Güleçyüz: Eski CHP ile şimdiki AK Parti rolleri değişmiş gibi bir görüntü veriyor

Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz, KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un konuğu oldu. Yeni Asya Gazetesi'nin yaşadığı zorluklardan ve hukuk mücadelesinden Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı aday profiline kadar gündemin öne çıkan başlıklarını değerlendirdi.

BİRGÜL TEKÇE | KARAR

KARAR Yazarları Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtlayan Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz, darbe dönemleri de dahil bu tarz yıldırma ve baskı politikalarını hiç görmediklerini belirtirken, ''Eski CHP ile şimdiki AK Parti rolleri değişmiş gibi bir görüntü veriyor'' ifadelerini kullandı.

BİAT ETTİREMEDİKLERİ MEDYA KURULUŞLARINA AMBARGO UYGULUYORLAR

Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz, Yeni Asya Gazetesi'nin 53. yılında yaşadığı zorlukları anlattı, ''15-20 Temmuz dediğimiz OHAL süreciyle birlikte resmi ilanlarımız verilmiyor. Birkaç aylık gerekçesiz uzun süreli kesintiler oldu. 28 Ocak 2020 tarihinden itibaren hiç ilan alamadık. Bugün itibariyle 776 gün oldu resmi ilan dağılımında keyfi hukuksuzluklar var. Biz 52 yıl boyunca hiç görmediğimiz bir muamele ile karşı karşıya kaldık. Türkiye'de pandemi ve ekonomik kriz maliyetlerin devamlı yükseldiği bu şartlarda, kağıt baskı ve diğer girdi maliyetleri malumunuz. Resmi ilan basına ayırım yapmadan destek vermek için kurulan bir kurum. Ama siz orda yandaş tabir edilen medyaya akıtıyorsunuz kaynakları, biat ettiremedikleri medya kuruluşlarına da ambargo uyguluyoruz'' dedi. Güleçyüz sözlerine şöyle devam etti:

''Bunun yanında hiçbir çalışanımıza yöneticilerde dahil basın kartı verilmedi, yenilenmiyor. Senelerdir bu mesleği yapan ve kazanılmış hak olarak sürekli basın kartı hakkına sahip olan ben de dahil Yeni Asya mensuplarının hiçbirine basın kartı verilmiyor. Ben 30 yıldır gazetenin genel yayın yönetmenliğini yapıyorum ve böyle bir şey hiç başımıza gelmemişti. Gri pasaport verilmiyor gerekçesiz. Bunların hepsini dava konusu yaptık ama mahkemelerde baskı altında uzuyor ve karar çıkmıyor. Hukuk mücadelesine devam ediyoruz. Bunca senelik yayın tarihimizde darbe dönemleri de dahil böyle zamana yayılan, bu tarz yıldırma ve baskı politikalarını hiç görmemiştik. Ekonomik olarak çökertme üzerine ambargo uygulaması var. Bunun yanında da trol saldırıları var. İnanılmaz derecede seviyesiz, ahlaksız, algı operasyonları, iftiraları ve hakaretlerle devam eden bir saldırı dalgasıyla muhatabız.''

Tüm bunları biat ettirememenin sonucu olduğunu yorumladıklarını belirten Güleçyüz, ''Biz 1970 21 Şubat'ında ilk sayısını çıkaran bir gazeteyiz. Fethullah Gülen bizimle 1974 yılına kadar beraber olmuş sonra yollarını ayırmış bu bilenen bir şey. Buna rağmen gelinen noktada öncesinde farklılığımızı eleştirilerimizi en net şekilde ifade eden bir gazete olarak Fethullah Gülen'i eleştirdiğimiz de bize yüklenenler şimdi devran değişince bizi o malum yaftayla suçlar hale geldiler. Bizde bir değişiklik yok biz dün neysek bugün de aynıyız. Özellikle bu süreçte yaşanan hukuksuzluklar, OHAL hukukunu bile ihlal eden uygulamalar var. 82 yaşında cezaevinde vefat eden insanlar var, yüzlerce bebek var, anne var. Bunların durumunu gündeme getirmek o yaftayla suçlanmaya gerek oluyor onların gözünde. Vicdan varsa, insani değerler noktasında bir hassasiyet varsa bunu herkesin göstermesi lazım. Düne kadar aynı safta namaz kıldıkları insanları itham eder duruma geldiler. Hukuk devleti, adalet yerlerde sürünüyor. Bunun sıkıntısını da masum insanlar çekiyor'' ifadelerini kullandı.


