Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Şanlıurfa’da yürütülen Taş Tepeler projesinin 5’inci yılı kapsamında Karahantepe Karşılama Merkezi’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında Neolitik Dönem'e ilişkin 30 yeni buluntuyu kamuoyuyla paylaştı. Toplantıya Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Cevahir Asuman Yazmacı, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Taş Tepeler Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul ve il protokolü katıldı.

AĞZI DİKİLİ “ÖLÜM YÜZÜ” HEYKELİ ÖNE ÇIKTI
Bakan Ersoy, Sayburç kazılarında ortaya çıkarılan ve ağzı dikili şekilde tasvir edilen yüz ifadesiyle ölüm ritüellerine işaret ettiği değerlendirilen heykelin benzersiz bir buluntu olduğunu belirtti. Göbeklitepe’de D Yapısı’nın duvarına adak amaçlı yerleştirildiği düşünülen insan heykelinin, Neolitik dönemin estetik ve heykeltıraşlık üslubuna önemli bir örnek sunduğunu söyledi.
Sefertepe’de 2025 sezonunda gün yüzüne çıkarılan iki insan yüzü kabartmasının da önceki örneklerden farklı bir estetik taşıdığını kaydeden Ersoy, ayrıca çift yüzlü insan motifi işlenmiş siyah serpantin boncuğun bölgenin sembolik dünyasına dair dikkate değer bir bulgu olduğunu ifade etti.

“TAŞ TEPELER DÜNYANIN NEOLİTİK BAŞKENTİ OLACAK”
Ersoy, bölgede ortaya çıkarılan yapı ve bulguların 12 bin yıl önce Anadolu’da yoğun nüfuslu ve farklı ölçeklerde yerleşimlerin bulunduğunu gösterdiğini söyledi. Konutlar, kamusal yapılar, gömütler, fırınlar ve besin hazırlama alanlarının bir arada bulunmasının, günlük yaşam ile manevi değerlerin iç içe geçtiğini ortaya koyduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesiyle bulguların Anadolu’daki aile yapısının tarihsel köklerini yansıttığını belirten Ersoy, Taş Tepeler bölgesinin “dünyanın Neolitik başkenti” olarak tescilleneceğine inandıklarını vurguladı.
“PROJE BEKLENTİLERİN ÖTESİNDE BİR UFUK AÇTI”
Taş Tepeler projesinin insanlık tarihine ilişkin kabulleri değiştiren bir çalışma haline geldiğini dile getiren Ersoy, projenin Neolitik Dönem’in sırlarını açığa çıkarmaya devam ettiğini söyledi.
12 NOKTADA EŞ ZAMANLI ÇALIŞMA
Ersoy, projenin Göbeklitepe, Karahantepe, Sayburç, Sefertepe, Harbetsuvan, Çakmaktepe, Yenimahalle, Söğüt Tarlası, Mendiktepe, Yoğunburç, Gürcütepe ve Ayanlar Höyük olmak üzere toplam 12 kazı alanında sürdürüldüğünü aktardı. Projenin 15’i Türk, 21’i yabancı olmak üzere 36 akademik kurumun katılımıyla yürütüldüğünü, 2025 yılı itibarıyla projede 219 bilim insanı ve öğrencinin görev aldığını açıkladı.

ALTYAPI, KORUMA VE RESTORASYON ÇALIŞMALARI
Ersoy, projenin yalnızca kazılardan ibaret olmadığını belirterek, Göbeklitepe Aslanlı Yapı’da ve C Yapısı’nda yürütülen koruma ve restorasyon çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Karahantepe’de AD Yapısı’ndaki restorasyonun devam ettiğini, Sayburç’ta bir konut yapısında mimari restorasyon çalışmalarının başlatıldığını ifade etti.
Göbeklitepe’de yeni karşılama merkezi ve Karahantepe’de araştırma merkezi ile kazı evinin tamamlanma aşamasında olduğunu belirten Ersoy, yeni araştırma merkezinin tüm arkeometrik çalışmalara ev sahipliği yapacak kapasitede planlandığını aktardı.
GÖBEKLİTEPE SERGİLERİNE YOĞUN İLGİ
Ersoy, 24 Ekim 2024 – 2 Mart 2025 tarihleri arasında Roma Kolezyumu’nda düzenlenen “Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi” sergisinin 6 milyon ziyaretçiye ulaştığını hatırlattı.
2026’da Berlin James-Simon Galeri’de, 2026 sonbaharında Londra City of London Guildhall Sanat Galerisi’nde ve 2027 sonbaharında Tokyo Ulusal Müzesi’nde Göbeklitepe/Taş Tepeler temalı sergilerin planlandığını söyledi.
Ersoy, projeye destek veren Türk Hava Yolları, Doğuş Grubu, kazı başkanları, bilim insanları, yerel yönetimler, üniversiteler ve kazı ekiplerine teşekkür ederek, Taş Tepeler projesinin başarısının güçlü bir ortak çalışmanın ürünü olduğunu ifade etti.
Bakan Ersoy, toplantı öncesinde Karahantepe Karşılama Merkezi’ndeki yeni buluntuların sergilendiği bölümü ziyaret etti.
