Çift solo gitarlı grup formatının öncüsü olan ve Metallica, Iron Maiden, Judas Priest, Lynyrd Skynyrd, Dream Theater ve Opeth gibi grupları etkileyen Wishbone Ash, 24 Mayıs Cuma akşamı saat 20.00’de İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde konser verecek.
Metallica, Iron Maiden, Judas Priest, Lynyrd Skynyrd, Dream Theater ve Opeth gibi toplulukları etkileyen, çift solo gitarlı grup formatının öncüsü Wishbone Ash İstanbul'da konser verecek. En eski progressive rock gruplarından Wishbone Ash’in konseri, 24 Mayıs Cuma akşamı, saat 20.00’de İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.
Martin Turner, Andy Powell ve Steve Upton tarafından kurulan Wishbone Ash, Andy Powell ve Ted Turner’ın öncülüğünde çift solo gitarlı grup formatını popüler hale getirdi. Bu yenilikçi yaklaşım, her iki gitaristi de 1989’da "Traffic" dergisinin "Rock tarihindeki 10 önemli gitaristi" listesine taşıdı.
Ayrıca, 1972 yılında Rolling Stones ve Melody Maker dergileri tarafından "Bütün Zamanların En İyi 20 Gitaristi" arasında gösterilmeleri, ikilinin müzik dünyasındaki etkisini pekiştirdi.
WİSHBONE ASH’İN YOLCULUĞU: BAŞLANGIÇTAN ZİRVEYE
Wishbone Ash, 1966 yılında İngiltere’nin Devon bölgesinde "Empty Vessels" adıyla kuruldu ve kısa süre sonra Londra’da "Tanglewood" adını alarak sahne almaya başladı.
1969’da grubu keşfeden menajer Miles Copeland, isim değişikliğine öncülük etti ve grup, "Wishbone" ve "Ash" isimlerini birleştirerek bugünkü adını aldı.
İLHAM VEREN ALBÜM: ARGUS
Grup, 1970'lerin başında Deep Purple konserlerinde ön grup olarak sahne alarak müzikal kimliğini şekillendirdi.
1972’de çıkardıkları "Argus" albümü, İngiltere listelerine ilk üçten girdi ve progresif rock ile folk unsurlarıyla büyük beğeni topladı. "Argus", Thin Lizzy ve Iron Maiden gibi sonraki gruplara ilham kaynağı oldu.
1980’lerden 2010’lara dek rock müziğindeki tüm stil ve sound değişikliklerini kendi karakteristik yapılarını bozmadan benimseyen Wishbone Ash, her zaman sadık dinleyicisiyle sonik yolculuklarına devam etti. Grup, 2020’de çıkardıkları son stüdyo albümleri “Coat Of Arms”da köklerine dönüş yaparak eleştirmenlerden tam not aldı.
