Prof. Dr. Naci Görür: İstanbul depreminde Avrupa Yakası daha fazla tahrip olacak

Prof. Dr. Naci Görür: İstanbul depreminde Avrupa Yakası daha fazla tahrip olacak

Prof. Dr. Naci Görür, olası bir İstanbul depremine dair açıklamalarda bulundu. Görür, İstanbul'da meydana gelecek olası bir depremle ilgili olarak ''İstanbul depreminde Avrupa yakası, Anadolu yakasına göre daha fazla tahrip olacak. Marmara’nın güney bölgesi dikkatli olmalı'' değerlendirmesinde bulundu.

Yer bilimci ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Habertürk'te katıldığı canlı yayında Marmara Bölgesinde meydana gelmesi beklenen depreme ilişkin konuştu.

Marmara'daki fayın kırılmak üzere olduğunu belirten Prof. Dr. Naci Görür, ''Bu fay kırılırsa minimum 7.2 büyüklüğünde deprem üretecek'' dedi.

''İSTANBUL DEPREMİNDE AVRUPA YAKASI DAHA FAZLA TAHRİP OLACAK''

Olası bir depremde İstanbul'un Avrupa yakasının Anadolu yakasına göre daha fazla tahrip olacağını açıklayan Prof. Dr. Naci Görür, Anadolu yakasındaki yaşlı kayaların Avrupa yakasındaki kayalara göre daha yapılı ve sert olduğunu belirtti.

Görür, Marmara bölgesinde meydana gelmesi beklenen depremle ilgili olarak şunları söyledi:

''Anadolu yakasındaki yaşlı kayalar, Avrupa yakasına göre daha yapılı ve sert. İstanbul depreminde Avrupa yakası Anadolu yakasına göre daha fazla tahrip olacak. Marmara’nın güney bölgesi dikkatli olmalı. Marmara’ya dikkat diyoruz. Kilitli olan fay burası diyoruz. Buradaki stres kayma gücünden daha fazla. Bursa, Yalova, Gemlik Bandırma, Biga depreme hazırlanmalı. Deprem güneyde olmasa bile vereceği hasar kuzey bloğundan fazla olabilir''

''DEPREMİ, KUZEY ANADOLU FAYININ KUZEY KOLU ÜZERİNDE BEKLİYORUZ''

Marmara Denizi'nin altındaki kuzey Anadolu fayının kuzey kolu üzerinde deprem beklediklerini ifade eden Görür, ''Depremi Marmara Denizi’nin altındaki kuzey Anadolu fayının kuzey kolu üzerinde bekliyoruz. Gölcük’ten Tekirdağ’a kadar fay hattı. O kesime kolaylık olsun diye Marmara fayı diyoruz. Bütün dikkatler burada. Böyle olduğu zaman zannediliyor ki, deprem sadece burada olabilir, hasar burada olur. Diğer yerlerden dikkatimizi çekiyoruz. Yapılan son araştırmalarda bu fay boyunca biriken stres. Stres deyince birim alana düşen kilogram cinsinden kuvvet anlaşılmalı.

Fay düzlemi üzerinde stres birikiyor. Anadolu batıya doğru her sene 2,5 cm kayarken, kaydığı yerlerde sorun yok. O fayın kuzeyindeki ve güneyindeki bloklar. Bazı yerde bu hareket sürtünme nedeniyle takılıyor. O takıldığı yerde sürtünme kayma kuvvetinden daha fazla oluyor. O nokta itibariyle kayma takılıyor. Anadolu bloğunun hareketi devam ediyor. Takıldığı yerde deformasyon oluyor. Ta ki kayma kuvveti, sürtünme kuvvetini aştığı an orası çat diye kırılıyor ve açığa enerji çıkıyor ve orada deprem oluyor.'' diye konuştu.

Görür'ün açıklamaları şöyle:

“BU FAY KIRILIRSA MİNİMUM 7.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLUR”

Marmara deprem olursa ya Adalar fayı üzerinde olur. Bu aşağı yukarı 43 kilometredir. Tamamı kırılırsa maksimum 7 büyüklüğünde deprem üretir. Veya Kumburgaz fayı, Yeşilköy, Silivri açıklarında uzanır. Bu 65 kilometredir. Bu kırılırsa da minimum 7.2 büyüklüğünde deprem üretir.

Tekirdağ kısmı tartışmalı, oraya girmeyeceğim. Dolayısıyla dikkatlerimiz orada. Marmara fayı kırıldı, kırılacak. Kırılırsa minimum 7.2 büyüklüğünde deprem üretecek. Halbuki yapılan çalışmalar gösteriyor ki, bu fayın güneyinde stres birikimi kuzeyinden çok daha fazla. Marmara’nın güney kısmında.

