‘Siloam yazıtı Türkiye’nin eseri, yurt dışına çıkması mümkün değil’

‘Siloam yazıtı Türkiye’nin eseri, yurt dışına çıkması mümkün değil’

KARAR’ın eleştirilerle gündeme taşıdığı Siloam yazıtının İsrail’e verileceği iddiasına Kültür Bakanlığı’ndan açıklama geldi. Bakanlık, “Hiçbir yasa dışı unsur taşımayan ve bugün devlet malı olan eserin yurt dışına çıkarılması kanunen mümkün bulunmamaktadır” dedi.

SALİHA SULTAN

İsrail medyasının Türkiye’nin İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndeki 2 bin 700 yıllık Siloam yazıtını İsrail’e iade edeceğine yönelik iddiasına Kültür Bakanlığı’ndan açıklama geldi. Bakanlıktan Demirören Haber Ajansı’na konuşan bir yetkili iddiayı yalanlayarak, şunları söyledi: “Eserin mülkiyetine ilişkin hiçbir tereddüt söz konusu değildir. Eser taşındığı dönemin düzenlemelerine göre, Osmanlı Devleti’nin malı, günümüzdeki hukuki durumuna göre ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin malıdır. Ancak hiçbir yasa dışı unsur taşımayan ve bugün devlet malı olan bu eserin yurt dışına çıkarılması kanunen mümkün bulunmamaktadır.”

Haberde, yetkilinin adının yer almaması dikkat çekti. KARAR, dün yazıta ilişkin iddiaları gündeme tarihçi Dr. Mehmet Tütüncü’nün açıklamalarıyla taşıdı. Dr. Tütüncü eserin iadesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağını belirterek “Siloam yazıtı İsrail’e verilirse Pandora’nın kutusu açılır. O zaman yarın Suudi Prensi geldiğinde ona da kutsal emanetlerden bir parça mı vereceğiz? Yazıtın verilmesi kötü sonuçlar doğurur, Türkiye bunun yolunu kesinlikle açmalı” dedi.

Kanuni Sultan Süleyman’ın kayıp kitabesini 2017’de İsrail Devlet Müzesi’nin deposunda bulan Tütüncü, İsrail’in bu kitabeyi, İstanbul’daki yazıtla takas etmek istediğini belirterek, “Vermek söz konusu olursa bu bir iade değil, ancak bağış olur. Bağışlamak da söz konusu olamaz” dedi.

‘BÜTÜN DEĞERLERİMİZE İHANET OLUR’

Öte yandan Gaziantep Üniversitesi’nden Dr. Eyyüp Ay, KARAR’a verdiği görüşte Siloam Yazıtı’nın İsrail tarihi ve Kudus’ün Yahudi kimliği açısından paha biçilmez bir değeri olduğunu vurguladı. Eserin İsrail’e verilmesinin hukuki, ahlaki ve akademik etik açısından bir dayanağı olmadığının altını çizen Ay, şunları kaydetti:

“Kişisel kanaatim İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmesi sürecinde bu eser de onun adeta ‘tapu belgesi” ve başkentliğinin tescili olacağı anlamına gelir. Şayet böyle bir niyet varsa ‘Mescid ül Aksa ve Haremüşşerifi’nin korunması ve ibadet özgürlüğünün garantiye alınması ile altında kazılan tünellerin kapatılmasını taahhüt eden ve Türkiye’nin garantörü olduğu bir antlaşma’ karşılığında ancak verilebilir. Başka türlü bu paha biçilemez eseri İsrail’e vermek tarihimize ve bütün değerlerimize ihanet anlamına gelir.”

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN