'Tüketim çılgınlığı' veya 'tüketim toplumu' günümüz toplumuyla ilgili en çok kullanılan klişelerden. Yani düzenin bizi nasıl sürekli para harcamaya programladığı, zevklerimizin, alışkanlıklarımızın buna göre biçimlendirildiği teşhir olmuş durumda. Ama buna karşı önlem alma konusunda bir eksiklik var. Çok para kazanmak çok para biriktirmek anlamına gelmiyor. Ne kadar kazanırsak o kadar tüketim yapmaya yönlendiriliyoruz. Bunu önlemek için neler yapılabilir?
1. Biraz 'eski moda' olun
Bundan neredeyse yüz yıl önce General Motors'un başkanı Alfred P. Sloan, insanlara daha çok otomobil satmak için her sene yeni bir Chevrolet modeli çıkarma fikrini bulmuş. Bu o gün bugündür piyasanın kullandığı bir hile.
Bir akıllı telefonun son çıkan modelini kullanmak ya da son moda kıyafetler giymek zorunda değilsiniz. Bu konuda çevre baskısına boyun eğmeyin. Şunu düşünün; arkadaşlarınız size siz olduğunuz için mi değer veriyor, sahip olduğunuz marka etiketleri için mi?
2. Daha az kredi kartı kullanın
Bankalar ve şirketler kredi kartıyla 'temassız' alışveriş, internetten 'tek tıkla' alışveriş gibi yöntemlerle para harcamayı sürekli kolaylaştırıyor. Buna İngilizce'de 'sürtünmesiz alışveriş' (frictionless shopping) deniyor. Bu şekilde alışveriş yapmak çok kolay hale gelirken ödemenin o kadar da kolay olmadığını ancak kredi kartı ekstrenizi gördüğünüzde anlayabiliyorsunuz.
Bunun önüne geçmek için daha fazla nakit kullanın. Parayı fiziksel olarak elinizden vermek, para harcadığınızı daha iyi anlamanızı sağlayacaktır.
3. Fırsatları 'kaçırın'
Perakende ürün satanların en çok kulladığı numaralardan biri de kısa süreli indirim kampanyalarıdır. Sizi mutlaka değerlendirmeniz gereken çok önemli bir fırsat yakaladığınıza inandırmaya çalışırlar. Bu şekilde pek çok insan fırsatları kaçırmama kaygısyla gerçekten ihtiyacı olmayan ürünleri satın alır.
Satın alma dürtüsüne direnin. Her zaman bir yerlerde bir kampanya vardır. Bir şeye gerçekten ihtiyacınız olduğunda onu uygun fiyata mutlaka bulabilirsiniz.
4. AVM'lerden uzak durun
Alışveriş merkezleri son yıllarda sadece alışveriş için gidilen yerlerden öte 'rekreasyon alanı', 'yaşam alanı' gibi ifadelerle tanımlanıyor. Bu, düzenin gezmeyi, eğlenmeyi, boş vakit geçirmeyi dahi paralı hale getirmek için kullandığı bir oyundur. Bu oyuna gelmeyin. Canınız gezmek istiyorsa caddelerde, sahillerde gezin, parklara gidin. AVM'lere alışveriş dışında bir amaçla gitmeyin.
5. Paranızla ne yapacağınıza dair bir hedefiniz olsun
Paranızı sürekli tüketime harcayarak kendinizi soymayın. Paranızı, yeni bir kariyere başlamak için gerekli eğitimi almak ya da ilk evinize sahip olmak için kullanabilirsiniz. Uzun dönemli bir hedef belirleyin ve bunu kendinize sürekli hatırlatın.