“GÖLCÜK DEPREMİNDEN SONRA ‘DÜZCE’YE DİKKAT’ DEDİK VE OLDU”

Anadolu’nun batıya hareketinden dolayı stres tektonik birikiyor. Takılan yerlerde kuvveti artırıyor. Sismolojik stres transferi var bir de. 1999’da İzmit-Gölcük civarında deprem oldu. Bu deprem olduğu zaman enerjinin önemli bir kısmı ısı enerjisi ve elastik dalga enerjisi olarak çıktı. Çıkan elastik dalgaların önemli kısmı bir kısmı kuzeye bir kısmı da doğu tarafına enerjiyi transfer etti. Gölcük depremi olduğu zaman yer bilimciler bağırdık; ‘Düzce’ye dikkat’ dedik. 3 ay sonra orada 7.2 gibi deprem oldu. Bir de Marmara’ya dikkat dedik. Marmara, İstanbul depremi 1999 depremleri oldu diye gündeme geldi. Enerjiyi transfer etti.

Tektonik yüklemenin üzerine artı 55 saniyede 250 senede birikecek yük ekstra geldi. Dolayısıyla burası iyice yüklenmiş oldu. Bu Marmara fayının deprem üretme, tekerrür katsayısı, zamanı yaklaşık 250 sene. 250 seneyi buldu; çünkü en son deprem buralarda 1766’da. Bütün bunlardan dolayı baktığımız zaman kuzeyi daha tehlikeli görüyoruz. Yeni teknolojiler çıktı, uzay teknolojileri. Uydu sistemleri ile buradaki bütün deformasyonu, hareketi milimetre olarak ölçüyoruz. Anadolu bloğu belli miktar bu tarafa geldiyse demek ki stres yüklendi. Hesapla o hareketten ne kadar stres yüklendiğini biliyoruz.

''KENTSEL DÖNÜŞÜM HIZLANDIRILMALI''

Güney Marmara bölgesinde kentsel dönüşümün deprem odaklı bir şekilde hızlandırılması gerektiğinin altını çizen Görür, ''Şu anda yürütülen ve önceden yaptığımız çalışmalarla, uzay teknolojileriyle fayları gözlem altına alıyorsun. Fay ne kadar stres biriktirdi, bunları hep görüyorsun. Demek ki sağ yönlü, doğrultu atımlı fay buraları şekillendirmiş. Burada bir de kuzey-güney gerilme var. İki neo-tektonik var. Biri kuzey güney gerilimi biri de doğrultu atımlı. Dünyanın en tehlikeli yerlerinden biri. Burada yerleşim alanlarındaki yerel yöneticiler ve merkezi yönetim deprem odaklı behemahal önlemlerin alınması lazım. Buralarda deprem odaklı kentsel dönüşüme ağırlık vermek durumundayız. İstanbul’da 1766’da 7’nin üzerinde iki deprem olmuş. Bugünün konusu özellikle bir uyarı. Biz kuzeye takılıp ‘burada olacak’ dememeliyiz. Hızlı bir şekilde güney Marmara’da kentsel dönüşümü deprem odaklı hızlandırmak lazımdır'' şeklinde konuştu.

“ERZİNCAN-BİNGÖL-KARLIOVA’DA BİR DEPREM BEKLİYORUZ”

Erzincan-Bingöl- Karlıova çevresinde de deprem beklediklerini aktaran Görür, açıklamalarını şu şekilde noktaladı:

''Özellikle yer bilimciler olarak bizim deprem beklediğimiz yerler, Bursa ve çevresi, Biga yarımadası. Uzun zamandır deprem olmuyor oralarda. Biga yarımadası ve Marmara’nın güneyinde 1800 yıllarında çok sayıda deprem var 6.9-7 boyutunda. Stres transferiyle oralar tetiklenebilir. Erzincan-Bingöl-Karlıova arasında deprem bekliyoruz. Orası da oldu olacak gibi. İzmir bölgesinde çok sayıda faylar var.

En son Sisam depremi oldu. O deprem yarımada üzerindeki faylara enerji transfer etti. Jeotermal kaynaklarda enerji transferinin başladığı görüldü. İzmir deprem bakımından oldukça tehlikeli. Bütün yarımada aktif faylarla kesilmiş durumda. Çok sayıda deprem kaynağı var. Gediz’den gelen İzmir fayının bulunduğu yerler ayrıca Büyükmenderes etkiliyor, Ege’de deniz içinde faylar, hatta Kıbrıs-Helen yayındaki faylar bile İzmir’i etkileyebilir.''

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN