Savcı Kiraz'ın şehit edilmesinin ardından tartışma konusu olan özel güvenlikle ilgili hazırlanan tasarının ayrıntıları ortaya çıktı. Düzenlemeye göre, kamu kurumları artık özel güvenlik hizmeti alamayacak.
Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın İstanbul Adalet Sarayı’nda şehit edilmesinin ardından, tartışma konusu olan özel güvenliğe yönelik hazırlanan taslağın ayrıntıları belli oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamu kurumlarındaki özel güvenliğin durumunun gözden geçirilmesi ve gerekirse kaldırılması gerektiğini dile getirmesinden sonra üzerinde çalışılan tasarıya göre, kamu kurumları özel güvenlik şirketleriyle çalışamayacak, gerekirse kendi güvenlik ekibini oluşturacak.
Haber Türk gazetesinin haberine göre, özel güvenlik uzun süredir İçişleri Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı bir konuydu. Jandarmayı İçişleri Bakanlığı’na bağlayan yasal düzenlemede de konuyla ilgili çalışma yapılmış ama Meclis gündemine gelmemişti.
17 Aralık’tan sonra tartışılmaya başlandı
Özel güvenlik konusu, 17-25 Aralık sürecinden sonra gündeme geldi. Özel güvenlik sertifikası alanların sayısının 1 milyonu aştığı, bunların 280 bininin aktif olarak çalıştığı ifade ediliyor. Emniyet Teşkilatı’nın 270 bin personeli olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ‘güvenlik görevlisi’ adı altında faaliyet gösteren bu kadar büyük bir kitlenin denetimsiz ve standart dışı olamayacağı belirtiliyor. Bunların 180 bininin kamu kurumlarında görev yaptığı ve 80 bininin silah taşıdığı vurgulanıyor. Bu personelin; fiziki yeterlilik, sosyo psikolojik açıdan denetimleri de sağlıklı yapılamıyor. Buna, aldıkları düşük ücretler ve olumsuz çalışma şartları da eklendiğinde sorun daha da büyüyor.
Bir yetkili, bu konuyla ilgili “Özel güvenliğe çoğunlukla kalıcı bir meslek olarak bakılmıyor. Gençler askere gitmeden önce asgari ücretle çalışabilecekleri geçici bir iş olarak görüyor. Ya da emekli olduktan sonra ek bir iş olarak düşünülüyor. Standartlar çok kötü. Silah teslim ettiğiniz adamları, testten geçirmeniz lazım. Belli koşulları olmalı” değerlendirmesinde bulunuyor.
İşte alternatif çözüm
Konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı ve güvenlik bürokrasisinin hazırladığı taslak çalışmanın, seçim sonrasında siyasi iradenin vereceği karara göre gündeme getirileceği belirtiliyor. Taslak çalışmanın ayrıntılarında şunlar var:
KAMUDA İSTİHDAM: Kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron olarak adlandırılan özel güvenlik firmalarına bağlı, özel güvenlik elemanları istihdam edilmeyecek. Kurumlar, isterlerse kendisi ‘güvenlik’ kadrosu oluşturacak.
POLİSLİĞE GEÇİŞ: Güvenlik elemanları arasında yaş, eğitim, fiziki yeterlilik gibi kriterleri karşılayanlar, sınavla Emniyet Teşkilatı’na polis olarak girebilecek. Üniversite mezunları arasından seçilecek bu adayların polisliğe başvuru kriterlerini taşıması gerekiyor. Sınavı geçenler 1 yıl polis eğitim merkezlerinde eğitime alınacak.
KORUMA MEMURU: ‘Koruma memurluğu’ sistemi de gündeme alındı. Polis dışında bir kadro olarak düşünülen koruma memurları; stadyumlarda, üniversitelerde, hastanelerde ve bazı hassas kurumlarda görev yapacak.
SİLAHLI-SİLAHSIZ: Koruma memurlarının hepsinin silah taşıması gerekmiyor. Bazı kurumlarda koruma memurları, ateşli silah yerine, şok tabancası gibi ateşsiz silah ve özel ekipmanlar taşıyacak.
ÖZEL SEKTÖR: Özel sektör firmalarına “Koruma görevlilerinizi kendi kadrolarınızda istihdam edin” denilecek. Bu düzenleme yürürlüğe girdiğinde özel güvenlik firmalarının çoğunun kapanacağı düşünülüyor. Bu şirketlerin, sitelerin güvenliğini sağlamada görev yapabileceği belirtiliyor.
