Bayram tatiline keyifli üç kitap

Bayram tatiline keyifli üç kitap

Sena Keskin’in Sözcükler Yayınları’dan çıkan ‘Gölgelerin Gücü Adına’ kitabındaki hikâyelerinde ‘erkekler dünyası’na ait bıçkınlığı aramızdan biriymişcesine kullanışına bayıldım. Çok muzip ve zeki bir yazar olan Orçun Üçer, Ötüken Neşriyat’tan çıkan ‘Denemeden Bilemezsin’de de edebiyatın hakkını veriyor. Kendisini iyi tanımamıza karşın, Vacilando Kitap’tan çıkan ‘Kuş Grisi’ şiir kitabıyla hepimizi şaşırtan Abdullah Ezik’in ‘zevkten öldüren’ şiirlerini ise ‘yılın olayı’ olarak değerlendiriyorum.

TANER AY

Hızlı okuyanlardanım. Dakikada da binlerce kelime deviriyorum. Ayrıca, aynı anda dört veya beş kitaba birden başlıyorum. Bunlara karşın, masamda okunmayı bekleyen kitapların her geçen gün biraz daha artması artık beni rahatsız etmeye başladı. Ama, okumaya başladıklarımın arasından Roger Scruton’un Fihrist Kitap’tan çıkan ‘Yeni Sol Düşünürleri’nin bitmesini istemiyorum. Çünkü, Scruton,, 20’nci yüzyılın en önemli ‘sağcı’ felsefecisi. Onun ‘sağcı’lığı, bir siyasi kimlik değil de, Yeni Sol’un örtülü ‘faşizan’ yapısına karşı bir dik duruş olduğundan önemli. Bu yüzden kitapları yasaklanmıştır. Önümüzdeki haftalarda ‘okurundan asgari düzeyde birikimli olmasını bekleyen’ bu kitapla ilgili görüşlerimi yazacağım. Catherine Nixey’in Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan ‘Kasvetli Çağ’ının da, ‘sol’dan ve ‘sağ’dan çok kişinin ilgisini çekeceği kanısındayım. Ötüken Neşriyât’tan Nurettin Artam’ın ‘Mısır Çöllerinde Türk Gençleri’ni ve Erol Kılınç’ın ‘Damla Damla Yaşadıklarım’ını, Timaş Yayınları’ndan William Alexander’ın ‘Dünyayı Değiştiren On Domates’ini, Danny Dorling’in ‘Yavaşlamak’ını ve Faisal H. Husain’in ‘Sultan’ın Nehirleri’ni okumak içinse sabırsızlanıyorum. Polisiye sevenlere de Turgay Anar’ın Kapı Yayınları’ndan çıkan ‘Körgörü’sünü öneririm. Romanı yayımlanmadan önce okumuştum. Turgay Anar’ın edebiyatımıza ‘sahhaf polisiyesi’ diyebileceğim bir alt tür kazandırdığını söyleyebilirim. Bibliyofil iseniz, ‘Körgörü’yü de Roman Polanski’nin ‘Dokuzuncu Kapı’ filmi kadar seveceğinizden eminim.

SIKI BİR KADIN HİKÂYECİ DAHA

Sözcükler Yayınları’nı iyi ‘kadın hikâyeciler’i keşfettiği için kutluyorum. Dilara Ayşe Akdeniz’in (Dergâh) ve Tuğçe Yaşar’ın (Sözcükler) ardından Sena Keskin’in hikâyelerini okuyunca, edebiyatımızın yeni bir ‘kadın hikâyeciler’ dalgasıyla yenilenmeye başladığına emin oldum. Sena Keskin’i tanımam, daha önce Varlık ve Sözcükler dergilerinde hikâyeleri yayımlanmış ama, demek ki atlamışım. Keskin’in hikâyelerinde en fazla ‘erkekler dünyası’na ait bıçkınlığı, sanki aramızdan biriymişcesine, kullanışına bayıldım. Ayrıca, hayli ‘matrak’ biri de olmalı; iki kadeh ‘domuz sıkısı’ atıp da, bize öyle ‘hikâyeler’ anlatmaya başlayanlardan gibi.

16kr02-golgelerin.jpg

‘Gölgelerin Gücü Adına’daki yirmi iki hikâye, üslûplarındaki sokulganlıklarıyla ve sıcaklıklarıyla iyi ki dünyama girdi. Bundan sonra, Dilara Ayşe ve Tuğçe Yaşar gibi, Sena Keskin’i de takip edeceğim. Sizler de keyifli bir gün geçirmek istiyorsanız, ‘Gölgelerin Gücü Adına’yı mutlaka okuyun.

16kr02-keskin.jpg
Sena Keskin

FREUD’UN KEHÂNETİNE YAKIN DURAN ‘EĞLENCELİKLER’

Bahar geldi, benim güneşli günlerim de başladı. Kediler gibiyim, gölgelerin soğukluğundan kaçıp, hep en sıcak yerleri arıyorum. Çantama da ‘sahil kitapları’ koyuyorum. ‘Sahil kitapları’ dediğim de, beni eğlendiren ve günümü uzatan kitaplar. Gençliğimde Guareschi’nin ve Kishon’un romanları, İhsan Ünlüer’in de denemeleri öyleydi. Bu tür kitapları özlemeye başlamışken, Orçun Üçer’in Ötüken Neşriyât’tan çıkan ‘Denemeden Bilemezsin’i benim için sürpriz oldu.

16kr02-denemeden.jpg

‘Denemeden Bilmezsin’in tarzı bana Selçuk Altun’un ‘Kitap İçin’ini anımsatmasına karşın, Orçun’un fragmanları Freud’un kehânetlerine yakın duran ‘eğlencelikler’e benziyor. Çok muzip, çok zeki ve edebiyatın hakkını veren bir yazar Orçun Üçer. Pazar sabahı sahile inecekseniz, çantanıza mutlaka ‘Denemeden Bilemezsin’ koyun. Orçun’un ilkesi mi yoksa üslûbu mu diyeyim, bilemiyorum, hangisi olursa olsun, sizler de ‘Gülmekten ölmek: daima’ için yaşayın! Orçun demişken, günümüzün en başarılı ‘heccav’ı Erdem Beliğ Zaman kardeşimden de, kitaplar beklediğimi belirtmeliyim.

16kr02-oruc.jpg
Orçun Üçer

OKURKEN ‘ZEVKTEN ÖLDÜREN’ SÜRPRİZ

Abdullah Ezik’i bilir misiniz? Hangi taşı kaldırsanız, altından Abdullah Ezik çıktığı için mutlaka bilirsiniz. Onun meziyetlerini iki elinizin parmaklarına sığdıramazsınız. Kendisini iyi tanımamıza karşın, geçen hafta hepimizi şaşırtmasını ‘yılın olayı’ olarak değerlendiriyorum.

16kr02-ezik.jpg
Abdullah Ezik

Şaşkınlığımızın nedeniyse Vacilando Kitap’tan ‘Kuş Grisi’ isimli şiir kitabının yayımlanması. Çok kişinin içinden ‘canavar’ çıkar ya, Abdullah Ezik’in içinden de bir şâir çıktı. Öyle böyle değil, çok iyi bir şâir üstelik. Ne ben, ne Oğuzhan Murat Öztürk ve ne de Göktürk Ömer Çakır, onun şiir yazdığını bilmiyorduk. Bir şiirinde, ‘Geçen gün kendime gelirken / Yolda seni gördüm / Bir çiçekçi önünde, bir yara kavşağında / Ellerinde gül / gözlerinde dikenle / Sen bunca bülbülü / Sen bunca bülbülü / Sen bunca bülbülü / Kimin için öldüreceksin’ diyor. Çiçekçinin önündekini tanımayız ama, Abdullah Ezik ‘Kuş Grisi’ isimli nefis şiir kitabıyla hepimizi zevkten ‘öldürdü’...

16kr02-kusgrisi.jpg

ENKAZDA BİLE LALELER AÇAN KADINLAR

50 seramik sanatçısının beyazdan pembeye, mordan kırmızıya, klasik veya stilize formlarda ürettiği 440 seramik lâleden oluşan ‘Lale ve Kadın’ sergisi İstanbul Lale Vakfı’nda açıldı. Sergi, 14—26 Nisan tarihleri arasında gezilebilir. Serginin öncülüğünü yapan seramik sanatçısı Seçil Nebioğlu asaletin, zarafetin ve aşkın sembolü olan lale ve kadını İstanbul Lâle Vakfı için heyecan ve tutku ile birlikte yorumladıklarını aktararak, depremin sarsıcı etkisinin hala hissedildiği bu günlerde sanatın iyileştirici gücüne dair de şunları söylüyor: “Ülkemizin geçirdiği bu ağır süreçte üretmeye devam ettik ve sanata sarıldık. Mottomuz, sanat iyi gelir, sanat iyileştirir oldu.” Sergide eserleri de yer alan usta sanatçı Nebioğlu’nun ‘Enkaz’ adlı seramik heykeli ise, sanatçının deprem günlerinde ürettiği eserlerinden. Sanatçının kafasının arkası beton enkazı ile dolu resmettiği bu kadın heykeli, depremin fiziken ve manen en çok kadınları etkilediğine dikkat çekiyor. 26 Nisan’a kadar görülebilecek sergide eserleri yer alan diğer sanatçıların isimleri ise şöyle: Aslı Buruk, Aylin Gülbay, Aysel Öncel, Ayşe Perizat Uncular, Aytül Vatansever, Aynur Koç, Aysun Katmer, Arzu Yurlu, Asuman Önder, Belkıs Ustamehmetoğlu, Berna Duman, Banu Başkaya, Cana Dölay, Derya Kurt, Duygu Sağlamyürek, Emre Atırcıoğu, Esin Gürel, Eda Bahadınlı, Eda Ö. Yıldırım, Fatma Öz, Figen Polat, Gonca Günel, Hülya Yürür, Kevser Hafsa Parlakışık, Latife Aktan, Merve Pelit Çorbacıoğlu, Melike Beykoz, Nadide Şen, Neşe Çapan Baysal, Nurdan Öztürk, Özlem Sönmez, Özgül Öktürk Aksu, Pınar Arslan, Saba Gül, Saffer Quarse, Seçil Nebioğlu, Selma Çerkez Uygun, Selin Sadıoğlu, Sevda Soysar, Sıla Aydos Öcal, Sibel Çolak Boncukçu, Songül Şimşek, Şeniz Peker, Şeyda Avcı, Şeyda Çıplak, Yaprak Erdoğan, Yasemin Şaşmaz, Zeynep Aydın, Zehra Kaftancıoğlu, Zeynep F. Güneysu

16kr02-res.jpg

GÖZ ALICI RENKLERİN SESSİZ ŞİFRELERİ

Doğada çok sık bulunmayan kırmızı laleler ‘tutkulu ve gerçek bir aşk’ anlamını taşıyor. Doğada en sık görebileceğiniz lale rengi ise sarı. Açık sarıdan koyu sarıya hatta turuncuya kadar sarının her tonunda lale görmek mümkün. Sarı lale yüzyıllardır ‘umutsuz aşk’ anlamına gelirdi. Ancak zaman içerisinde bu laleler anlam değişikliğine uğradı. Artık neşeyi ve güneşi sembolize ediyorlar. Turuncu lale ise ‘mutluluk’ ve ‘hayranlık’ ifade ediyor. Asil görünümü ile görenleri kendine hayran bırakan beyaz lale ise ‘saflık’ ve aynı zamanda ‘af dileme’ anlamlarını taşıyor. Bu nedenle beyaz lale özür dilemek için kullanılıyor. Pembe renkte lale ‘güven’ anlamını taşıyor. Mor laleler ise lale renkleri arasında en çok dikkat çeken oluyor. Mor laleler ‘asalet’ anlamına geliyor. Krem renkte olan laleler ‘sonsuz aşk’ anlamına geliyor. Üzerinde desene benzeyen çeşitli çizgilerin olduğu laleler ise ‘güzel gözler’ anlamına geliyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN