Web ve mobil uygulamalar odağında geliştirdiği projelerle dijital dönüşüm süreçlerine katkı sağlayan AYT Teknoloji, 2025 yılı itibarıyla teknolojiyi yalnızca verimlilik değil, toplumsal bağları güçlendirme aracı olarak da konumlandırıyor. Şirketin öncelikli hedefleri arasında yapay zeka destekli sistemler, veri odaklı platformlar ve topluluk temelli yazılım çözümleri öne çıkıyor.
AYT Teknoloji Genel Müdürü Neşe Arın Kuter, “Endüstri 4.0 süreciyle birlikte üretim ve otomasyon merkezli dijitalleşme artık toplumsal düzeyde etkileşim alanlarını da dönüştürmeye başladı. 2025 sonrası dönem, yani Toplum 5.0 yaklaşımı ise insanı merkeze alan, sosyal fayda üreten teknolojilere işaret ediyor. Biz de bu anlayışla hem bireylerin hem kurumların dijitalleşme yolculuklarında yapıcı bir rol üstleniyoruz” açıklamasında bulundu.
Yazılım sektörü büyüyor, beklenti değişiyor
Statista’ya göre, küresel yazılım pazarının büyüklüğü 2025 yılında 800 milyar dolara yaklaşacak. Özellikle SaaS(Software as a Service), yapay zeka ve bulut tabanlı çözümler, küresel yatırımların odağı haline gelirken; Gartner verileri, 2025 yılı itibarıyla şirketlerin %70’inin en az bir yapay zeka destekli iş sürecine sahip olacağını öngörüyor.
Kuter, bu değişimin Türkiye'de de etkili olduğunu belirterek, “Bugün yalnızca ürün geliştirmek yeterli değil. İnsan davranışlarını, veri akışlarını ve topluluk içi etkileşimi gözeten dijital sistemler tasarlamak zorundayız. Özellikle sağlık, üretim, yerel yönetimler ve sosyal platformlar gibi alanlarda bu anlayışla projeler geliştiriyoruz” dedi.
Toplum 5.0 vizyonuna uygun: Topluluk temelli dijital projeler
AYT Teknoloji’nin geliştirdiği platformlar arasında, bireyler arası etkileşimi şehir yaşamında yeniden tanımlayan uygulamalar da bulunuyor. Bu uygulamalardan biri olan Naberise, iyi komşuluk ve topluluk bilincini teknoloji üzerinden yeniden hayata geçirmeyi hedefliyor.
Kuter, “Naberise, bireylerin mahallelerinde yalnız olmadıklarını hatırlatan, dijital yalnızlığa çözüm arayan bir uygulama. Yardımlaşma, güven ve katılımcılık gibi değerleri yeniden gündeme taşıyor. Teknolojiyi sosyal bağ kuran bir enstrüman olarak yeniden tanımlıyoruz” diyerek uygulamanın toplumsal yönüne dikkat çekti. Ayrıca, “Yabancı kalabalıkları iyi komşulara dönüştürme amacıyla yola çıktık” ifadesini de sözlerine ekledi.
Platformun mikro etkileşimler, kullanıcı deneyimi ve topluluk yönetişimi üzerine kurulu olduğunu belirten Kuter, “Bu model yalnızca bir yazılım tasarımı değil; aynı zamanda sürdürülebilir bir dijital topluluk altyapısı kurmak anlamına geliyor” dedi.
Kurumsal tarafta dönüşüm, yapay zekanın iş modellerine entegre edilmesiyle ivme kazandı
Artık kurumlar dijital dönüşümünü tamamladı, taşlar yerine oturdu demişken, yapay zeka ile bu sayfa yepyeni bir şekilde baştan yazılıyor. AYT Teknoloji kurumsal çözümlere, hem insan etkileşiminde hem de karar verme süreçlerinde kullanım kolaylığı, doğruluk ve verimlilik katan inovatif çözümler sunuyor.
Kuter, “2025 itibarıyla kurumlar artık klasik yazılım paketlerinden ziyade modüler, ihtiyaç bazlı ve insan odaklı çözümler talep ediyor. Özellikle finans, üretim ve toplum odaklı platformlar gibi sektörlerde veri güvenliği, hızlı entegrasyon ve çevik geliştirme süreçlerine olan ihtiyaç arttı. Bu nedenle biz, sadece yazılım üretmekle kalmayıp aynı zamanda dönüşüm danışmanlığı yapıyor ve projelere uzun vadeli ortaklık anlayışıyla yaklaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
İnsanı merkeze alan teknoloji çağındayız
AYT Teknoloji'nin yaklaşımı, Endüstri 4.0’ın otomasyon odaklı mirasını Toplum 5.0’ın insan merkezli dijitalleşme anlayışıyla birleştiriyor. Bu yaklaşım, sadece sistemleri değil; bireyleri, toplulukları ve kurumları da daha bilinçli, katılımcı ve sürdürülebilir bir dijital geleceğe taşıma hedefi taşıyor.
