Hem güldüren hem ağlatan kelebek

Hem güldüren hem ağlatan kelebek

Sundance Film Festivali’nde Dünya Sineması Büyük Jüri Ödülü’nü kazanan ‘Kelebekler’, sebep-sonuç ilişkisi iyi kurgulanmış trajikomik bir senaryoya sahip. Doğdukları köye 30 yıl sonra babalarının çağrısı üzerine giden ama cenazesiyle karşılaşan üç kardeşin öyküsünün anlatıldığı yapımda, “Hayatı göründüğü gibi algılayın” mesajı veriliyor.

ERKUT TEZERDİ/İSTANBUL

Bu yıl sinemamızın uluslararası alanda tanınırlığı açısından çok önemli bir adım atıldı. Tolga Karaçelik’in yazıp yönettiği ‘Kelebekler’, Sundance Film Festivali’nde Dünya Sineması Büyük Jüri Ödülü’ne değer görüldü. Oyuncu kadrosunda Bartu Küçükçağlayan, Tuğçe Altuğ, Tolga Tekin, Serkan Keskin, Hakan Karsak, Ezgi Mola ve Ercan Kesal’ın yer aldığı yapımda komediyle iç içe geçen dramatik öykü, iyi oyunculuklarla beyazperdeye taşınıyor. ‘Kelebekler’de senelerdir görüşmeyen üç kardeşin, doğdukları köye 30 yılın ardından babalarının çağırması nedeniyle gitmeleri, cenaze işleriyle uğraşırken birbirlerini tanımaları ve iç döküşleri anlatılıyor. Vasiyetin gizemi, patlayan tavuklar, astronot kıyafetiyle defin işlemi ise komedinin seviyesini yükseltiyor.

Üç kardeşten büyük olan Cemal, uzaya hiç çıkmamış bir astronot, Almanya’da yaşıyor. Ortancanın adı: Kenan, oyuncu ama rol bulamadığından geçimini seslendirme yaparak kazanıyor. Ötekisi işinden başka hiçbir şey düşünmeyen kocasıyla yollarını ayıran Suzan. Derken Almanya’daki Cemal’e babasından telefon geliyor: “Kardeşlerini topla, köye gelin!”

İstanbul’a varan astronot, diğerlerine durumu açıklıyor; oyuncu kardeş önce mırın kırın ediyor. Eşinden ayrılıp hayatının iplerini eline almak isteyen ise köye gitmeye dünden razı. Kahvaltı masasında ikna sahnesinden sonra arabaya atlanıyor, ‘Kelebekler’ bir yol hikâyesine dönüşüyor. Filmin ilk bölümünde hem kardeşlerin birbirlerini tanıması hem de izleyiciye aralarındaki bağın nasıl koptuğu detaylandırılıyor: Üç kardeş çok küçükken anneleri intihar etmiş. Hâl böyle olunca herkesin yolları ayrılmış; başka evlerde büyümüşler, kimse ne aramış ne de sormuş. ‘Kelebekler’de karakterlerin arka planları çok güçlü, diyaloglar tutarlı lakin yer yer karikatürize sahneler kendini çok belli ediyor.

Filmin ikinci kısmında kardeşler köye varıyor. Ancak o da nesi? Babaları vefat etmiş, vasiyetinde “Beni kelebekler zamanı gömün” demiş. Peki nedir kelebek zamanı gömülmek? Hasanlar Köyü’nü yılın bir zamanı kelebekler adeta istila ediyor, baba da o vakit gömülmek istiyor. İşte hepsi bu. ‘Kelebekler’ ana akım ucuz komedilerin ele geçirdiği günümüzde izleyiciye ilaç gibi gelecek türde bir yapım. 117 dakikalık filmde “Hayatı göründüğü gibi algılayın, başka başka anlamlar çıkarmak veya kendinizi kandırmak için çabalamayın” mesajı gerçeküstü bir aktarımla beyazperdeye yansıyor. Filmin en önemli artısı kara mizah yapıya gerçekçi oyunculuklarla yaklaşmak olurken -ki komedi ve inandırıcılıktan böylece ödün verilmiyor- eksisi görüntü kalitesi: Solgun renklerin nedeni muhtemelen mali sebepler... Ancak birkaç teknik eksikliğine rağmen ‘Kelebekler’ ayakta alkışı hak ediyor.

Kültür Bakanlığı ‘Kelebekler’i desteklememiş

‘Kelebekler’in yönetmeni Tolga Karaçelik geçen yıl Twitter’da “Kültür Bakanlığı yeni filmim Kelebekler’i desteğe layık bulmamış” paylaşımını yapmıştı. Fakat filmin Sundance Film Festivali’nde kazandığı başarı sonrası sinemamızın uluslararası alanda tanıtımı bu sayede gerçekleştirilebilir. Neden? Çünkü ‘Kelebekler’ nitelikli bir film! Bu, fikir ayrılıkları yaşayan kişilerin arasındaki buzların erimesi demek değil, yerli sinemanın ülke sınırları içine hapsolmaması demek! Getirisi çok olur.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN