James Webb Uzay Teleskobu, 18. yüzyılda keşfedilen NGC 1514 bulutsusunun gizemli halkalarını gün yüzüne çıkardı. NASA, ölen bir yıldızın geride bıraktığı bu yapının detaylı kızılötesi görüntülerini paylaştı.
NASA, evrenin derinliklerindeki gizemli yapıları incelemeye devam ediyor. Bu kez, James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 1790 yılında ünlü gök bilimci William Herschel’in keşfettiği ‘NGC 1514’ isimli gezegenimsi bulutsuyu detaylı şekilde görüntüledi. Dünya’dan yaklaşık 1500 ışık yılı uzaklıkta yer alan bu kozmik yapı, geçmişte evren anlayışında önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmişti.
Herschel, NGC 1514’ü gözlemlediğinde sıradan bir bulutsudan çok daha farklı bir yapıyla karşılaştı. Onu “hafif bir ışık atmosferiyle çevrelenmiş yalnız bir yıldız” olarak nitelendirdi. O dönem için devrim niteliğindeki bu gözlem, bulutsuların yalnızca çözülemeyen yıldız kümeleri olduğu görüşünü sorgulatmıştı.
Yüzyıllar sonra NASA’nın WISE teleskobu, bu gizemli yapının yalnızca kızılötesi dalga boylarında görülebilen çift halkalı bir simetriye sahip olduğunu ortaya koydu. Şimdiyse, JWST’nin gelişmiş kızılötesi teknolojisi, bu halkaların karmaşık yapısını daha önce hiç olmadığı kadar net bir şekilde ortaya çıkardı.
JWST’nin MIRI adlı görüntüleme sistemi sayesinde yapılan gözlemler, halkaların hem ipliksi hem de kümelenmiş yapılardan oluştuğunu gösterdi. Araştırmacılar, bu detayların, bulutsunun geçmişte nasıl evrimleştiğine dair kritik bilgiler sunduğunu ifade etti.
Bilim insanları, bu tür yüksek çözünürlüklü verilerin yalnızca NGC 1514’ün değil, genel olarak gezegenimsi bulutsuların oluşum ve yapılarının anlaşılması açısından da büyük önem taşıdığını belirtiyor.