, ABD hükümetinin İsrail'e verdiği büyük desteğe karşın halk nezdinde Filistin yanlısı bir tutumun geliştiğine dikkat çekti. Amerika'nın özellikle büyük şehirlerinde yaşayan Yahudi nüfus arasında, Anti Siyonizm'in yüzde 60 seviyelerine ulaştığını belirten Erdölen, 'Amerika'da büyük şehirlerde yaşayan Yahudiler, çoğunlukla solcu ve Anti Siyonist. ABD’deki Yahudilerin yüzde 60’ı İsrail'e yapılan silah yardımının kesilmesini istiyor' ifadelerini kullandı.
Yunus Emre Erdölen, 'Amerika’da halk savaşa karşı olsa bile bu siyasetçileri etkilemiyor çünkü onların en sıcak para kaynağı, İsrail lobisinden gelen bağışlar. Fakat ABD’de halk kendi vergileri ile Filistin’in bombalanmasına karşı çıkıyor, normal bir insan sabahtan akşama kadar çalışıyor ve onun vergileriyle İsrail’e silah yardımı yapılıyor. Amerika’daki Filistin destekçisi öğrenci kulüpleri bugün kurulmadı, on yıllar önce vardı. Ama Türkiye’dekiler yeni açıldı. Amerika’daki Filistin savunuculuğu, çok eski bir hikaye. Ayrıca Amerika’da büyük şehirlerde yaşayan Yahudiler, çok solcu ve anti Siyonistler. ABD’deki Yahudilerin yüzde 60’ı silah yardımının kesilmesini istiyor. ABD’de İsrail’i böylesine eleştirmek, daha önce görülmemişti. Tamam, Trump daha çok İsrailci ama insanlar artık Biden’ın demokrasi hakkındaki fikirlerini önemsemiyor. Fakat Trump’ın ekibinden de Gazze için iyi bir politika çıkmaz' şeklinde konuştu.
'TRUMP'IN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ, İSRAİL LOBİSİ'
'Biden için alarm çanları ön seçimle birlikte çalmaya başladı. Bu ön seçimlerde ABD başkanının en büyük rakibi, Gazze meselesiydi. Bütün eyaletlerde Biden, Trump’ın çok bir fark ile önündeydi. Bu yüzden Biden solcu, genç ve Müslümanları kaybetmek istemiyorsa, İsrail’in Amerikan bombalarıyla Gazze’deki masumları diri diri yakmasını engellemek ve bir barış anlaşmasını kabul etmek durumunda. Bu yüzden Biden, Kasım’a kadar acele ediyor fakat tam tersine Netanyahu da onun kaybedeceğine inandığı için İsrail’e daha yakın olduğunu düşündüğü Trump’ın kazanmasını bekliyor. Çünkü İsrail’in daha radikal planlarını, demokratlara takılmadan hayata geçirebilsin. Trump’ın bu seçimlerdeki en büyük bağışçısı, İsrail lobisi. Ve bu parayı verirken de tek şartları Trump iktidara gelirse eğer Batı Şeria’daki yerleşim yerlerinin İsrail’e ait olduğunu ABD hükümetinin kabul etmesi'
'AB ÜLKELERİNDE, TÜRKİYE'DEKİ GİBİ YÖNETİM DEĞİŞİNCE DÜZEN DEĞİŞMİYOR'
Geçtiğimiz günlerde yapılan AP Seçimlerine dair de kritik değerlendirmelerde bulunan Erdölen, 'Türkiye’de iktidar değiştiği ya da aynı kaldığı zaman, hayatımızda çok büyük şeyler değişiyor. Yani en ufak şeyden en büyük şeye kadar pek çok değişim yaşanıyor. Ama Avrupa ve Amerika gibi yerlerde zaten yönetici değişse de belli politikalar yerinde kalıyor. Belli bir kurum düzeni var ve bu çok oynamıyor tabi eğer aşırı sağ, tek başına iktidara gelmezse. Zaten aşırı sağ yükseldikçe seçimlere katılım oranı da artıyor. O yüzden gençler, insanlar sandığa çok fazla gitmiyor, yüzde 50’liler rekor oy olarak kabul ediliyor. Bundan dolayı insanları sandığa götürmek için popüler kültür, eğlence gibi şeyler ile seçim kampanyaları yapılıyor' dedi.
'HALK, SOL VE LİBERALLERİ SIKICI BULUYOR'
'İkinci bir etken de en başından konuştuğumuz gibi merkez siyaset gündelik hayatı o kadar çok boşladı ki o kadar çok uluslararası krizin içinde boğuluyor ve ikna kabiliyeti o kadar çok azaldı ki bütün bunlar, siyasette gündelik sorunları dile getirenlere bir alan açtı. Bu yüzden oranın eğlencesi de AFD, Jordan Bardella gibi siyaset anlayışları mesela. O yüzden Macron’un partisi o insanlar için çok sıkıcı bulunuyor. Sorbone Hukuk mezunu bir insanın artık kendilerine ders vermesini istemiyor insanlar. Jordan Bardella göçmenlere sosyal yardımı keseceğini ve bu parayı Fransızlar için harcayacağını belirtiyor. Ona karşı merkez sağdaki "Bu Fransız anayasasına ve AİHM’nin kararlarına aykırı" diyerek cevap veriyor. Hangi cevap daha ikna edici oluyor, her şeyden bağımsız ele alındığında Jordan Bardella oluyor. Göçmen ya da insan haklarını savunanlar da bunu ikna edici bir şekilde yapmıyor. Popülizm şu anda Avrupa’da sağın kullandığı ve halkın tepkisini aldığı bir araç. Bunu mesela sol ve liberaller de kullanarak halk ile bütünleşik bir şekilde insan haklarını popüler bir biçimde anlatabilirler ama yapmıyorlar, çok teknokrat bir düşünce kuruluşu gibi duruyorlar. İşte, sağın başarısı, kullandığı araçlardan geliyor…'
