FETÖ’nün mahrem imamları için düzenlenen iddianamede örgütün en gizli yapısı deşifre oldu. Bir şüpheli, Akıncı Üssü ‘müdürü’ fizik öğretmeni Murat Kara’nın koordinesindeki toplantıda eski Hava Kuvvetleri Komutanı Öztürk için ‘Büyük Patron’ denildiğini söyledi.
ETÖ’nün en gizli ve operasyonel yapısı olan mahrem imamlar hakkında iddianame hazırlandı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki personeller için hazırlanan iddianamede 76 sivil mahrem imam ile örgüt üyesi 81 askeri personelin, dörder kez ağırlaştırılmış müebbet ile 15’er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi. Kardak ziyareti sırasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın yanında bulunan pilot Yarbay Bilgehan Bülbül ve eşi Yarbay Nail Bülbül de şüpheliler arasında. FETÖ’nün en kritik yapısına dair yazılan iddianameden yansıyan önemli başlıklar şöyle;
- Birim, FETÖ’nün askeri yapılanmasıdır. Her askeri kuvvetin (Kara, Hava, Deniz, Jandarma) başında bir sorumlu var. Onun altına sırasıyla bölge temsilcileri, müdürler, müdür yardımcıları ve öğretmenler var. Öğretmenler üst rütbeli veya kritik görevdeki subaylarla dahi ilgilenebiliyor.
- Rütbesi ne olursa olsun herkesi ortak adı öğrenci. FETÖ’nün TSK’daki yapılanması olan birim yapılanmasının terminolojisi ise şöyle; Müdür, Müdür Yardımcısı, Belge Enformasyon Yöneticisi (BEY), Bilgin, Öğretmen, Gezici , Serrehber, Eğitim Danışmanı, Serdoktor, Doktor, Gözcü, Arama/Tarama Mesulü, O3-L3 Mesulleri, Ümit Mesulü, İzdivaç Mesulü.
- Bölge ve birim arasındaki örgütsel döngüyü ‘gezici’ler sağlıyordu. Yılda iki kez rapor hazırlayan ‘geziciler’den Türkiye genelinde 20 civarında var.
- FETÖ’nün ‘Kurşun akerleri’, ‘Işık evleri’nde yetiştirildi. İdeolojik eğitimde vatan yerine ‘hizmet’, halkın egemenliği yerine ise başında Gülen’in bulunduğu ‘Başyüceler’ adlı aristokratik bir zümrenin yönetim biçimi işlendi.
- 1985 yılında örgüte mensup bazı öğrencilerin askeri liselerden atılması üzerine TSK’daki askeri öğrencileri izleyen örgüt abileri olan ‘gözcü’ler göreve başladı. Öğrenciler bu kişilerin aracılığıyla 15 günde bir şehirdeki evlerde toplantılar yapıldı. ‘Gözcü’lerin üzerinde ‘doktor’ sıfatlı kişiler de bulunuyordu.
- ‘Bilge adam’ fişleme, örgüte pozisyon açma, sosyal medyada propaganda yapmakla görevliydi.
- Her örgüt üyesine ait ID bilgilerinin bulunduğu ‘özlük dosyası’ var.
- Bir şüphelinin ifadesi: “Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı’nın mahrem yapı içerisindeki müdürü Murat Kara’nın (Fiziköğretmeni) koordinesinde müdür yardımcılarının katılımı ile yapılan toplantıda Kamil Kemal Alkan kendisinin ilgilendiği bir subay hanımına Fetullah GÜLEN tarafından saat gönderildiğini, bu subay eşinin aynı saati ‘Büyük Patron’un eşinde de gördüğünü söylediğini, bu sohbet üzerine Murat Kara’nın Kemal Alkan’a ‘keşke bunları burada paylaşmasaydın deşifre ettin, iyi olmadı’ gibi bir söylemde bulundu, herkes bu söylem üzerine gülümsedi. Büyük Patron olarak geçen kişinin Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk olduğunu tahmin ediyorum.”
- Aynı şüpheli, Kara’nın evindeki toplantıda şunları söylediğini aktardı: “Hillary Clinton’ın Fetullah Gülen’e hitaben ‘Dünyada çok belirgin değilsiniz, ancak dengeleri değiştirebilecek güçtesiniz, fark edilmeyecek bir gücünüz var’ diye iltifat ettiğinde Gülen’in de Clinton’a ‘Asıl dünyadaki tüm dengeleri değiştiren Amerika’dır’ şeklinde iltifatlarda bulunduğunu söyledi.”
Editör notu: Maddeler iddianamedeki bilgilerin özetlenmiş halidir.
AKINCI'DAKİLERİN TAMAMI ÖRGÜT ÜYESİ
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki mahrem imamlara yönelik tamamlanan iddianamede, örgütün darbe girişiminin yönetildiği Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı yapılanmasına çok önem verdiği vurgulanarak son yıllarda burada F-16 pilotu olan subayların neredeyse tamamının örgüt üyesi oldukları belirlendi. TSK’da hücre yapılanmasına giden FETÖ’nün birbirinden habersiz üniteler oluşturdu.ğu kaydedildi. Ankara’yı 1. ve 2. bölge olarak ikiye ayıran örgütün pilot eğitimlerinin yapıldığı filolara çok önem verdiği belirtilerek son yıllarda F-16 pilotu olan subayların büyük çoğunluğunun FETÖ üyesi oldukları vurgulandı. Örgütün bazı pilotlarını da 15 Temmuz’da kullanmadığı tespit edildi.
YAKALANMAYA KARŞI PANİK BUTONU
2014 sonrası müdürlerin iletişimde kullanmaya başladıkları tablet ve telefonlarda “Panik Buton” adında bir uygulama bulunduğu, bu butona basıldığında cihazın tüm hafızasının geri getirilemeyecek şekilde silindiği tespit edildi. Toplantılara katılan sorumlu kişilerde kırmızı ve mavi kodlu iki ayrı SD kartı ile üçüncü bir kartın daha bulunduğu belirlendi. Kırmızı kodlu olanında askerlerin telefon numaraları ve görev yaptıkları yerlerle alakalı yazdırdıkları gündemler ile örgüt tarafından onlara iletilen gündemlerin yer aldığı, mavi kodlu kartta ise askerlerin kod isimleri ile örgütsel faaliyetlerin olduğu kaydedildi. Toplantıya katılan sorumlulardaki üçüncü kartın ise sadece bilgisayarı açıp kullanabilmek için sistem denilen “Linux” tabanlı programı çalıştırmak için bulundurulduğu belirtilen iddianamede, kullandıkları laptop bilgisayarların hiçbirinde harddisk bulunmadığı, bu nedenle sistemi açabilmek için bu kartı abilerin yanlarında taşıdıkları belirlendi.
