Elazığ'daki şiddetli depremin ardından açıklama yapan Prof. Dr. Naci Görür "Büyük Elazığ depreminin artçısı olabilir" dedi.
Elazığ'daki şiddetli depremin değerlendiren Prof. Dr. Naci Görür "Büyük Elazığ depreminin artçısı olabilir" dedi.
Twitter paylaşım yapan Görür "Elazığ, Kavaktepe’de 4,1’lik deprem oldu. Deprem DAF zonu içinde ve geçtiğimiz büyük Elazığ depreminin artçısı olabilir. Geçmiş olsun" ifadelerini kullandı.
Arkadaşlar, iyi günler. Elazığ, Kavaktepe’de 4,1’lik deprem oldu. Deprem KAF zonu içinde ve geçtiğimiz büyük Elazığ depreminin artçısı olabilir. Geçmiş olsun pic.twitter.com/uXCid07NVj
— Prof. Dr. Naci Görür (@nacigorur) December 26, 2020
Daha sonra Twitter'dan ikinci açıklama yapan Görür şunları kaydetti:
"Arkadaşlar, sizi aydınlatmak için küçük bir açıklama yapacağım. Bu konuda bazı meslektaşlarım da zaman zaman yanılıyor. Bu deprem o fay üzerinde değil şu fay üzerinde deniliyor. Doğu Anadolu Fayı yeryüzünde tek bir çizgisel kırık (fay) değil, birçok paralel/yarı paralel kırıktan oluşur.
Bu kırık bölgesine "zon" deriz. Fay zonları bazen kilometrelerce genişlikte olur. Zon içindeki faylar arzın derinliklerine doğru ana fay düzlemiyle birleşirler. Tıpkı bir ağaç gibi. Ağacın çok dalı vardır ama hepsi tek bir gövdeye bağlıdır. Elazığ GD’daki DAF’da öyledir.
Dün Elazığ’da olan 4,1 büyüklükteki bir depremden sonra aynı bölgede bugün de 5,3 büyüklükte bir deprem oldu. Kanaatime göre, bu depremler muhtemelen Ocak 2020 büyük depreminin sonuçları. Bu yörede DAF zonunda kırılmamış irili ufaklı yerler krılıp rahatlıyorlar. Geçmiş olsun"
"DEPREM TAM FAY ÜZERİNDE DEĞİL"
NTV yayınına katılan deprem uzmanı Okan Tüysüz, depreme ilişkin şunları kaydetti: ''Deprem tam fay üzerinde değil. Depremin olduğu yerde daha çok düşük katlı evlerin olduğu köyler var. Ve bu köyler kaya üzerinde oturuyor.
Elazığ merkezdeki evlerin kontrol edilmesi gerekir çünkü merkez alüvyon. Daha çok depremde hasar gören bina varsa mutlaka kontrol edilmeli."
"BÜYÜK DEPREMLERDEN BİRİSİ"
Sözcü'ye konuşan Fırat Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Feyzi Bingöl, meydana gelen bu depremin bir artçı olmadığını kaydetti
İlerleyen günlerde 5 altında depremlerin meydana gelebileceğini belirten Bingöl, şunları söyledi:
"Bu depremde Doğu Anadolu fay zonu içerisinde ancak ana fay üzerinde değil. Ana fay üzerinde olmayan ki Doğu Anadolu Fay zonu Palu ilçesinden başlayarak üç kola ayrılıyor. Bunlardan biri kolu da bugünkü depremin olduğu Uluova fayı dediğimiz ve Elazığ'a en yakın olan fay. Bu fay ana fay olmadığı için 6'nın üzerindeki bir depremi oluşturmasını beklemiyoruz. AFAD'a göre 5,3 olan Kandilli'ye göre 5,6 büyüklükte olan bu deprem söylediğimiz bu fayın üretebileceği büyük depremlerden birisi.
"ARTÇI DEĞİL KENDİNE BAĞIMSIZ"
Dolayısıyla bu fay üzerinde daha büyük bir deprem beklemiyoruz. Aynı yerde dün 4,1 büyüklüğünde bir deprem olmuştu. Dün meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki deprem 24 Ocak'ta meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremin artçısı olabilir diye yorumlarda yapılmıştı. Ben bugün meydana gelen depremin artçı değil; kendine bağımsız bir deprem olduğunu tahmin ediyorum. Bundan sonra bu bölgede buna bağlı olarak 5'in altında küçük depremler meydana gelebilir. Vatandaşlarımızın korkmasına gerek yok."
