İşte sosyal medyanın geleceği: Merkeziyetsiz internet

İşte sosyal medyanın geleceği: Merkeziyetsiz internet

Elon Musk'ın Twitter'ı satın alması, internet üzerindeki sahiplik ve merkeziyet sorununu bir kez daha gündeme getirdi. İnternetin gelecek versiyonu olarak bilinen Web3 yeniden gündeme geldi. Peki Web3 nedir? Avantajları ve dezavantajları nelerdir? İşte detaylar...

Elon Musk'ın Twitter'ı satın alması, internet üzerindeki sahipliği ve merkezi kontrolü bir kez daha tartışmaya açtı. Kripto paraların ve blockchain teknolojisinin gelişmesi, internetin ortaya çıkmasından beri bir fikir olarak varlığını sürdüren 'web3' yani merkeziyetsiz internet düşüncesinin yeniden gündeme gelmesine neden oldu.

Peki bu mümkün mü? Şirketler ve en önemlisi devleter buna müsaade eder mi? Fırsatlar ve tehlikeler neler?

İnternetin kısa tarihi incelendiğinde bu gelişmenin bir fikir olmaktan öte tarihsel bir gelişim olduğu görülüyor.

İNTERNETİN KISA TARİHİ

İnternet ilk ortaya çıktığında bilgisayarları birbirine bağlamayı hedefliyordu. Büyük bir teknolojik ilerleme olan bilgisayarların bu eksikliğinin giderilmesi, teknolojik devrim yaratacaktı. Ancak öyle olmadı. İnternetin her kullanıcı tarafından kullanılamadığı bu sisteme web1 denildi.

Ancak internetin ikinci sürümü yani diğer adıyla web2, çeşitli sunucular aracılığıyla amatör kullanıcıların da içerik yükleyebilmelerini mümkün kıldı. Fakat bu da bir sorun yaratıyordu. Sunucuların çok pahalı olması, bu sunucuların sahiplerini alanda tekelleşmelere neden oldu.

Facebook ve Twitter gibi şirketler kullanıcıların verilerini işleme ve bu verileri pazarlama yoluna giderek güvenliği hiçe saydı.

Son olarak Elon Musk'ın Twitter'ın tamamını satın alması, hem ifade özgürlüğünün kontrolünü hem de verilerin güvenliğinin tek bir kişinin eline geçtiği bir durum yarattı.

WEB3 NEDİR?

Independent Türkçe'den Çağla Üren'in haberine göre, Web3, internetin blok zinciri teknolojisiyle harmanlanmış, merkeziyetsiz ve kişiselleştirilmiş bir versiyonu olarak tanımlanabilir.

Merkeziyetsiz internet, temelde diğer blok zinciri uygulamalarında olduğu gibi, "üçüncü şahısları" aradan çıkarmayı hedefliyor. Bu durumda üçüncü şahıslar, (Facebook) Meta, Google veya Twitter gibi dev firmalar oluyor.

Yani Web3, kullanıcıların verilerini ve haklarını şirketlere teslim etmeden internetin olanaklarından faydalanabilmesi demek oluyor.

MERKEZİYETSİZ SOSYAL MEDYA

Merkeziyetsiz sosyal medya, hayal etmesi zor bir kavram gibi görünüyor. Medya zaten kelime anlamıyla bir merkez, bir ana akım olduğundan, merkez olmadan insanların nasıl bir araya geleceği merak ediliyor.

İnternet dendiğinde birçoğumuz sosyal medyayı internetten ayrı düşünmeyiz. Hatta kimilerine göre internet sosyal medyadan ibaret.

Ancak web3 söz konusu olduğunda sosyal medya da boyut ve şekil değiştiriyor. Buradaki büyülü kavram ise "Merkeziyetsizlik".

Merkeziyetsiz sosyal medyalar, dev bir platformun sahipliği olmayan sosyal medya ağlarını tarif etmek için kullanılıyor.

Yani büyük teknoloji şirketlerinin kullanıcı verilerini elinde toplamadığı, gerçekten kullanıcıya ait olan, yeni bir sosyal medya...

İSTİHBARAT SAVAŞLARI

İnternette verilerin güvenliği 2010'ların başından beri en büyük tartışma konusu. İddiaya göre Facebook, elindeki verileri, verilerimizi Amerika Birleşik Devletleri (ABD) istihbarat servislerine satıyor.

Avrupa Birliği (AB) ve diğer devletler bu durumun önüne geçmek için bir dizi yasalar çıkartıyor. Ancak merkez yani sunucuların sahibi şirket, bu yasalara fiilen uymak zorunda olsa da uymadığının ortaya çıkması neredeyse imkânsız.

Bu durum, kullandığınız otobüs firmasının sizin çikolatalı mı yoksa çilekli keki mi tercih ettiğinizi, çay mı kahve mi içmeyi sevdiğinizi ya da klimayı açıp kapama alışkanlığınıza bağlı olarak soğuğa ne kadar dayanabildiğinizi kaydedip başkalarına satmasına benziyor. Konu bugün evimizde sakladıklarımızdan daha çok şeyi sakladığımız sosyal medya olduğunda bu verilerin boyutu da gittikçe daha rahatsız edici, daha kabullenilemez hale geliyor.

GÜVENLİK SORUNU

Sosyal medya merkeziyetsiz olduğunda ise başka sorunlar ortaya çıkıyor. Örneğin iki suçlu bu merkeziyetsiz ağlardan iletişime girip bir cinayet tasarlayabilir, cinayetin planlarını burada sonsuza kadar saklayabilir ve bir 'merkez' olmadığından, polis bu suçluların verilerine hiçbir zaman ulaşamayabilir.

Burada bir tercih ya da bir yol ayrımı söz konusu çünkü görülüyor ki internetin gelişimi toplumlara ve devletlere 'web2 mi web3 mü?' diye sormayacak. Olduğu gibi hayatımıza hâkim olacak. Bu da her bireyin kendi ağını yaratmasına olanak sağlayacak ya da olumsuz anlamda neden olacak.

Şu bir gerçek ki bu çağda ister dev şirketler olsun isterse hükümetler olsun bu alanlarda çok daha kısıtlı hareket alanına sahip olacak. Ütopya ya da distopya da tam olarak bu noktada sonuç vermeye başlayacak.

DORSAY: PİŞMANIM

Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey’in "internetin geldiği durumda" oynadığı rolden pişman olduğunu dile getirmesi de bu ikilemi kuvvetli bir şekilde ortaya koyuyor.

Dorsey, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "İnterneti keşfetmek ve kimlikleri depolamak şirketlerde merkezileştirilince, internet gerçekten zarar gördü. Bundan kısmen suçlu olduğumun farkındayım ve pişmanım" demişti.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN