Ahmet Taşgetiren ve Yusuf Ziya Cömert’in sunumuyla ekranlara gelen ‘Yüzleşme’ programı KARAR TV’deki yayın hayatına devam ediyor. 16 Kasım Perşembe günü yayınlanan bölümün konuğu, Ankara Enstitüsü Direktörü Hatem Ete oldu. Programda kendisine yöneltilen kritik soruları cevaplayan Ete, ‘Genel olarak toplumun laiklik ile kavgası bitti.’ ifadelerini kullandı.
MUSTAFA SİVİŞ
KARAR TV’de yayınlanan ‘Yüzleşme’ programı, Ahmet Taşgetiren ve Yusuf Ziya Cömert’in sunumuyla ekranlara gelmeye devam ediyor. 16 Kasım Perşembe günü seyircisiyle buluşan programın konuğu, Ankara Enstitüsü Direktörü Hatem Ete oldu. Kendisine sorulan ‘Vatandaş laikliği nasıl yorumluyor?’ sorusuna cevap veren Ete, ‘Genel olarak toplumun laiklik ile kavgası bitti. Daha sadeleşti.’ cümlelerini kurdu. Programa ilişkin kritik satır aralarından derlediğimiz detaylar haberimizin devamında.
VATANDAŞ LAİKLİĞİ NASIL YORUMLUYOR?
Türkiye halkındaki laiklik algısı üzerine yöneltilen 'Vatandaş laikliği nasıl yorumluyor?' sorusuna cevap veren Hatem Ete, ‘Son 20 yıllık siyasal tecrübe toplumun laikliği daha farklı değerlendirmesini ve laiklik ile barışmasını sağladı. Çünkü bugüne kadar laiklik bir nevi din karşıtlığı konumunda bir politika üretiyordu. Ve yöneticiler dinin toplumsal görünümlerini siyasallaştırıp bastırmaya yönelik politikalarını laiklik ilkesi üzerinden topluma yansıtıyorlardı. Dolayısıyla laiklik ciddi bir siyasal kavga unsuruydu. Öyle olunca bunun karşı tezinde de ‘laiklik dinsizliktir’ algısı gelişmişti. 2010 yılından itibaren de CHP’nin söylemeleri ve politikaları, Ak Parti’ninkiler ile birlikte laikliği, din ile problemli bir alan olmaktan çıkartıp bilakis dinin toplumsal yaşamda korunma altına alınmasına yönelik bir şeye dönüştürdü. Ama genel olarak toplumun laiklik ile kavgası bitti. Daha sadeleşti. Laiklik meselesinin toplumun büyük bir kesimi için tartışma meselesi olmaktan çıkması Türkiye açısından bir kazanımdır.’ dedi.
HALK, DİNİN SİYASETE KARIŞTIRILMASINA KARŞI ÇIKIYOR MU?
Siyasetçilerin sıkça başvurduğu dini söylemlerin, halktaki karşılığına dair önemli açıklamalarda bulunan Ete, ‘Araştırmamızda iki farklı soru üzerinden bu konuyu ele aldık. Dindar insanların ülke idaresinde bulunmasına yönelik tepki yüksek değil. Toplum neredeyse ikiye ayrılıyor gibi görülüyor. Yüzde 40’ı olumlu görüyor ama yine yüzde 40 civarı ise bunu olumlu görmüyor. Ama dini söylemlerin siyasette kullanılmasını destekleyenler %20 civarında ve çoğunluğu da Ak Parti’ye yakın kesimlerden geliyorlar. Yani dolayısıyla genel bir kabul olarak dindar insanların siyasette yer almasına yönelik bir reaksiyon yok ama dini söylemlerin siyasette kullanılmasına karşı ciddi bir reaksiyon var. Yani dini söylemlerin siyasette kullanılmasına toplumsal bir itiraz var. Çalışmanın geneline bakıldığında, son dönemlerde dini söylemler hükumet tarafından bir siyasi enstrüman olarak kullanılmasına rağmen bunun çok da kabul görmediğini görüyoruz. Toplum din ve siyaset meselesinde ayıklamayı kendisi yapıyor gibi görünüyor.' şeklinde konuştu.