"TOPRAK AŞIRI YORGUN"
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan da daha büyük bir deprem beklemediğini belirtti.
Depremin, 24 Ocak'ta Elazığ'da meydana gelen 6.8'lik depremin artçılarından birisi olduğunu söyleyen Ercan "Bu deprem bu yıl içinde olan 6.8 büyüklüğündeki depremin artçılarından birisidir. Ardında daha büyük bir deprem olması beni şaşırtır.
Artçı depremler henüz bitmemiş, bunların oluşumu 2021 yılına, hatta 2022 yılına sarkmış olup, gelecek yıllarda sarsmayı sürdürecektir. Artık Elazığ'da hem yapılar, hem de onların yüklerini taşıyan toprak aşırı yorgundur" dedi.
"DEPREMLER UÇTA OLDUĞU İÇİN KAYGI VERİCİ"
Deprem uzman Prof. Dr. Şükrü Ersoy da deprem ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu:
Ersoy şunları kaydetti: "Öncelikle Elazığ Sivrice’deki 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından tüm yer bilimcilerin ortak görüşü şuydu: Kırılan bölgede yani Sivrice ile Pötürge arasında stresin rahatladığı ama her iki uç da yeni streslerin meydana geldiğiydi. Bu stresin bir ucu Pötürge’deydi. Bir ucu Sivrice’deydi. Dolaysıyla buradaki depremler uçta olduğu için kaygı verici. Bu anlamda acaba Doğu’ya doğru bir stres transferi olur mu kaygımız da var. Bu deprem de yurt dışı kaynaklarından ilk olarak 6.4 olarak açıklandı. Sonra 5.4 olarak açıklandı. 6.4 ile 5.4 arasında 30 kattan fazla fark bu neden kaynaklanıyor bilemiyorum bu kadar fark olmaması gerekiyor.
"BÜYÜK DEPREM OLUŞTURABİLECEK BİR FAY YOK"
istasyonların ufak farklarla söyleyebilmesi gerekir. Fakat AFAD’ın 5.3 olarak açıkladığı deprem de oldukça şiddetli hissedilmiştir. Bu gibi durumlarda Valiliğin AFAD’ın talimatlarına uymak gerekiyor. 5.3’ün olduğu yerin tam doğru olup olmadığı saatler içinde tespit edilmesi gerekiyor. Çünkü deprem tam Doğu Anadolu fayı üzerine düşmüyor. Biraz daha açıkta Hazar Gölü’nün kuzeybatısındaki bir bölgeye tekabül ediyor ki bu bölgede büyük bir deprem oluşturabilecek bir fay yok.
O zaman aklımıza şu geliyor; 5.3 buranın oluşturabileceği en büyük deprem bu ve artık sönümlenir. Birkaç artçıdan sonra herhangi bir tehlike kalmaz sonucu mu çıkacak. Ölçüm istasyonlarının bize vereceği bilgilerle farklı yorumlar yapabiliyoruz. Eğer Hazar Gölü'nün başlangıcında depremin bittiği noktadaysa oralar biraz kaygı verici. Yeni bir deprem oluşturur mu diye kaygı duyuyoruz.
"HER AY 2 BİN TANE DEPREM OLUYOR"
Türkiye'de her ay 2 bin tane deprem oluyor. Biz bunların çoğunu hissetmiyoruz. Ama Marmara Bölgesi’nde bildiğimiz bir gerçek var. İzmit bölgesinde 1999 depremi oldu. Marmara’nın batısında da 1912’de büyük bir deprem olmuştu. Bu ikisi arasındaki bölge denizin içindeki fayda deprem oluşturarak mutlaka yakın bir gelecekte deprem oluşturacak ve 7’nin üzerinde oluşturacak. Marmara bu anlamda geçmişte tarihi sabıkalı bu tarih tekerrür edecek. Bunu beklemek gerek birinin çıkıp burada deprem olmayacak demesini beklemek hayal olur. Çok çok önemli bir bölge Marmara."
