ABD dünyanın tamamını izliyor

ABD dünyanın tamamını izliyor

Eski CIA ve NSA ajanı Edward Snowden, 5 Haziran 2013’te ABD’nin tüm dünyayı 7/24 izlediğini ve dinlediğini ortaya çıkardı. Biyografi türündeki 'Snowden' filmi yüzyılın bu ifşasını gerçekçi bir sinema diliyle anlatıyor.

ERKUT TEZERDİ

İstihbarat teşkilatlarının yüzyıllardır kullandığı klasik izleme metodlarını unutun. Çünkü yeni yöntem, bir zamanların reyting rekortmeni reality show programı ‘Biri Bizi Gözetliyor’ konseptiyle rahatlıkla özdeşleştirilebilir. Günün her saniyesi izleniyoruz. En özel anlarımız yakın çekime alınıyor. Ancak bu iş için herhangi bir ücret almadığımız gibi, kameraların kayıtta olduğunu da bilmiyoruz. Dahası yaşamımıza dair en ufak ayrıntıyla bile ilerleyen süreçte bize, sevdiklerimize, dostlarımıza, arkadaşlarımızın arkadaşlarına şantaj yapılabiliyor. ABD tüm dünyanın tamamını izliyor. 5 Haziran 2013’te bu gerçeği, özgürlüklerin kısıtlanıyor oluşu gerekçesiyle ortaya çıkaran eski Merkezî İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) çalışanı Edward Snowden’ın yaşamı ‘Snowden’ filmine konu oldu.

O, kimine göre bir vatan haini, kimine göre de evrensel bir kahraman... Ger-çekçi bir oyunculuk ve sinema diliyle izleyici karşısına çıkan yapımın yönetmen koltuğunda ise Oliver Stone var. Filmde Snowden rolünde Joseph Gordon-Levitt oynuyor. Tipinden sesine, hareketlerinden tonlamalarına her yönüyle videolardan tanıdığımız Edward Snowden’a benzemiş. Ba-şarılı bir oyuculuk sergiliyor. İzleyiciyle bağ kurma konusunda Joseph Gordon-Levitt uygun bir seçim. Bu nedenle Oliver Stone’u tebrik etmek gerek. Sonrası ve öncesi olmak üzere iki farklı zaman diliminde yaşanan olayların anlatıldığı filmde, ilk etapta Snowden, halka duyurmaya çalıştığı gizli belgeleri The Washington Post ve The Guardian gazetelerinin muhabirlerine gizlice ulaştırıyor. Muhabirler Snowden’a inanıyor. Kamera hemen kayda geçiyor. Her şeyin öncesinde yaşananlar aktarılıyor. Onun askerlikten neden ayrıldığını öğreniyoruz. Kaza eseri bacakları kırılınca görevden uzaklaştırılıyor ve böylelikle vatan aşkını istihbarat alanında de-ğerlendirmeye karar veriyor. CIA’in sınavlarına girip kazanıyor. Lise mezun bile değil. Bu nedenle CIA’de çalışabilmesine imkan yok! Ancak kendisinden sorumlu müdür Corbin O’Brian, Snowden’ın bilgisayar üzerine olan müthiş yeteneklerini fark ediyor. O bir dahi. Ancak bu zekası sorunların da başlamasının nedeni.

ELEKTRİKLERİ BİLE KESERLER

Yurtdışı görevlerini başarıyla gerçekleştiren Snowden, casus yazılımlarla tüm dünyayı izleyince, vicdanı ile görevi arasında gidip geliyor. Psikolojisi bozuluyor. Yaşadığı durumun adı: Akıl tutulması. Ülkelerin elektriğini bir anda kesebiliyorlar. Türlü komplolarla rejimleri değiştirip ekonomik krizleri tetikliyorlar. Birilerini öldürmek gayet naif sayılıyor. Snowden da uğrunda savaştığı özgürlüğün tamamen bir kurgudan ibaret olduğunu anladığında gemileri yakıyor, gerçekleri anlatmak için gazetecilerle iletişime geçiyor. Yüzyılın ifşasının gerçek hikayesi böyle. Harika bir kariyeri vardı. CIA’in, NSA’in en önemli yazılımcısı, bir anda devlet düşmanı haline geldi.

ÖZGÜRLÜKLER NASIL ELDEN GİDER?

Edward Snowden’ın sinirlerini altüst eden durumu biraz daha netleştirmek gerek: Bilgisayar, sokak, cep, banka hatta park kameralarıyla 7/24 izleniyorsunuz. Dinlenmeniz için de telefonunuzun açık olmasına bile gerek yok. Whatsapp, Skpe, Facebook yazışmalarınız kayıt altında. "İyi de benim saklayacak bir şeyim yok ki?" diyenlerin bile aslında mahremiyete ihtiyacı var. Kadın-erkek fark etmez inançlı birinin evinde özgürce kıyafet değiştirmesi cüretkar bir şekilde kameralara alınıyorsa, dostlar arasında yapılan muhabbet dinleniyor ve bu görüşmeler çarptırılarak aleyhinizde kullanılıyorsa evet gerçekten de herkesin gizliliğe ihtiyacı olduğu kesin.

DÜNYADAKİ HERKES FİŞLENDİ

Yeni dünya düzeninde sırf dindarsınız diye terörist ilan ediliyorsunuz. Tehditlerin ve tecritlerin ablukasındasınız. Komplolara kurban gitmeniz an meselesi. Dünyadaki herkes aptal, zeki, cahil, eğitimli diye fişleniyor, bir anda düşman ilan ediliyor. Terörizm onlar için bir araç. Bahane gösterilerek işgal planı devreye sokuluyor. İstedikleri kişi diledikleri yerde IHA veya uydular vasıtasıyla anında görüntüleniyor, öldürülüyor. Bunun için çelik kapılar ardında saklanmaya gerek yok. Çünkü öyle bir teknoloji söz konusu ki kaçış yok! Komplo teorisi mi? Belki de... Fakat Obama’nın skandal ortaya çıkınca yalanlamak yerine hükümetin izleme planlarını savunduğunun altını çizmek gerek. ABD’nin kurduğu bu yeni düzenini eleştiren ‘Snowden’ senenin en iyi yapımlarından.

FİLMİN NOTU: 10/8

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN