O kara hastalık tarihe gömülmüştü, yeniden ortaya çıktı! Hafif başlıyor ama parmakları bile yerinden koparıyor! Bulaşma yolu ise...
Her yıl ocak ayının son haftası "Lepra (Cüzzam) Haftası" olarak kabul edilirken, ocak ayının son pazar günü ise “Dünya Lepra Günü’’ olarak anılıyor. Bu yıl da lepra hastalığıyla mücadele kapsamında farkındalık yaratma ve tedavi yöntemlerini vurgulandı.
CÜZZAM HASTALIĞI YENİDEN BAŞ GÖSTERİYOR
Posta'nın haberine göre Lepra hastalığı, hala gelişmekte olan ülkelerde ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Asiye Yıldız, hastalığın kontrol altına alınmasında başarılı programların uygulanmasına rağmen, özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde sorun olmaya devam ettiğini belirtti.
Dr. Yıldız, lepra hastalığının insanlık tarihindeki en eski hastalıklardan biri olduğunu vurgulayarak, Türkiye'de modern anlamda lepra savaşının 1957 yılında Doç. Dr. Etem Utku ile başladığını ifade etti. Günümüzde önerilen modern tedavi protokollerinin uygulanmasıyla hasta sayısının önemli ölçüde azaldığını ve tedavi edilen hastaların bulaştırıcılık özelliğinin ortadan kalktığını belirtti.
EN YAYGIN BULAŞMA YOLU YAKIN TEMAS
Hastalığın en yaygın bulaşma yolları arasında solunum yolu ve deri temasının olduğunu vurgulayan Dr. Yıldız, özellikle ev içinde yakın temasların hastalığın ortaya çıkma ihtimalini artırdığını belirtti. Yıldız, "Özellikle ev içi yakın temaslarla küçük çocuklarda hastalığın ortaya çıkma ihtimali daha yüksektir. Ortalama kuluçka süresi olan 2-4 yıl hatta bazen daha uzun bir süre olabilir. Tedavi başlandıktan kısa süre sonra bulaştırıcılık ortadan kalkmaktadır" dedi.
Lepra hastalığının belirtileri hakkında bilgi veren Dr. Yıldız, hastalığın ilk klinik belirtisinin deride hafif bir renk farkıyla ayrılan lekeler olduğunu ifade etti. Bu lekelerin tedavi edilmediği takdirde daha ileri klinik formlara ilerleyebileceğini ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.
Hastalığın tanı ve korunma yöntemlerine de değinen Dr. Yıldız, şüpheli deri lezyonları ile periferik sinir tutulumu belirtilerinin tanıda önemli olduğunu ve hastalığın tedavisinde Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği tedavi şemalarının kullanıldığını belirtti.
Son olarak, Dr. Yıldız, lepra hastalığıyla mücadelenin hastaların erken dönemde tanı alması, tedavi edilmesi ve toplumun bilinçlendirilmesiyle mümkün olduğunu vurguladı. Lepra hastalığının kontrol altına alınabilmesi için hastalığın belirtilerinin bilinmesi ve toplumun eğitilmesinin önemli olduğunu söyledi.
