DTH, KKM ve ekonomi yönetiminin tercihi

Bugünkü yazıda, Döviz Tevdiat Hesapları (DTH) ile Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları mukayese edilecek ve her iki hesabın para politikası bakımından fayda veya zararları irdelenecektir.

Mayıs 2023 sonu itibarıyla Bankacılık sektörünün özkaynakları hariç yabancı kaynak hacmi 14,8 Trilyon TL veya 765 milyar dolardır. Bankacılık sektörünün iki kaynağı vardır. Türk Lirası ve Döviz. Döviz de başlıca Dolar, Euro ve Altından oluşmaktadır.

Bu paraların cinsi, tutarı, payı, vadesi ve kullanıldığı alanlar vs. gibi özellikler para politikasını derinden etkiler.

Varsayalım ki Mayıs 2023 sonu itibarıyla bankalarımızda hiç döviz yok ve topladıkları ve borçlandıkları bütün varlıklar Türk Lirası olsun.

Ne olduysa olmuş olsun ve Haziran ayında, para sahipleri paralarının yaklaşık olarak %60’ını dövize çevirmeye karar vermiş olsunlar.

Bu yeni durumla yüzleşmek ve muhtemel olumsuz etkisini izale etmek için Banka yöneticileriyle (BB) Ekonomi Yönetimi (EY) (Hazine ve Maliye Bakanı, TCMB Başkanı ve BDDK Başkanı) arasında şöyle bir diyalog kurgulayalım.

BB: Elimizde 460 milyar dolar döviz kaynağını nasıl kullanmamızı istersiniz?

EY: Dövizin %25’ini “zorunlu karşılık” olarak TCMB’ye yatırınız.

BB: 115 milyar doları TCMB’ye zorunlu karşılık olarak yatırdık. Elimizde 345 milyar dolar kaldı.

EY: 60 milyar doları da Eurobond’lara yatırınız.

BB: Yatırdık. Elimizde 285 milyar dolar kaldı.

EY: İhracatçı ve büyük firmalara döviz kredisi kullandırın.

BB: 130 milyar dolar kullandırdık. Elimizde 155 milyar dolar kaldı. Biz bankalara, dış ticaret ve döviz alım satımı için 25 milyar dolar yeter. Bakiye 130 milyar doları ne yapalım?

EY: Seçenekler nedir?

BB: 1)Amerikan hazine tahvillerine yatırabiliriz fakat bu durumda en az CDS+%1 oranında yani yıllık %6 oranında zarar ederiz.

EY: Olmaz.

BB: 2)Şirketlere kredi vermeye devam edebiliriz fakat döviz geliri olmayan firmaların kur riski yüksek olur.

EY: Olmaz.

BB: 3) Hazine, yeni tahviller çıkarsın Eurobond satın alabiliriz.

EY: Hazine’nin yeterince döviz riski var ve biz artırmaya değil azaltmaya çalışıyoruz. Bu da olmaz.

BB: 4) Bu atıl dövizleri TCMB’ye satıp elde ettiğimiz TL varlıklarla Hazineye borç verebiliriz.

EY: Bu defa kur riskini bankalar almış olacak. Finansal sektörün sıhhatini tehlikeye atamayız. Zaten bankaların % 5’in üzerinde açık pozisyon alması yasaklandı.

BB: SWAP yapmaya devam edebiliriz.

EY: Yeterince SWAP yaptık daha fazla yapmak riski azaltmamıza hizmet etmez.

BB: Döviz Tevdiat Hesaplarını (DTH) Kur Korumalı Mevduat’a (KKM) dönüştürebiliriz. Bu sayede hem birikim sahipleri, hem bankalar kur riski almamış olur; döviz gelir olmayan şirketler de TL fon bulabilecekleri için kur riski almazlar. TCMB’de bu işten para kazanır.

KUR KORUMALI MEVDUAT (KKM) BİR SORUN ALANI MIDIR?

Klişelerle düşünmeye alışmış pek çok akademisyen ve piyasa aktörü, KKM ürününü, el atılması gereken bir sorun alanı olarak görüyor. Bu zevatın, yeni ekonomi yönetimini etkileme ihtimalleri yüksektir.

Böyle düşünen herkesi sosyal medya hesaplarımda defalarca eleştirdim ve yanıldıklarını gösterdim hatta “eğer bugün enflasyon %200 değilse ve dolar kuru da 50 TL değilse bunu KKM ürününe borçluyuz” bile dedim.

Umarım Sayın Mehmet Şimşek de benim gördüğümü görmüştür veya görür.

Örnek:

Vatandaş 100.000 dolarını TCMB’ye 23 TL’den satar ve elde edeceği 2.3 Milyon TL’sini bir yıl vadeli KKM’ye %30 faizle yatırır.

Bir yıl sonra dolar kuru 35 TL’ye çıkmış olsun.

Bir yıl sonra Vatandaş bankadan %30 faiz için 690 TL milyon TL gelir elde eder.

Böylece banka Vatandaşa 2.990 Milyon TL (2.300+690=2.990) öder.

Bu arada 100.000 doların değeri 3.500 milyon TL’ye çıktığı için TCMB vatandaşa, aldığı faize ek olarak 510 milyon TL (3.500-2.990) kur farkı da öder. Böylece TCMB vatandaşa (2.300+510=2.810) toplam 2.810 milyon TL ödemiş olur.

Vatandaş toplamda 3,500 TL tahsil eder. Doğrusu hiç para kazanmaz hatta Amerika enflasyonu kadar da zarar eder.

TCMB kur farkını ödediği gün, elindeki dövizi isterse 3.500 Milyon TL’ye satar.

Böylece TCMB’nin toplam maliyeti 2.810 Milyon TL ve geliri de 3.500 Milyon TL olunca; TCMB bu işlemden net bir şekilde 690 Milyon TL kazanmış olur.

Açık ve net bir şekilde TCMB, dövizli KKM’den, “bankaların ödediği faiz kadar” para kazanır.

EY: KKM’nin ne kadarı TCMB’de ve ne kadarı Hazine’de?

BB: 125 milyar dolar’lık KKM hesaplarının 100 milyar doları TCMB’de.

Sonuç: TCMB’nin KKM’den kazanacağı para, Hazine’nin giderlerinden fazla olur ve finansal istikrarın sağlanmasına katkı sağlar.

KKM, işleyen bir para politikası aracına dönüşmüş durumda. Umarım anlaşılır.

YORUMLAR (40)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
40 Yorum