ESKİ CHP İLE ŞİMDİKİ AK PARTİ ROLLERİ DEĞİŞMİŞ GİBİ BİR GÖRÜNTÜ VERİYOR

Eski CHP ile şimdiki AK Parti'nin rolleri değişmiş gibi bir görüntü verdiğini belirten Güleçyüz, ''Türkiye'nin şuanda yönetim sistemi 30'lardaki sistem milli şef, ebedi şef diye anılan dönemdeki sistem iktidar eliyle Türkiye'nin başına getirildi. Türkiye o zamanlara dönecek ise bu kadar demokrasi mücadelesinin sancısını, sıkıntısını niye yaşadı. Uygulamaya baktığımızda artık CHP böyle bir şeyi savunmuyor. Parlamenter Sistemi savunuyor bizimde savunmamız gereken bu'' dedi. Güleçyüz sözlerine şöyle devam etti:

''28 Şubat'ta başörtüsü sıkıntısı vardı. Şimdi binlerce başörtülü zindanda bu Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şey. Böyle bir şey CHP iktidarında olsaydı yer yerinden oynardı. Eski CHP ile şimdiki AK Parti rolleri değişmiş gibi bir görüntü veriyor.''

CHP'nin son 10 yıl içerisinde kendi çizgisi açısından en büyük değişimi gerçekleştiren parti olduğunun altını çizen Güleçyüz, ''Bunu herkesin görmesi lazım. Artık başörtülü dindarlarla uğraşmayan, ilticayı gündem yapmayan, laiklik diye ortalığı ayağa kaldırıp milletin asabını bozmayan bir parti. Dindar muhafazakar kitlelerle barışık bir siyaset izleme gayreti içerisinde olan bir parti. Başörtüsü yasağının kalkmasında eski olumsuz tavrını net bir şekilde terk etmesinin büyük katkısı oldu. CHP eski tavrını devam ettirseydi bu kadar rahat bu mesele çözüme kavuşamazdı'' şeklinde konuştu.

TEK ADAM REJİMİNDEN KURTULMASININ YOLU DAYANIŞMADAN GEÇİYOR

CHP'nin kendi içindeki direnişe rağmen böyle bir değişimde ısrarlı bir duruş ortaya koyması enteresan olduğunu dile getiren Güleçyüz, 6'lı masayı da çok olumlu gördüklerini dile getirdi. Güleçyüz, ''Bu çağrıyı yapan bir gazeteyiz. muhafazakar kesimin CHP ile ilgili geçmişten gelen tereddütleri var. Bunun izale edilmesi noktasında CHP'ye düşen görevler var. CHP'nin yanındaki diğer partiler muhafazakar partiler, CHP'ye karşı muhafazakar kesimin var olan tereddütlerini izalesi noktasında diğer partilerin varlığı güvencesi olacaktır. Türkiye'nin tek adam rejiminden ve onun ürettiği gittikçe ağırlaşan sorunlardan kurtulmasının yolu böyle bir dayanışmadan geçiyor'' ifadelerini kullandı.


CUMHURBAŞKANI ADAYININ ALEVİ OLMASI MUHAFAZAKARLAR İÇİN ENGEL MİDİR?

Kılıçdaroğlu'nun Alevi kimliği aday olmasını etkiler mi tartışmalarını da değerlendiren Güleçyüz, ''Artık Türkiye'nin bunları aşmaması lazım. Esas sistem ve kurallar önemliyse orada kişiler üzerinden bina edilen yapıların bir anlamı kalmaz. Kişilere endeksli değerlendirmelerin bir geçerliliğinin olmaması lazım. Sistem sağlam olmalı, denge denetim mekanizmaları güçlü şekilde işlemeli, meclis etkin olmalı, yargı bağımsız olmalı, tarafsız olmalı. Lider kültüne dayalı bir anlayış geride kalmalı. Alevi-Sünni gibi ayırımlar üzerinden bakılmamalı, liyakat ve ehliyet, demokratlık ve hukuka bağlılık gibi kriterler üzerinden değerlendirilmeli. Samimiyet testlerinden geçilmesi gerekiyor. Önerilen sistem Türkiye'ye rahatlatacaktır'' dedi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN