Türkiye’nin 2021 Oscar adayı filminin yönetmeni Semih Kaplanoğlu, Oscar’ı takıntı haline getirmemek gerektiğini söyledi. Akademinin uluslararası bir teması olan, ticari filmleri tercih ettiğini belirten Kaplanoğlu, “Sadece bizim filmlerimiz değil, aslında dünyanın birçok ülkesinde üretilen filmler oradaki ilk sıralamaların içine pek giremiyor” dedi.
Türkiye’nin geçen yılki Oscar adayı ‘Bağlılık Hasan’ filminin yönetmeni Semih Kaplanoğlu, bu zamana kadar hiçbir Türk filminin Oscar ödülü alamamasını takıntı haline getirmemek gerektiğini söyledi. Oscar’ı Eurovision şarkı yarışmasına benzeten Kaplanoğlu, Sertap Erener’e gönderme yaparak, Türk sinemasının bir gün Oscar’ı da alacağını kaydetti. Geçen yıl Oscar’da ilk beşe giremeyen ‘Bağlılık Hasan’ filmi bu hafta sonu İspanya’da gösterime girecek olan Kaplanoğlu, Akademi Ödüllerindeki film tercihlerinin ‘hikayesinden prodüksiyonuna kadar ticari nitelik taşıması, uluslararası bir tema olması gibi belli formülleri içermesi gerektiğini’ ifade ederek, “Sadece bizim filmlerimiz değil, aslında dünyanın birçok ülkesinde üretilen filmler oradaki ilk sıralamaların içine pek giremiyor” dedi. Kaplanoğlu, ayrıca şu görüşlerini aktardı:
“Dünyada çok güçlü sinemalar var. Mesela Hint sineması. Saysanız bir ya da iki kere Oscar almışlardır. Ben bir tane hatırlıyorum. Diğer ülke sinemalarında da benzer durumlar var. Bizimki de böyle bir şey. Bir zamanlar Eurovision’a hep gidiyoruz ama hiçbir şey olmuyoruz gibi bir şey vardı. Oscar ödüllerini Eurovision gibi takıntı haline getirmemek, biraz eğlenmek lazım. Bir gün belki Türkiye’den birileri bu işte tercih edilip, seçilir. Ne güzel olur.”
Türk dizilerinin yurt dışında gördüğü ilgiye de değinen Kaplanoğlu, gerçekçi bulmadığından dizilere ilgi göstermediğini vurgulayarak, ‘ABD’den sonra dünyaya en çok dizi satan ülke olarak Türkiye’nin bu sektörde fenomen olduğunun da inkar edilemeyeceğini’ dile getirdi. Kaplanoğlu, buna rağmen dizilerdeki başarının Türk filmlerine bir yansımasının olmadığını ileri sürerek, “O dizileri seyreden insanların ülkelerine, sinemalarına filmleri sokabilmek ya da orada dağıtılmasını sağlamak bugüne kadar pek mümkün olmadı. Halbuki dizilerdeki aynı oyuncuları oynatıyorlar ama ona rağmen olmuyor. Mesela İspanya’da popüler Türk filmleri, diziler gibi sinemalarda tercih edilmiyor” diye konuştu.
