Boğaziçi Üniversitesi'ne Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanmasıyla başlayan protestolar sonrası, üniversitenin inşa edilecek yeni bir kampüse taşınacağı iddia edildi. İddialarla ilgili konuşan Gelecek Partili Selçuk Özdağ ise iktidara, 'Hikayenin sonunda Boğaziçi Üniversitesi, şimdiki yerinden, güya daha modern bir kampüse mi taşınacak? Nihai amaç her zaman olduğu gibi rant ve para mı?' diye sordu.
Kurum dışından olan Prof. Dr. Melih Bulu'nun, Cumhurbaşkanı kararı ile Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanması tartışmaları beraberinde getirdi. Öğrenciler ve akademisyenler protestolara başladı.
Üniversitenin Polonezköy’de inşa edilecek yeni kampüse taşınacağına yönelik iddialar da sosyal medyada konuşulmaya devam ediyor. Bu iddialara göre, Polonezköy’de inşa edilecek yeni kampüsü Katarlı Rönesans Holding yapacak. Diğer taraftan Boğaziçi Üniversitesi’nin 1.672.106 m2’lik arazisinin değerinin ise 3.6 milyar dolar olduğu ifade ediliyor. Bu iddia sonrası öğrencilerine mesaj atan rektörlük, “Bir TV’de dile getirilen okulumuzun taşınacağına ilişkin iddialar doğru değildir” ifadesine yer vermişti.
'NİHAİ İMAÇ HER ZAMANKİ GİBİ RANT MI?'
Medya Notu'nda yer alan habere göre; Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ iddialara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. da konuştu.
“Boğaziçi Üniversitesi’nde hedeflenen nihai amaç, her zamanki gibi rant mı?" diye soran Selçuk Özdağ sözlerine şöyle devam etti:
"Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanılanlar, Sayın Erdoğan’ın dillendirdiği kültürel iktidarımızı kuramadık söylemlerinin bir yansıması mı, yoksa hedeflenen birçok şeyden sadece biri mi? Ya da ekonomide olduğu gibi, zenginlikte eşitleyemedikleri toplumu, fakirlikte eşitledikleri türden bir anlayışla kültür ve sanatta da hiçbir etkin seviyeye imza atamadıkları için başarılı ve yukarıda olanları kendi seviyelerine çekme alışkanlıkları mı?"
'MAYINLI ARAZİYİ TEMİZLEMEK İÇİN KAMUOYUNUN ÖNÜNE ATILAN BİR FİGÜR'
Rektör Melih Bulu’nun milletvekili adayı bile gösterilmediğine dikkat çeken Selçuk Özdağ sorusuna, 'Kanaatimce mevcut kişi, mayınlı araziyi temizlemek için kamuoyunun önüne atılan bir figür' diyerek şu ifadeleri kaydetti:
"Çelişkili bir profili rektör atayarak, kurumu ve teamüllerini ezme ve sizler buna layıksınız propagandası ile hipnotize ettikleri seçmen tabanlarını sığ söylemlerle güdüleme ve siyasi mevzilerini konsolide etmek mi? Yoksa hepsi mi?
Bütün bu hengamede esasen atadıkları rektör profilinin, bir mıntıka temizliği görevi gördüğünü, günün sonunda iktidarın gönlünde yatan aslanın, safralarından kurtarılmış! gül bahçesine dönmüş üniversitenin başına getirileceğini düşünüyorum. Kanaatimce mevcut kişi, mayınlı araziyi temizlemek için kamuoyunun önüne atılan bir figür. Tüm bu kavga gürültü bitiğinde gerekli tüm tasfiyeler yapıldıktan sonra, zaten yetersiz biri olan bu şahsın yerine görece daha kabul edilebilir ve popüler biri getirilecektir.
'UMARIM ONLARIN KABUSU OLUR'
Hikayenin sonunda Boğaziçi Üniversitesi, şimdiki yerinden, güya daha modern bir kampüse mi taşınacak? Nihai amaç her zaman olduğu gibi rant ve para mı? Umarım olmaz ama şimdiden birilerinin rüyalarını süsleyen ve sözlerin verildiği, dünyanın bu en değerli arazisi onların kâbusu olur. Planları önceden açık edildiği ve hakikatli sorulara muhatap kaldığı için hırçınlaşan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Bu eleştirileri, ait oldukları mahallelerden gelenlerin yapması hırçınlıklarını daha da artırıyor. Ağırlıklı olarak silahlı-sopalı saldırılara uğrayanların niçin belli kesimden siyasetçi ve aydınlar olduğu ortadadır. Bu yüzden tüm kesimlerin, cesur ve hakikatli, her bir duruşa rezerv koymadan sahip çıkması ve farkındalık oluşturması tam da ihtiyacımız olan şeydir."
