Rıza Türmen: Türkiye Avrupa Konseyi'nden ihraç edilebilir | Bi' Karar Ver

Bi' Karar Ver'e Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen konuk oldu. Türmen, Osman Kavala'nın neden tahliye edilmediği hakkında konuştu ve ciddi uyarılarda bulundu: Önümüzdeki Haziran ayında Kavala serbest bırakılmadığı takdirde Bakanlar Komitesi bir karar alacak ve kararı yeniden AİHM'e gönderecek. AİHM karar uygulanmıyor diye yeni bir karar verirse Bakanlar Komitesi vidaları sıkıştırmaya başlayacak. Bu Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden ihracına kadar gider.

DEMET İLCE | KARAR

Elif Çakır ve Yıldıray Oğur, haftanın ilk 3 günü Bi'Karar Ver'de yazılı, görsel ve dijital medyada öne çıkan haberleri ekranlara taşıyor. Bi'Karar Ver'e bu kez, AİHM Eski Yargıcı Rıza Türmen konuk oldu. Türmen, Osman Kavala'nın tahliye edilmeme durumunu Türkiye'deki hukuksuzluk üzerinden değerlendirdi ve kritik açıklamalarda bulundu.

TÜRKİYE AVRUPA KONSEYİ'NDEN İHRAÇ EDİLEBİLİR

Türmen konuya ilişkin şu çıkarımlarda bulundu:

"AİHM kararında, bu kararın nasıl uygulanacağını yazdı: Dedi ki 'derhal serbest bırakın' dedi. 'Çünkü bu uzadıkça ihlal de uzuyor ve 'kararların uygulanması zorunludur' diyen maddenin ihlaline yol açıyor' dedi. AİHM kararının uygulanıp uygulanmayacağı konusunda hiçbir tartışma olamaz. Bu tartışmadan tamamen yersizdir. Bakanlar Komitesi Türkiye ile ilgili kararlar kabul etti. Burada söylenen şey şu: Bugünkü tutuklama eski tutuklamanın devamıdır. 328 casusluk suçu vardır. Bu AİHM'deki karar, casusluk suçu ile ilgili değildir. Gezi ve hükümeti devirme suçlamasıyla ilgili, tutuklama kararına ilişkindir. Casusluk suçu ile ilgili yeni bir tutuklama vardır. AİHM kararı bu yeni tutuklama için geçerli değildir."

Türmen şöyle devam etti:

"Bakanlar Komitesi, 'biz olgulara baktık, bu olgular eski AİHM kararındaki olguların devamı. O nedenle bu tutuklamada AİHM kararındaki tutuklamanın devamıdır. AİHM kararı bu tutuklama kararı için de geçerlidir. Derhal serbest bırakılsın' diyor. Bakanlar Komitesi nihayet 17 Mayıs 2021'de yaptığı toplantıda bir karar aldı. O kararda bu tutuklamanın eski tutuklamanın devamı olduğunu söylüyor. Bu kararın uygulanmamasından dolayı duyduğu endişeyi belirtiyor. Diyor ki; 'Bakanlar Komitesi bu kararın uygulanması için gereken her şeyi yapmaya hazırdır. Önümüzdeki Haziran toplantısında bu kararı uygulamak için en uygun önlemleri alacaktır.'

Buradan benim anladığım şu: Önümüzdeki Haziran ayında bu karar uygulanmadığı takdirde (Kavala serbest bırakılmadığı takdirde) Bakanlar Komitesi 3'te 2 çoğunlukla bir karar alacak. Bu çoğunlukla alınan Kavala kararı, yeniden AİHM'e gönderecek. Kararın uygun olmaması ayrı bir ihlal konusu çünkü. AİHM karar uygulanmıyor diye yeni bir karar verirse Bakanlar Komitesi vidaları sıkıştırmaya başlayacak. Bu Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden ihracına kadar gider."

HUKUKSUZLUK DÜZENİNİN SİMGESİ

Osman Kavala davasını Türkiye'deki hukuksuzluk düzeninin simgesi olarak tanımlayan Türmen, Kavala'nın avukatlarının hukuk mücadelesi içinde, yargının ise 'hukuksuzluk mücadelesi' içinde olduğunun altını çizdi. 'Osman Kavala dava yığını içine atıldı' diye konuşan Türmen, şöyle devam etti:

"Batı ile olan ilişkiler Kavala ve Demirtaş davasına indirgeniyor. Kavala davasının hukuki zemini kalmadı. Bu hukuksuzluklar karşısında biz çok öfkeleniyoruz. Bir de kendinizi Osman Kavala yerine koyun. AYM, AİHM kararını tanımıyor, yerel mahkemeler AİHM kararını tanımıyor. Hiçbir mahkeme kararının tanınmadığı bir devlet var ortada.

Türmen, şöyle devam etti:

"Türkiye'de İnsan hakları profili çok kötüleşti. Yine adil yargılama problemi ortaya çıktı. İnsan hakları bakımından Türkiye'nin profili çok aşağılarda. Osman Kavala'nın içeride kalması, Türkiye'ye zarar veriyor. Haziran'da hukukun geri dönmesini bekliyoruz."

"SAVCILARIN SESSİZLİĞİ ENDİŞE VERİCİ"

Türmen, suç örgütü lideri Sedat Peker'in art arda gelen ifşaatları sonrası, savcıların harekete geçmemiş olmasını değerlendirdi:

"Endişe olan şey savcıların sessiz kalması. Sedat Peker'in iddialarının doğru olduğu yolunda endişe duyanlar var ki savcılar harekete geçmiyor."

Türmen, yeraltı suç örgütleriyle mücadelenin tek yolunu şöyle değerlendirdi:

"Hukuk devletinin geçerli olmadığı, içinden çürümüşlüğün ve mafyanın hakim olduğu devlet izlenimi vermek devlet bakımından çok kötü bir resim. Bu resmi önleyecek şey hukuk devletinin geçerli olmasıdır."

Sedat Peker'in kardeşi Kutlu Adalı'nın itirafı ile ilgili de konuşan Türmen, Kutlu Adalı davasının yeniden açılabilmesi için yeni olgular olması gerektiğini belirtti.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN