Ankara'nın Mamak ilçesi, 600 yıllık geçmişe sahip Kutludüğün ekmeğiyle bir kez daha dikkatleri üzerine çekiyor. Kadın girişimciler tarafından üretilen bu ekmek, 2021 yılında Coğrafi İşaret Tescil Belgesi alarak, hem geleneksel bir lezzeti yaşatıyor hem de bölgeye istihdam sağlıyor. İşte, Kutludüğün ekmeğinin 600 yıllık geçmişini bugüne taşıyan Mamak Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin (MAKKOP) hikayesi…
600 YILLIK TARİH MAMAK’TA YAŞATILIYOR
Mamak’ın en köklü geleneklerinden biri olan Kutludüğün ekmeği, 600 yıllık geçmişiyle bölgenin kültürel mirasının bir parçası olarak günümüze kadar ulaşmayı başardı. Bu eşsiz lezzet, Mamak Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi (MAKKOP) tarafından üretiliyor. Kadınların elleriyle şekillenen bu geleneksel ekmek, coğrafi işaret tescili alarak tescillenmiş ve yerel pazarlarda satışa sunulmuş durumda.

Mamak’ın Kutludüğün mahallesinde üretilen bu ekmek, tamamen doğal malzemelerle hazırlanıyor. Ekşi maya ile yapılan bu özel ekmek, odun ateşinde pişirilerek geleneksel yöntemlerle hazırlanıyor. MAKKOP sorumlu şefi ve 3 çocuk annesi Emine Ediz, ekmeğin hazırlanma sürecini şöyle anlatıyor: “Ekmeğimizin içeriğinde sadece un, su, tuz ve ekşi maya var. Hiçbir katkı maddesi kullanmıyoruz. Bu ekmekle büyüdük ve geleneksel tarifleri yaşatıyoruz. Hem kendimiz hem de bölge halkı bu ekmeği tüketiyor."
COĞRAFİ İŞARET TESCİLİ ALARAK DEĞER KAZANDI
2021 yılında ‘Coğrafi İşaret Tescil Belgesi’ alarak tescillenen Kutludüğün ekmeği, hem geleneksel yapısını hem de bölgesel değerini koruyarak daha fazla ilgi görmeye başladı. Artık sadece Mamak’ta değil, Ankara’nın çeşitli yerlerinde de satılmakta olan bu ekmek, bölgenin sembolü haline gelmiş durumda.

GÜNLÜK ÜRETİMLE TAZE TAZE HAZIRLANIYOR
Kutludüğün ekmeği, günlük siparişlere göre üretiliyor. MAKKOP ekibi, her gün 200-300 ekmek üretimi yapıyor. Yalnızca geleneksel ekmek değil, sütlü ekmek gibi farklı seçenekler de üretiliyor. Fırınlarda çalışan tüm ustalar ise kadınlardan oluşuyor. Kadın girişimciler, hem kendi ekonomik bağımsızlıklarını kazanıyor hem de bu tarihi lezzeti yaşatmak için ellerinden geleni yapıyor.
EKMEKLER ZİYAN OLMADAN KULLANILIYOR
Emine Ediz, üretim sürecinde hiçbir ekmeğin israf olmadığını vurguluyor: “Ekmeklerin geri dönüşümünü sağlıyoruz. Kesme makinesiyle dilimlediğimiz ekmekleri, yeniden fırınlayıp çorbalarda kullanılmak amacıyla satışa sunuyoruz. Böylece, hiçbir ekmek ziyan olmuyor.” Bu sürdürülebilir yaklaşım, hem çevre dostu bir üretim süreci sağlıyor hem de daha fazla tüketiciye ulaşmasına olanak tanıyor.

KADINLARIN GÜCÜYLE EKONOMİYE KATKI SAĞLANIYOR
MAKKOP'ta toplam 10 kişi çalışıyor. Üretimden dağıtıma kadar her aşamada kadınlar yer alıyor. Kadın çalışanlar, evde yapabilecekleri işler dışında, kendi ayakları üzerinde durarak ekonomik olarak da bağımsızlık kazanıyorlar. Emine Ediz, "Kadın olarak çalışmak insana gurur veriyor. Kendi ayaklarımız üzerinde durmak kadar güzel bir şey yok. Kadınlar her şeyi başarabilir" diyerek, kadınların gücüne dikkat çekiyor.
