Görüşler

Prof. Fabrice Balanche: Savaşın kilidi aşiretler

Prof. Fabrice Balanche: Savaşın kilidi aşiretler

Uzun yıllar Suriye’de yaşamış uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Fabrice Balanche, IŞİD’le mücadelenin nasıl yürütülmesi gerektiği, Suriye’nin savaştan sonra nasıl bir yapıya sahip olacağı ve Türkiye’nin Suriye’deki hedeflerine dair fikirlerini Karar’la paylaştı.

RÖPORTAJ: VOLGA KUŞÇUOĞLU

IŞİD’in başkent ilan ettiği Rakka’ya yapılacak operasyon, uzun süredir Ortadoğu’da gündemi işgal eden konulardan biri. ABD hükümeti, Rakka operasyonunun, YPG militanları ve Arap unsurlardan oluşan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından yapılmasına yönelik niyetini daha önce dile getirmişti. Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington yönetiminin kendilerinden Rakka operasyonuna katılmaları yönünde talebi olduğunu söylemişti. Ortadoğu uzmanı Prof. Fabrice Balanche ise bölgedeki Arap aşiretleri birleştirilmeden Rakka’nın alınmasının ve Suriye’de IŞİD’in bitirilmesinin mümkün olmadığını söylüyor. Ancak daha önce 10 yıl Suriye ile Lübnan’da yaşayan ve Suriye’deki aşiret yapısına hakim olan Balanche, bunun çok zor bir iş olduğu kanısında.

Suriye’de IŞİD’le mücadele ve sonrasına dair sorularımızı yanıtlayan Balanche, ülkenin gelecekte nasıl yönetileceğine dair önemli bir vizyon ortaya koyuyor.

Dört ay önce yazdığınız bir makalede, Rakka’nın geri alınabilmesi için bölgedeki aşiretlerin ikna edilmesinin önemini, ve bunun çok zor bir iş olduğunu vurgulamıştınız. O günden bu yana değişen bir şey oldu mu?

Hayır, bir şey değişmedi. Yalnızca bir zorluk daha eklendi; Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi. Bundan önce Suriye’deki aşiretlerin Kürtlerle çalışmaktan başka seçeneği yoktu, çünkü ABD yönetimi bütün silah ve mühimmatı Kürtlere gönderiyordu. Şimdi Türkiye’nin müdahalesi geldi, Fırat Kalkanı. Fırat Kalkanı’yla YPG çakıştı. Bazı gruplar Fırat Kalkanı’na katılmıyor ve YPG’yle birlikte hareket ediyor. Sonuç olarak, şu anda Münbiç ve Bab bölgelerinde farklı aşiretleri kendine çekmeye çalışan iki güç var. Yani durum önceden olduğundan daha karmaşık.

 Aşiretler meselesi bağlamında IŞİD’le mücadeledeki temel sorunlar nelerdir?

En temel sorun para (gülüyor). Bir aşireti kendinize çekmek istiyorsanız çok para harcamanız gerekir. Aşiretlerin sadakati ebedi değildir, bir aşireti satın alamazsınız, ancak kiralayabilirsiniz. Aşiretleri, daha güçlü taraf ve IŞİD’le sonuna kadar savaşma konusunda irade sahibi olduğunuza ikna etmelisiniz. Çünkü IŞİD’le savaşmaya başlayıp da altı ay sonra durursanız ve IŞİD hala hayattaysa, bu o aşiretler için ölüm demektir. Yani temel sorun, para ve uzun vadede göstereceğiniz iradedir. IŞİD’e karşı bir aşiret ayaklanması görmeyeceğiz. Eğer Rakka’da ya da başka bir yerde bunu bekliyorsak, sonsuza dek beklememiz gerekir. Aşiretler, kazananın peşinden gider. Buraya gelmeli, yani asker göndermeliyiz. ABD veya Türkiye asker göndermek istemiyorsa, yerel güçleri desteklemeniz gerekir. Ancak buradaki temel zorluk, aşiretlerin, kazanacaklarına emin olmadan IŞİD’le savaşmayacak olmasıdır.

 Türkiye’nin Suriye’deki hedefleri konusuna gelirsek, PYD lideri Salih Müslim, Suriye’deki savaş sona erdiği zaman kantonların eninde sonunda birleşeceğini, Türkiye’nin Suriye’de sonsuza dek kalamayacağını söyledi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Salih Müslim, PYD iki bölgeyi birleştirmek istiyor, bu açık. Ancak ABD, kantonları birleşirmesi için PYD’ye destek vermeyecektir. Çünkü bunu yaparsa Türkiye pek de mutlu olmayacaktır. ABD’nin, PYD ile Türkiye arasında seçimi kuşkusuz Türkiye’dir. İkincisi, Türkiye kantonların birleşmesini engellemek için Suriye’de. Ben, Putin’in PYD’nin kantonları birleştirmesine onay vermiş olmasından şüpheleniyorum. Tabii ki Halep vilayetinin tam kontrolünü değil, Azez’le Cerablus arasındaki alanın tam kontrolünü değil. Çünkü burası Türkiye için ayrıldı. Bu, Erdoğan’la Putin arasında 9 Ağustos’ta varılan anlaşmanın sonucu. Önümüzdeki hafta (10 Ekim) Putin Türkiye’ye geliyor. Burada da bu müzakereler sonuçlandırılacaktır. Ancak tek kelimeyle, Kürtlerin Münbiç’i Afrin’le bağlayacağını farz edebiliriz. Türkiye ve Özgür Suriye Ordusu’nun Rakka Vadisi’ne girmesi engellenmiş olacaktır.

Söylediklerinizden anladığım kadarıyla Türkiye iki kırmızı çizgisinden vazgeçmek zorunda kalacak. Esad iktidarda kalacak ve PYD bölgelerini birleştirecek. Bunu söyleyebilir miyiz?

Evet. Ama Kürtlerin birleşmesi, Kürtlerin istediği gibi olmayacak. Bu ne anlama geliyor? Kürtler, Azez, Cerablus, Tel Abyad ve Münbiç’ten oluşan bölgede tam hakimiyete sahip olmayacak. Burada büyük bir Arap nüfusunun olması onlar için bir problem. Tel Abyad’da Arap nüfusu var. Burada sadece 100 bin kişi var. Münbiç’le Afrin arasında ise 700 bin kişi var. Kürtlerin küçük bir azınlık olduğu bölgede bu kadar insanı entegre etmek mümkün değil. Ancak Afrin’le Münbiç’i güneyden bağlayacaklardır. Bu onlar için hiç yoktan iyi olacaktır. Sonuç olarak, Putin Türkiye’nin iki kırmızı çizgisini sildi diyebiliriz.

BEŞAR ESAD KADİROV MODELİYLE YÖNETECEK

Son günlerde Musul operasyonu için Irak ve Türkiye gibi bölgesel güçlerden gelen açıklamalara baktığımızda, kaygıların IŞİD’in yenilip yenilemeyeceğine değil, IŞİD yenildikten sonra ne olacağına yönelik olduğunu görüyoruz. Sanırım aynı şeyin Rakka için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Şu halde, zamanı geldiğinde Rakka’nın kurtarılmasının, Suriye’nin yeniden şekillenmesinde nasıl bir etkisi olacağını düşünüyorsunuz?

Evet, mesele Rakka’yı savaştan sonra kimin yöneteceği. Muhtemelen Rakka’da durum, Musul’a göre olduğundan daha az karmaşık. Çünkü Musul’da Kürtler, Sünniler, Türkmenler var. Irak’ta bir bölge IŞİD’den temizlendikten sonra Kürtler, Türkmen milisler, Şii milisler arasında problemler yaşandığını daha önce de gördük. Suriye’de problem, bir bölgeyi değil, Suriye’yi kimin yöneteceği. Ben Esad’ın iktidarda kalacağını düşünüyorum. Esad’ın düşmeyeceği kesin gibi. Mesele, onun Rakka’yı nasıl yöneteceği. Rakka’yı, Şam ya da başka yerler gibi doğrudan yöneteceğini düşünmüyorum. Gücü yerel savaş ağalarına bırakacaktır. Burada muhtemelen Çeçenya’ya benzer bir model göreceğiz. Ramazan Kadirov liderliğindeki Çeçenya’ya giderseniz, burada oldukça İslami bir cumhuriyet var. Tabii bu model Rusya tarafından güçlü bir şekilde destekleniyor. Gelecekte Rakka ve Deyrizor’da da benzer bir yapı göreceğimizi düşünüyorum. Özgür Suriye Ordusu’nun Rakka’yı alacağını düşünmüyorum. Arap aşiretlerinin burayı yöneteceğini düşünmüyorum. Aşiretlerin bir yeri yönetmek için birleştiklerini hiçbir zaman görmedik. Rakka, dışarıdan, ve tabii ki Rus desteğiyle askeri olarak kontrol edilecek ve yerel bir diktatör bölgeyi Şam adına, Esad adına yönetecek.

TÜRKİYE DE PYD DE RAKKA’YA GİRMEZ

Rakka için savaşmak isteyecek başka bir güç var mı? ABD, daha önce Rakka operasyonunu SDG ile yapmak istediğini belirtmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington’ın Rakka operasyonunda Türkiye’nin de yer almasını istediğini söylemişti. Türkiye veya YPG’nin, Rakka’ya girmekte çıkarı olduğunu düşüyor musunuz?

Kürtlerin Rakka’ya gitmek isteyeceğini düşünmüyorum. Çünkü Rakka bir Kürt şehri değil. Buradaki Kürt azınlık da Kobani ve diğer Kürt bölgelerine gitti. Rakka’da artık Kürt yok. Kürt grupların Rakka’ya girmekte herhangi bir çıkarı yok. Kürtler, kesin sayıyı bilmiyoruz ama Münbiç’te 300 ila 800 arasında savaşçı kaybetti. Bu büyük bir bedeldi. Münbiç’te savaştılar çünkü Afrin’le Kobani’yi birleştirmek istiyorlardı. Ama Rakka’da bir çıkarları yok.

Türkiye’ye gelirsek, Türk ordusunun Suriye’de derinlere inmek istediğini düşünmüyorum. Bence Türkiye, sadece kendi sınırı yakınlarında, Azez’le Cerablus arasında 30-40 kilometrelik bir alana girmek ve Kürtlerin Afrin’le Kobani’yi birleştirmesini engellemek istiyor. Özgür Suriye Ordusu ise Rakka’ya gitmek için çok zayıf. Rusya ve Esad rejiminin, Özgür Suriye Ordusu’nun El Bab’ı dahi almasına izin vereceğini sanmıyorum. Bu Halep için çok tehlikeli olacaktır. Türkiye’nin kendi sınırlarında bir güvenli bölge oluşturması, bu tamam. Ancak daha fazlasını istemeyeceklerdir. Rakka’yı kim alacak? Şu anda Batı’nın önceliği Musul. Musul’un alınması altı ay, belki bir yıl sürecektir, bilmiyorum. Ancak bir yıldan sonra Rakka’nın alınması için bir uluslararası koalisyon olacak mı, şartlar oluşacak mı göreceğiz.

İlgili Haberler
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Bunlar da İlginizi Çekebilir