Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, Limak Holding bünyesindeki Altınordu Madencilik şirketinin, Balıkesir Balya’da inşa etmeyi planladığı altın madeni işletmesinin büyük bir tehlike arz ettiğini duyurdu. Şirketin ÇED başvuru raporunu inceleyen Sarı, madenin aktif fay hatlarıyla çevrili bir bölgede olduğunu ve olası bir deprem felaketiyle büyük çevresel tahribat yaşanabileceğini söyledi.
CHP’li Serkan Sarı, Balya’daki Karlık Altın-Gümüş Madeni Projesi’nin tam olarak 5 aktif fay hattının kesişim noktasında bulunduğuna dikkat çekti.
Sarı, madenin Şamlı Fay Hattı’na yalnızca 1,5 kilometre uzaklıkta olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
“Bölge, 5 aktif fay hattının tam ortasında yer alıyor. Bu faylardan en yakını olan Şamlı Fay Hattı, sadece 1,5 kilometre mesafede. Deprem riski yüksek bu bölgeye bir altın madeni yerleştirmenin, çevre ve halk sağlığı açısından ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu anlamak için daha fazla açıklamaya gerek yok. Madencilik faaliyetlerinin olası bir depremle birleştiğinde çevreye, su kaynaklarımıza ve toprağımıza büyük zararlar vereceğini gösteren örnekler daha önce de yaşandı. Bu bölge, potansiyel olarak felaketlerle karşı karşıya kalabilir.”
'DOĞA VE İNSAN SAĞLIĞI YOK SAYILIYOR'
Serkan Sarı, açık ocak madenciliği ve siyanürle ayrıştırma yöntemlerinin doğaya ve insan sağlığına verdiği zararlara dikkat çekti. Proje sürecinde kullanılacak yöntemlerin zararlı ve çevre dostu olmayan teknolojiler olduğuna değinen Sarı, şu ifadeleri kullandı:
“Dünyada çevre dostu altın çıkarma yöntemleri mevcutken, bizde hala siyanürle altın ayrıştırılıyor. Bu hem çevreye hem de insan sağlığına büyük zararlar veriyor. Siyanür gibi zararlı kimyasalların kullanılması, bu projelerin neden hayata geçirildiğini sorgulamamız gerektiğini gösteriyor. Eğer gerçek bir halk sağlığı anlayışı olsaydı, alternatif ve çevre dostu yöntemler kullanılabilirdi. Ama bu projelerde en ucuz ve en zararlı yöntemler tercih ediliyor.”
'BALIKESİR’İN HER KÖŞESİ TEHDİT ALTINDA'
Serkan Sarı, sadece Balya’daki projeyle sınırlı kalmayarak, Balıkesir’in birçok bölgesindeki maden ruhsatlarına da dikkat çekti.
Özellikle Kaz Dağları ve Madra Dağı’nda süregelen madencilik faaliyetlerini eleştiren Sarı, Balıkesir’in ekolojik yapısının hızla tahrip edildiğini belirtti. Sarı, şunları söyledi:
“Bu coğrafya, dünya genelinde oksijen deposu olarak biliniyor. Ancak para ve rant hırsı yüzünden bu değerli alanlar talan ediliyor. Kaz Dağları ve Madra Dağı’ndaki projeler bunun en açık örnekleridir. Balıkesir halkı ve doğal yaşam büyük bir tehlike altındadır.”
'HALKIN SAĞLIĞINI KORUYACAĞIZ'
CHP’li Serkan Sarı, bu projeye karşı verdikleri mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek, Balıkesir halkının sağlığını ve doğal varlıklarını korumaya devam edeceklerini vurguladı.
Sarı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’na da çağrı yaparak, “Bakanlık, rant dağıtmak yerine halkın sağlığını korumalı. Fay hattı üzerinde bir madene asla müsaade etmeyeceğiz. Bu işin takipçisiyiz ve Meclis’te de bu durumu dillendireceğiz” dedi.
'BİZ BURADA HALKIN YANINDAYIZ'
Sarı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Balıkesir coğrafyası bizim için çok değerli. Burası Balıkesir halkının, çevrenin ve doğanın da evi. Çevreye zarar veren, halk sağlığını tehdit eden projelerin her zaman karşısında duracağız ve bu süreçlerin takipçisi olacağız. Bu mücadelede halkımızın yanında duracağız.”