New York Ceza Mahkemesi, Burdur’daki Boubon Antik Kenti’nden yasa dışı yollarla çıkarılan bir imparator heykelini satın alan 74 yaşındaki koleksiyoner Aaron Mendelsohn hakkında tutuklama emri çıkardı.
New York Times gazetesinde yer alan habere göre, Mendelsohn’un 2007 yılında bir sanat galerisinden satın aldığı 2000 yıllık heykelin, Türkiye’den kaçırıldığını bildiği halde eseri satın aldığı iddia ediliyor. Manhattan Bölge Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, Mendelsohn’un bu bilgiye rağmen heykeli sergilemeye devam ettiği tespit edildi.
ÖNCE İNGİLTERE SONRA ABD
Heykel, 1960’lı yıllarda Boubon Antik Kenti’nde gerçekleştirilen kaçak kazılarla gün yüzüne çıkarılan yaklaşık 10 heykelden biri olarak biliniyor. Kaçırıldıktan sonra önce İngiltere’ye, ardından Amerika Birleşik Devletleri’ne götürülen heykel, 2007 yılında Mendelsohn tarafından satın alındı.
ELEKTRONİK YAZIŞMALAR DELİL OLDU
ABD’de 2017 yılında savcılık bünyesinde kurulan Çalıntı Eserler Birimi tarafından başlatılan soruşturmada, Mendelsohn’un satın alma sürecine dair elektronik yazışmaları incelendi. Elde edilen belgelere göre koleksiyonerin, heykelin Türkiye’den kaçırıldığını bildiği ve bu durumu gizlemek için çeşitli adımlar attığı ortaya kondu. Yazışmalardan birinde, Mendelsohn’un bir uzmandan eseri hukuki takibattan korumaya yönelik tavsiye aldığı; uzman kişinin ise heykelin sadece özel ziyaretçilere gösterilmesi durumunda dikkat çekmeyeceğini ifade ettiği belirtildi.
Soruşturma sonucunda, Manhattan Bölge Savcılığı ile Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından toplanan deliller, mahkemeye sunuldu. Mahkeme, Mendelsohn’un eserin kökeni hakkındaki bilgisine rağmen heykeli satın aldığı gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi.
Yargı sürecinin sonunda heykelin Türkiye’ye iade edilmesi bekleniyor. Söz konusu dava, Türkiye ile ABD arasında kültürel varlıkların korunmasına yönelik artan iş birliğinin son örneği olarak öne çıkıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı aracılığıyla sürdürülen çalışmalar kapsamında, sadece ABD ile değil pek çok ülkeyle ortak iade süreçleri yürütülüyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, daha önce yaptığı bir açıklamada, kültür varlıklarının yasa dışı ticaretine karşı yürütülen mücadelede alıcıların caydırılmasının öncelikli hedef olduğunu belirtmişti. Ersoy, “Kaçakçılıkla mücadelenin en önemli yolu alıcıyı yıldırmak. Kaçakçıyı yıldırmak istiyorsanız, alıcıyı yıldırmanız gerekiyor. Bütün çalışmalarımız alıcıyı yıldırdı.” ifadelerini kullanmıştı.
26 BİN FAZLA ESER TÜRKİYE'YE İADE EDİLDİ
Türkiye ile uluslararası kurumlar arasındaki iş birliği sayesinde bugüne kadar toplamda 26 bin 684 eser Türkiye’ye iade edildi. Bu eserlerin yaklaşık 9 bini, 2018 yılından itibaren ülkeye döndü. Boubon Antik Kenti’nden kaçırılan ve Marcus Aurelius’a ait olduğu belirlenen imparator heykeli ise iade edilen son eserlerden biri oldu. Heykel, Türkiye’ye getirildikten sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde sergilenmeye başlandı.
Aaron Mendelsohn hakkında açılan dava ve iade süreci, kültürel varlıkların korunmasına yönelik uluslararası mücadelenin geldiği noktayı göstermesi açısından önemli bir örnek olarak değerlendiriliyor.
Türkiye ve Manhattan Bölge Savcılığı arasında süren işbirliği sayesinde her iki ülkede yapılan soruşturmalar ve toplanan deliller sonucu bugüne kadar 5 imparator heykelinin Türkiye’ye iadesi sağlandı.
