[Karar]
CELAL DEMİRBİLEK
Dünyanın en eski ve renkli sporlarından yağlı güreşi özel kılan unsurlardan biri de cazgırdır... Pehlivanları tanıtan ve halka sunan, müsabaka sonuçlarını duyran cazgırlar içinde de tıpkı pehlivanlarda olduğu gibi ustalık-çıraklık olduğu gibi bir de başcazgır vardır. İşte Türkiye’nin başcazgırı da Şükrü Kayabaş’tır... Bu yıl 22-24 Temmuz tarihlerinde 655.’si yapılacak Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde 53 yıldır cazgırlık yapan Kayabaş bu süreçte 10 belediye başkanı ve 40 güreş ağası gördü. Kayabaş’ın hikayesiyle oldukça ilginç...
İmam Hatip’te okurken, güreşe İstanbul Fatih Güreş Kulübü’nde başladı. 1957’de Kırkpınar’a ilk kez pehlivan olarak gitti. Deste Küçük boyda, ileride başpehlivan olacak olan Sabri Acar’a yenilerek altıncılıkta kaldı, 1962’ye kadar çayırlarda güreşmeye devam etti. 1963’teyse Mustafa Şirin’in çırağı olarak cazgırlığa başladı. 1982 yılında, o dönem sağlık sorunları yaşayan Şirin başcazgırlık görevini çırağı Şükrü Kayabaş’a bıraktı. 34 yıldır başcazgır olan Kayabaş günümüze kadar 20 çırak yetiştirdi. Kayabaş “Çok yetenekli, birkaç üniversite mezunu olan cazgırlar var. Benim yardımcılığımı 50 yıldan bu yana yapan İznikli Pele Mehmet,Türkiye’nin en iyi cazgırlarından biridir. Bir, iki yıl içersinde güzel bir jübile ile veda etmek istiyorum” diye konuştu.
ÖZAL'DAN İSTEĞİ...
Kayabaş’ın hayatındaki dönüm noktalarından biri 1985 yılında dönemin başbakanı Turgut Özal’ın Kırkpınar’ı ziyaret etmesiyle gerçekleşti. Kayabaş’tan dinleyelim: “Belediye Başkanı İbrahim Ay bana ‘İlk kez Başbakan geliyor, şiirle karşılayalım, bir şiir oku’ dedi. Ben de okudum. Sayın Özal beni yanına çağırıp, ‘Benden bir isteğin var mı?’ dedi. Ben de ‘Beraber bir fotoğraf çektirelim’ dedim. ‘Bu iş fotoğrafla olmaz’ dedi. Bunun üzerine ‘Benim bir kızım bir oğlum var. Onları yurt dışında okutmak istiyorum’ deyince yanındaki kişilere talimat verdi. Oğlumu ABD İndiana Üniversitesi’ne, kızımı da İngiltere’ye gönderdi. Bugün iki çocuğum da çok iyi mevkideler. Sayın Özal’ın mekanı cennet olsun.”
‘YENİŞEMEYEN DİSKALİFİYE EDİLSİN’
* Yağlı güreş organizasyonlarında miniklerden başpehlivanlığa kadar sporculara sigorta yapılmalı.
* Soyunma odaları, yağlanma, yıkanma yerleri modern hale getirilmeli
* Sağlık ekipleri ve ambulans bulunmalı.
* Her boyda kürsüye çıkan pehlivanlarımıza sosyal haklar tanınmalı
* Hastanelerde pehlivanın ailesi ve çocukları ücretsiz tedavi edilmeli.
* Puanlama kalkmalı ve karma kura çekilmeli. Böylece iddialı sporcular ilk turlarda birbirleri ile karşılaşacaklar.
* Başpehlivanlık kategorisinde güreşler 30 dakikadan 1 saate çıkarılmalı. ‘Yenişmenin şart olduğu söylenmeli bir saat içinde yenilmeyen pehlivanlar diskalifiye edilir’ kuralı konulmalı. O zaman birbirlerini yenmek için mücadele artacak ve kalite yükselicektir.
KAYABAŞ’TAN ÖZAL İÇİN MANİ
Kırkpınar sahası bir petek,
Pehlivanlarımız arı,
Sayın Başbakanımız gezdi diyarı,
Geldi gördü Kırkpınar’ı
Pehlivanlar çalıştılar yaptılar bal
Hoş geldiniz, sefa geldiniz
Türkiye’nin Başbakanı sayın Özal.
‘ÜÇ NESLİ SALAVATLADIM’
Yarım asırdır çayırlarda olan Şükrü Kayabaş, dede, baba, torun olmak üzere üç nesli salavatladı. Er meydanlarının son yıllardaki en büyük yıldızlarından Ali Gürbüz, babası rahmetli Recep Gürbüz ve dedesi Mehmet Öztürk Kayabaş’ın salavatladığı üç isim... Ayrıca Hamza Ersoy, oğlu Abdullah Ersoy ve torunu Mehmet Akif Ersoy da Kabayaş tarafından çayıra salındı. Şükrü Kayabaş “25. yılım gümüş, 50. yılım altın, 75. yılım olursa platin yılım olur. Kırkpınar tarihinde en uzun yıl cazgırlık yapan benim” dedi.
