Neredeyse vazgeçiyordum ama mısralar beni yakaladı

Neredeyse vazgeçiyordum ama mısralar beni yakaladı

Türkiye Yazarlar Birliği’nin ‘40’lar Meclisi’ söyleşisinde konuşan Hüseyin Atlansoy “Neredeyse vazgeçiyordum ki şiir bir şekilde beni yakaladı” dedi. Atlansoy, 1982’de ilk şiirini yazdıktan sonra edebiyata yöneldiğini söyledi.

Bu yıl Türkiye Yazarlar Birliği’nin (TYB) 40’ıncı kuruluş yıl dönümüne yönelik olarak ‘40’lar Meclisi Edebiyat ve Hayat Söyleşileri’ düzenleniyor. Söyleşilerin dünkü konuğu ise şair Hüseyin Atlansoy oldu. Söyleyişiyi yöneten Necip Tosun, TYB Mehmet Akif Divanı’ndaki etkinlikte yaptığı konuşmada, Atlansoy’un söyleşi etkinliklerine çok fazla katılmadığını, geri planda kalmayı seven bir şair olduğunu söyledi. Atlansoy’un şiirini yazıp geri çekilen bir şair olduğunu belirten Tosun “Öykülerimi yazarken, mutlaka bir Hüseyin Atlansoy şiiri okurum. Çünkü aynı kuşaktan olduğumuz için aynı kelimelerden bir esinti almaya çalışırım” dedi.

Okurlarıyla bir araya gelen Atlansoy, edebiyat yolculuğunu anlattı. Şiir yazmaya genç yaşlarda başladığını, ilk şiirinin değerlendirmesini de Nabi Avcı’nın yaptığını söyledi. Atlansoy, küçükken edebiyat alanına kendisini pek yakın hissetmediğini, aslında uzay geometrisiyle ilgilenen bir matematikçi olmak istediğini belirtti. Ancak İstanbul’da 1982’de ilk şiirini yazdıktan sonra edebiyat alanına yöneldiğini aktaran Atlansoy “Neredeyse vazgeçiyordum ki şiir bir şekilde beni yakaladı. Aslında bundan rahatsız olmadım. Daha sonra ‘İntihar İlacı’ isimli ilk kitabımı çıkardım” diye konuştu. 36 yıldır edebiyatın içinde olduğunu, ilk şiirleri ve yayınlanmış kitapları hakkında bilgiler veren Atlansoy, şöyle devam etti: “Bir şey yazdığınızda o yazılan hakikatten şiir ise o sizde ‘ben bittim hissi’ oluşturuyor. Özellikle öyle bir intiba bırakmayan şiir ise çok sinmiyor içinize.”

Tosun’un “Senin de şiir yayınlamaya başladığın dönem için 1980 kuşağı gibi bir adlandırma yapıldı. Bu adlandırma üzerine neler söylemek istersin? Mesela kendini o kuşak içinde görüyor musun?” sorusu üzerine Atlansoy şöyle cevap verdi: “Evet. Bir 80 kuşağı var. Yalnız bu dönemle kayıtlanabilecek bir durumu işaret etmiyor. Ayrıca, seksen kuşağı dediniz ise doksan niye denilmesin. Ya da iki binler. Söyleyecek sözü olanlar için dönem çok da önemli değildir.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN