CHP’nin referandum paketini Anayasa Mahkemesi’ne götürmeme gerekçelerine Karar ulaştı. Buna göre, parti yönetimi referanduma kısa bir süre kala verilecek ret kararının ‘hayır’ oylarında düşüşe neden olabileceğini ve ikinci bir 367 krizinin iktidara yarayacağı endişesiyle AYM defterini kapattı.
KARA ÖZEL / EROL METİN
CHP’nin alışılmışın dışında hareket ederek, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçişi esas alan anayasa değişikliği teklifinin iptali talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmamasının perde arkasına Karar ulaştı.
AYM’ye gidip gitmeme konusu, CHP’nin en yetkili organlarında uzun uzadıya tartışıldı. Genel eğilim düzenlemenin AYM’ye götürülmemesi yönünde oldu. Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin iptal talebini referanduma kısa bir süre kala görüşüp reddetmesi halinde sahadaki motivasyonun tamamen bozulacağı, ‘hayır’ oylarının düşüşe geçeceği, AK Parti’nin “hani anayasaya aykırılık vardı” diyerek bu durumu kullanacağı endişesi, partinin Yüksek Mahkeme’nin kapısını çalmaktan vazgeçmesinin en temel gerekçesini oluşturdu.
CHP’nin aldığı kararda, 2007’deki 367 krizi de etkili oldu. Yetkili kurullarda, Anayasa Mahkemesi’nin başvuruyu yerinde görüp iptal kararı vermesinin de partiye ağır bedeller ödeteceği, AK Parti’nin erken seçim restiyle parlamentoya daha güçlü şekilde geleceği değerlendirmesi yapıldı. 2007’de Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında Genel Kurul’da 367 milletvekilinin bulunmadığı gerekçesiyle oylamanın taşındığı AYM’nin, “367 şart” diyerek oylamayı iptal ettiği ancak AK Parti’nin 22 Temmuz’daki erken seçimde yüzde 46.5 oranında oy aldığı, 21 Ekim 2007’deki referandumda da cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin sağlandığı hatırlatıldı. Böylece CHP, AYM’ye gitme seçeneğini rafa kaldırdı.
KÜSKÜN ÜLKÜCÜLER GÜNDEMDE
CHP yönetimi bir yandan da referandum kampanyası hazırlıklarını sürdürüyor. Genel Merkez kampanyasını şekillendiren bazı CHP kurmaylarının, milliyetçi seçmene yönelik çalışmalarda, 1 Kasım seçimlerinin ardından başlayan değişim talebi tartışmaları nedeniyle Devlet Bahçeli yönetimince görevden alınan ve ihraç edilen MHP’lilerin bilgi ve teşkilat deneyimlerinden yararlanma önerisini dile getirdiği öğrenildi. CHP’nin kampanyasında, Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkanların 16 Nisan’da sandığa gitmesini teşvik edecek argümanlar da önemli bir yer teşkil ediyor. ‘Hayır’cılara, “Siz gidip oyunuzu kullanın, sandık güvenliğini biz sağlayacağız” denilecek.
