Gıdada ‘tekel’ tehdidi

Gıdada ‘tekel’ tehdidi

Çiftçiden ölü fiyata aldığı ürünü yüksek karla satan aracılar fiyatları yukarı çekiyor. Üretici, 30 kuruşa mal ettiği karpuzu 50 kuruşun altında hallere pazarlamak zorunda kaldı. Antep fıstığını köylüden 50 liraya alan spekülatörler de fiyatı 100 liraya çıkardı.

HAMİDE HANGÜL

Ekonomi yönetimi, gıda fiyatlarını düşürmek için gümrük duvarlarını indirme yolunu seçerken, üreticinin büyük emeklerle ürettiği gıdada fiyatlar komisyoncuların yüksek kârlılıklarına kurban gidiyor. Çiftçi işçilik, navlun ve yakıt maliyetiyle birlikte 20 kuruşa hallere getirdiği bir karpuzu 50 kuruşun altında ancak satabilirken, burada üreticiden düşük fiyata alınan ürün 1-2 lira arasında tüccara satılıyor. Buradan da son satış noktaları, alışveriş merkezleri ve büyük zincir marketlere giden ürün, fire oranı da hesaba katılarak 1,99 liradan satılıyor. Benzer bir durum elmada da yaşanıyor. Tarladan 67 kuruşa çıkan elma, hallerde 2 lira 30 kuruşa fiyatlandırılırken, market raflarına 4 lira 33 kuruştan çıkabiliyor. Marketlerin iddiasına göre, fire oranları çok yüksek.

Meyvenin dörtte biri, sebzenin de yüzde 33’ü tarladan markete geliş sürecinde israf oluyor. Bu da 4 lira 33 kuruşun içine ekleniyor. Söz konusu fiyat oluşumlarını yaş sebze ve meyvedeki diğer ürünlerde de görmek mümkün. Bazı üreticilerin iddialarına göre, fiyatları yüksek tutmak için ortak fiyat belirleme durumu da söz konusu. Yaş sebze ve meyvenin yanı sıra, Antep fıstığında da ciddi fiyat yükselişleri göze çarpıyor. Üreticilerden edinilen bilgilere göre, burada fiyat artışının en büyük nedeni tekelcilik.

İddiaya göre, köylünün elinde 50-55 liraya Antep fıstığını alan spekülatörler, bunları depolarında biriktirdi. Bu sene rekoltenin de yüzde 20 daha az olması nedeniyle fiyatları önce 70, sonra 80,90 ve 100 liraya kadar çıkardılar. Bu duruma Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bir çözüm bulmasını isteyen sektör yetkilileri, söz konusu spekülatif hareketlerin gıda üretimini bitirme noktasına getirdiğini belirtiyorlar. Gıda üreticilerinin Karar’a verdiği bilgilere göre, Türkiye’de vatandaş gıdayı pahalı yiyor. Sektör temsilcileri, gıda ürünlerinin ucuzlaması için üreticiden direk tüketiciye satışın şart olduğunun altını çizdi. Hollanda’da yaş sebze ve meyvenin üreticiden direk tüketiciye satıldığına işaret eden yetkililer, “Bu oran Hollanda’da yüzde 90 oranında. Orada tüccarı bulamazsınız, üretici ürününü direk tüketiciye ulaştırır. Türkiye’de ise sadece yüzde 3-4’ler seviyesinde” dedi. Tarlada 67 kuruşluk bir ürünün halde 2 lira 30 kuruş, markette 4 lira 33 liraya yükseldiğine işaret eden gıda sektörü temsilcileri, “Üretici ile hal arasındaki fark, nakliye, yakıt ve depolama bedellerinin de etkisiyle 2 lira 30 kuruşa çıkıyor. Bu ürün markete geldiğinde fiyat artışı yüzde 389’a çıkıyor ve 4 lira 33 kuruştan satılıyor.

Marketlerin söylediklerine göre, meyvenin dörtte biri, sebzenin yüzde 33’ü tarladan markete geliş sürecinde israf oluyor. Bu da satışa konulan ürünün içine ekleniyor” değerlendirmesinde bulundu.  Türkiye’de üretici örgütlenmesinin de şart olduğunu altını çizen sektör temsilcileri, “O zaman fiyatlar istikrar kazanır, Örneğin elmada üretici ile market arasında 5,5 kat fiyat farkı var. Üretici fiyatı 67 kuruş. Bu ürün toplanıp kasalara konularak 67 kuruşa komisyoncuya satılıyor. Komisyoncu alıyor, orada fiyat farkı yüzde 243’e çıkıyor. Halden markete giden aynı ürün burada da yüzde 389 fiyat artışıyla 4 lira 33 kuruştan satılıyor.  Domateste de benzer bir durum var. Domates, tarlada ortalama 89 kuruş. Depolama masrafı olmadığından 1 lira 30 kuruşa, markette 2 lira 49 kuruşa satılıyor. Yani domates üreticiden çıktıktan sonra markete yüzde 133 fiyat artışıyla geliyor. Patlıcan tarlada 53 kuruş, markette 1 lira 95 kuruş. Marketler, ‘çok fazla kaybım var’ diyor ve fiyatları yediriyor” diye konuştu.

