Türkiye'nin kültürel mirası için verilen en büyük mücadelelerden biri tarihi bir zaferle sonuçlandı! Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un Burdur'daki Boubon Antik Kenti’nden 1960’lı yıllarda kaçırılan ve tam 65 yıldır yurdundan ayrı kalan paha biçilmez bronz heykeli, ait olduğu topraklara geri döndü. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu müjdeli haberi sosyal medya hesabından duyururken, zaferin perde arkasında dedektif filmlerini aratmayan, hukuk, bilim ve diplomasiyle örülmüş inanılmaz bir mücadelenin yattığını ve kanıt için "tırnaklarıyla toprak kazıdıklarını" ifade etti.

"HAKLIYDIK, KARARLIYDIK, SABIRLIYDIK VE KAZANDIK!"
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı duygu dolu paylaşımda, bu tarihi başarıyı şu sözlerle ilan etti: "Uzun soluklu bir mücadeleydi. Biz haklıydık, kararlıydık, sabırlıydık ve kazandık... Tırnaklarımızla kazıyarak gereken delilleri topladık! Ve ‘Filozof İmparator’ Marcus Aurelius'u, ait olduğu topraklara geri getirdik. 65 yıl sonra Türkiye’ye döndü. Diplomasi, hukuk ve bilimin ortak gücüyle yürüttüğümüz bu süreç, sadece bir iade değil; tarihî bir başarıdır."

65 YILLIK ESARETİN HİKAYESİ: BOUBON'DAN OHİO'YA
MS 2. ve 3. yüzyıllara tarihlenen ve Anadolu'nun en nadide bronz heykellerinden biri olan Marcus Aurelius heykeli, 1960’lı yıllarda Burdur’un Gölhisar ilçesindeki Boubon Antik Kenti’nde yapılan kaçak kazılarla yurt dışına çıkarıldı. Yıllar içinde defalarca el değiştiren eser, sonunda ABD’nin Ohio eyaletindeki Cleveland Sanat Müzesi koleksiyonuna dahil edildi. Türkiye'nin bu eserin peşindeki mücadelesi ise Türk arkeolojisinin duayen ismi, merhum Prof. Dr. Jale İnan’ın öncülüğünde başlamıştı.

TARİHE GEÇEN BİR HUKUK VE BİLİM SAVAŞI: HEYKEL NASIL GERİ ALINDI?
Heykelin geri alınma süreci, adeta bir film senaryosunu andırıyor. 2021'de Kültür ve Turizm Bakanlığı ile New York Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturmaları Birimi (HSI) ortak bir soruşturma başlattı. Ancak süreç kolay olmadı.
Cleveland Sanat Müzesi, Ekim 2023'te New York Yüksek Mahkemesi'nin el koyma kararına itiraz ederek dava açtı. İşte bu noktada Türk yetkililerin bilime ve hukuka dayalı kararlı mücadelesi devreye girdi. Mahkemeye sunulan kanıtlar dudak uçuklatıcıydı:

Tanık İfadeleri: 1967'deki kaçak kazıya dair görgü tanıklarının ifadeleri.
Fiziksel Kanıtlar: Heykelin ayak ölçülerinin, Boubon'daki orijinal kaidesi üzerindeki negatif izlerle birebir uyuşması.
VE O UNUTULMAZ AN: "TIRNAKLARIMIZLA KAZIYARAK KANITI ALDIK!"
Müzenin pes etmesini sağlayan son ve en güçlü kanıt ise bilimsel analizler oldu. Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Zeynep Boz, o anları şöyle anlattı: Heykelin Boubon kökenli olduğunu ispatlamak için, aynı kazıdan ele geçirilen ve halen Burdur Müzesi'nde korunan başka bir heykelin (Valerianus heykeli) içindeki toprakla karşılaştırma yapılması gerekiyordu. Ancak heykelin içindeki toprak katılaşmıştı ve uluslararası uzmanlar bir türlü örnek alamıyordu. Boz, o kritik anı, "Bu bizim için son şanstı. O noktada artık iş biraz daha içgüdülerimize kaldı ve tırnaklarımızla kazıyarak heykelin içinden referans alacağımız toprağı döktük," sözleriyle anlattı. Bakanlık çalışanlarının bu inanmışlığı ve inadı sonuç verdi. Almanya'da yapılan laboratuvar testleri, her iki heykelin de aynı toprak bileşimine sahip olduğunu, yani aynı yerden, Boubon'dan çıkarıldığını bilimsel olarak kanıtladı.

Bu kesin kanıtın ardından Cleveland Sanat Müzesi, davadan vazgeçtiğini ve iade kararını kabul ettiğini Türkiye'ye resmi olarak bildirdi.
ANKARALILARA SÜRPRİZ: ÇOK YAKINDA SERGİLENECEK!
Bakan Ersoy, "Filozof İmparator" Marcus Aurelius heykelinin çok yakında Ankara'da gerçekleştirilecek sürpriz bir sergi ile sanatseverlerle buluşacağının müjdesini de verdi. Bu tarihi zafer, Türkiye'nin yurt dışına kaçırılan tüm kültürel miras varlıklarını geri kazanma konusundaki kararlılığının en somut göstergesi olarak tarihe geçti.