ÇİFTÇİ İSTEDİĞİ FİYATTAN SATAMIYOR

Tüm Bostan Sebze Meyve Komisyoncuları ve Tüccarları Federasyonu (TÜMESKOM) Başkanı Burhan Er, Aydın bölgesinde 50 kuruş olan domatesin halde 1,39 liradan fiyatlandığını, marketlerde ise 2,5 liranın altında satın almanın mümkün olmadığını söyledi. Bu 50 kuruşun içinde 20 kuruşun nakliye, 15 kuruşun da işçilik ve ambalaj ücreti olduğunu söyleyen Er, “Asıl emek veren çiftçi istediği fiyattan malını satamıyor. Çünkü üretici malını aynı gün içinde satmak zorunda yoksa dökersiniz.

Sebze ve meyve hassa bir ürün çünkü” diye konuştu. Hallerde karpuzun çok durgun olduğunu ifade eden Burhan Er, “Haksız rekabetten dolayı haller çiftçiden almıyorlar. Şu anda 300-400 karpuz, kavun aracı 3-4 gündür İstanbul halinde bekliyor. 40-50 kuruşa zor satılıyor. Anadolu’nun çeşitli illerinden geliyor. Satılmayınca mal çürüyor, Kısa sürede pazarlama olmayınca üreticinin domatesi karpuzu çürüyüp gidiyor. Mal çürüyünce bir dahaki sene çiftçi bu ürünü eker mi?” diye sordu.

ANTEP FISTIĞI ‘TEKEL’LE 100 LİRA

Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, gıda fiyatlarının istikrar kazanması için tarımda reform gerektiğini savundu. Üreticinin ürettiği üründen asıl kazananın tüccar ve komisyoncu olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Üretici, kar alamadığı için karpuz tarlada kalıyor, çöpe gidiyor. Tarım politikasıyla hem üretici kazanır, hem de tüccar aşırı değil yeterince kazanır” dedi.

Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Antep fıstığı bizim hammaddemiz. Bundan beş ay önce kilosu 60 lirayken, köylüde mal olmadığı için stokçular bunu 100 liraya çıkardı. Ekimi de bu sene çok az. Şu anda deposunda 500-bin ton ürün olan tüccarlar var. Köylünün elinden 50-55 liraya alıp bitirdiler, şimdi de ürün tamamen kendi depolarında biriktiği için spekülatif hareketlerle bunu 70,80, 90 derken 100 liraya çıkardılar.” Komisyoncunun ölü fiyata aldığı ürünü  fazla kar koyarak sattığına işaret eden Yıldırım, “Dolayısıyla tarla ile sofra arasında ciddi fiyat farkı var” dedi.

MUTFAKTA FİYAT YANGINI

Tarlada 67 kuruş olan elma halde 2,30 kuruş olurken, markette 4,33 liraya çıkıyor

Kuru kayısı üreticide 6 lira olmasına karşın pazarda 25, markette 29,90 liradan satılıyor

Kabak 0,54 lira olurken halde 1,08 lira, pazarda 1,54 lira ve markette 2,10 lira oluyor

Maydanozun demeti  0,29 kuruşa tarlada olmasına karşın halde 0,38, markette 1,10 lira.

Salatalık çiftçide 0,58 lira, halde 1,03 lira ve markette 2,16 lira yüzde 270 artışla satılıyor.

Kuru incir 6,50 liradan pazarda 25, markette 22,96 liraya yükseliyor. Fiyat artışı yüzde 253.

Üreticide 0,55 lira olan patlıcan halde 1 lira, markette 1,91 liradan satılıyor.

Kırmızı mercimek 2,08 lira, halde 3 lira ve markette 7,18 liradan satılırken artış oranı yüzde 245.

Sivribiber tarlada 0,88 lira olmasına karşın halde 1,28 lira, markette 2,43 lira. Artış oranı yüzde 176.

Tarlada 2 lira olan limon halde 2,72 lira, markette 5,46 lira.

İTHALDE GÜMRÜK VERGİSİ İNDİRİMİ ET FİYATLARINI DÜŞÜRMEDİ

Öte yandan fiyatların aşağı çekilmesi için Bakanlar Kurulu kararıyla gümrük vergisi düşürülen gıda ürünleri ve kırmızı et fiyatlarında da yükselişler söz konusu.  Bu kapsamda ithal vergisi yüzde 130’dan yüzde 30’a düşürülen buğdayın kilosu marketlerde 2,5 liradan yerini alıyor.  Dana eti de kilosu 46,6 liradan raflara çıkarak fiyat yangınına düşük ithal vergisinin de çare olmadığını gösterdi. Üreticide 35,87 lira olan kuzu etinin marketlerde satış fiyatı ise 52,73 liraya ulaşıyor. Çiftçinin kırmızı etin kilosunda ortalama kazancı ise 1 lira 43 seviyesinde. Oysa Gıda Komitesi, bazı ürünlerde başladığı ithalat kararı ile Türkiye’ye ucuz ürün getirmeyi hedeflemişti. Bu kapsamda, 27 Haziran 2017’de gıdada ithalatın gümrük vergisi yeniden düzenlenmişti. Buna göre canlı büyükbaş hayvanların ithalat gümrük vergileri yüzde 135’ten yüzde 26’ya, karkas ette ise yüzde 100 ile yüzde 225 arasında olan ithalat vergisi yüzde 40’a çakeldi.

Hububat ürünleri de bu düşüşten nasibini aldı. 2016’da canlı hayvanlar ve gıda maddeleri ithalatına toplamda 2 milyar 732 milyon 673 bin dolar harcandı. Bu yıla baktığımızda ise aynı ürün gruplarının ithalatına toplamda 3,4 milyar dolardan fazla harcama yapıldığı ortaya çıktı. Rakamları karşılaştırdığımızda zaten ithalata çoktan başlamış görünüyoruz. Düşen vergilerle birlikte ilerleyen aylarda daha fazla ithal gıda Türkiye sınırına giriş yapmış olacak. Bakanlık bunun özellikle iç pazarda fiyatlara olumlu olarak yansıyacağını ifade ederken, bazı sivil toplum kuruluşları fiyatlarda indirim değil aksine çiftçinin üretimine etki edeceği için artışa neden olacağını ifade ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre canlı hayvan ithalatının mart ayında başladığı görülüyor. 2016 yılında canlı hayvan ithalatı 192 milyon 424 dolar iken 2017’de bu rakam 451 milyon 282 dolara çıkmış.

EKİLİ ALANLARI ‘SAĞANAK’ VURDU

Bursa’nın Karacabey İlçesinde dün etkili olan dolu yağışı ve sağanak yağmur, ovada ekili olan mahsulün zarar görmesine neden oldu. Zarar gören alanları gezen Bursa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ömer Ceylan, çiftçilerin mağdur edilmeyeceğini söyledi. Karacabey’de bu sabah başlayan ve 45 dakika süren dolu yağışı ve sağanak, Bakırköy, Ova Hamidiye ve Ova Esemen mahallerinde ekili olan domates, biber, karpuz, kavun, mısır, salatalıkların zarar görmesine neden oldu. Bursa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ömer Ceylan ile Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, ekili arazilerde incelemelerde bulundu.

Zarar tespit çalışmalarına başladıklarını söyleyen İl Müdürü Ömer Ceylan, “Bakanımız Faruk Çelik bu konuyla ilgili olarak özel olarak ilgileniyor. Zarar tespit çalışmasına başladık.  Çiftçilerin zararları karşılanacak, kimseyi mağdur etmeyeceğiz” dedi. Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem ise “2014 sel felaketinden sonra şimdi de dolu felaketiyle karşı karşıyayız. Şu ana kadar yaptığımız incelemelerde Bakırköy, Ova Hamidiye ve Ova Esemen mahallelerinde yaklaşık 10 bin dekar alanda, 70-80 bin ton civarında mahsül zarar gördü. Bu zarar çiftçiye çok ağır gelecektir” dedi. Erdem, Mustafakemalpaşa ilçesinde de etkili olan yağışın ekili arazilere zarar verdiğini sözlerine ekledi. Bölgede üretim yapan bir başka üretici, “Domates, sebze, meyve bahçeleri, bunların hepsi çok büyük zarar görmüş durumda. 2 tane ana yolumuz kapanmıştı biz onları kendimiz açtık. Yıkılmalardan dolayı yollar kapandı” dedi.

MEYVE BAHÇELERİ ZARAR GÖRDÜ

Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde şiddetli yağmurla birlikte oluşan sel sebebiyle yüzlerce dönüm meyve ve sebze bahçesi büyük ölçüde zarar gördü. Sel nedeniyle bir üretici, 40 dönümlük meyve bahçesi ve kanatlı hayvan barınağının zarar gördüğünü söyledi. Üretici, “40 dönümlük alanda bulunan elma, ayva ve şeftaliden oluşan meyvelerde yüzde 70 oranında zarar oluşmuş durumda. Kanatlı hayvanlarımın ise önemli bölümü telef oldu. Bölgede bulunan yüzlerce dönüm alanda büyük zarar oluştu.

Üreticilerin sulama boruları ve sistemleri kullanılamaz halde” dedi. Bölgede Tarım Müdürlüğü ise zarar tespit çalışmaları başlattı. Bayramiç’te elma üreten Ramazan Arslan 20 dönümlük elma bahçesinin yüzde 70’inin yağış nedeniyle tahrip olduğunu belirterek “Dolu nedeniyle elmalar zedelenmiş. Bir süre sonra çürüyecek. Tezgaha çıkarılıp satılması mümkün değil. Maddi kaybım yüksek” diye konuştu. Meyve bahçelerinin zarar gördüğünü söyleyen bir başka üretici, “Hasar tespit çalışmalarına başladık, zararımız şimdiden çok büyük” dedi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN