Tokyo sokaklarında yankesici Robin Hood

Tokyo sokaklarında yankesici Robin Hood

Japon yazar Fuminori Nakamura’nın, Kenzaburo Oe Ödülü’nü kazanan romanı ‘Hırsız’, sekiz yıl sonra Türkiye’de okuyucuyla buluştu. “Mülkiyet kavramı ve açlık çeken çocuklar var oldukça her türlü servet çalıntıdır” mesajının verildiği romanda, Tokyo sokaklarında zenginleri soyan bir yankesicinin büyük bir komploya uzanan yaşamı anlatılıyor.

ERKUT TEZERDİ

Japon edebiyatının çok satan yazarlarından Fuminori Nakamura, ‘Hırsız’ (Suri/The Thief) romanıyla ülkesinin en önemli edebiyat ödüllerinden Kenzaburo Oe Ödülü’nü kazandı. 2009’da Suri adıyla edebiyatseverlerle buluşan roman, bir yankesicinin Tokyo’daki zengin kişileri soymasından malikane soygununa karışmasını ardından da bir komploya dahil olmasını anlatıyor. Yapılan işin, zenginden/soylulardan çalıp fakirlere dağıtan Robin Hood misali de olsa yozlaşmanın ta kendisi olduğu vurgulanıyor. Bunun karşısına da sosyal devlet anlayışı dikiliyor; karakterlerin akıbeti karşıtlıklar arasında konumlanıyor. Türkiye’de Doğan Kitap’ın yayımladığı ‘Hırsız’ bugüne kadar İngilizce ve Fransızca dahil 12 dile çevrildi. Kitapta usta yankesici Nişimura, Tokyo’da zenginlerin cüzdanlarını, değerli eşyalarını çalıyor. Bunun yaparken de çok rahatlıyor. Her şey geçmişinde saklı duruyor. Bunlar romanın ilerleyen sayfalarında ortaya çıkarken sürprizler de sırayla yaşanıyor. ‘Hırsız’ karışıklığa, zaman kaymasına veya ‘neydi-ne değildi?’ ikilemine yol açmayan bir roman.

Romandaki ana karakter Nişimura’nın hiç arkadaşı yok, yalnızca mesleki tanışıklıkları var. Kimseyle bir bağ kurmuyor, kuramıyor. Günün birinde, eskiden birlikte çalıştığı İşikava ile karşılaşınca yaşamı tepetaklak oluyor. Yapılan iş teklifi sonrası her şey kontrolden çıkıyor: Nişimura’dan, genç hizmetçisiyle yaşayan yaşlı bir adamın malikanesini soymak için yardım isteniyor. Bunu da hem topluca yapacaklar hem karşılığında para alacaklar; kendisine böyle söyleniyor. “Cinayet işlenmeyecek, o yüzden rahat olun” diyen patron Kizaki, soygun ekibinin de ellerine tabanca yerine kılıç veriyor, “Adamı korkutmak için Japon kılıcı kullanacaksınız. Tabanca gerçekçi görünmez; birini korkutmak ve çabuk sonuç almak için soğuk çelikten iyisi yoktur” sözlerini kaydediyor. Bunun üzerine herkes rahatlıyor.

17-07/29/29kr02-hirsiz-kapak.jpg

İki karakterin de yankesicilik yapma nedenleri aynı. Bunu, İşikava’nın ağzından dökülen sözlere, Nişimura’nın doğru olmadığını bildiği halde onay vermesiyle anlıyoruz: “Bir milyarderden yüz bin çalmışşan, hiçbir şey çalmış sayılmazsın... İşikava sık sık böyle derdi. Zenginlerden çalmaktan hoşlanırdı; ben de onunla aynı kafadaydım. Onların cüzdanlarını çalar ama parayı hiç umursamaz ve hemen harcardı.” Ayrıca yine İşikava’nın dile getirdiği sosyalist söylemler romanın altyapısını ve Nişimura’nın psikolojik yönelişini belirliyor: “Ama şurası açıkça belli ki mülkiyet kavramı olmasaydı çalmak diye bir kavram da olmazdı, öyle değil mi? Dünyada açlık çeken tek bir çocuk bile olduğu müddetçe, her türlü servet çalıntıdır.” Birinci şahıs anlatıcıyla ilerleyen modern Robin Hood hikâyesinin dili akıcı, yan karakterlerle zenginleştirilen anlatım ise inandırıcılıktan ödün vermiyor.

ROMANIN BAŞARISI KARŞITLIKLARINDA YATIYOR

‘Hırsız’da malikane soygununu düzenleyen Kizaki karakterinin anlattığı Aristokrat ile genç uşağının hikâyesi aslında tüm romanı özetliyor. Daha da yükselmek uğruna her şeyi hiçe sayan, modern yaşamın ilkelerini kendince yorumlayan bir mafya liderinin karşısına, saf ve mutlu olmak için çalan bir yankesici dikiliyor. Kitap boyunca karşıtlıklar geri plana atılmıyor. Keza aynı durum diyalog çatısı için de geçerli. Her bir diyolog soru veya konu gelişimi içeriyor, hemen ardından gelen cümle ise açıklama niteliğinde oluyor.

SON SAYFALARA KADAR ANI YAŞATAN TASVİRLER VAR

Fuminori Nakamura romanının açılışını bir hırsızlık olayının tasviri üzerinden gerçekleştiriyor ve bu tasvirler son sayfalara kadar devam ediyor: “Elimde sadece platform bileti olduğundan, adam trene binmeden önce işi bitirmek zorundaydım. Sırtımla sağımdaki insanların görüşünü kapattım. Gazeteyi katlayıp sağ elime aldım... Parmaklarımla cüzdan arasındaki hassas teması koruyarak, cüzdanı katlanmış gazetenin arasına yerleştirdim. Sonra gazeteyi sağ elime alarak paltomun iç cebine koydum. Hararetimin daha da yükseldiğinin bilincinde, yavaş yavaş verdim nefesimi.”

HAFTANIN KİTABI

17-07/29/29kr02-kurtiz.jpg

Kurtiz’den Akad’a usta sinemacılar

Yeşilçam başta olmak üzere Türk sinemasına hizmet etmiş oyuncu ve yönetmenler hakkında kaleme alınan yazılardan oluşan kitapta kimler yok ki? Tuncel Kurtiz, Fikret Kuşkan, Memduh Ün, Atıf Yılmaz, Erkan Can, Cüneyt Arkın, Halit Ergenç, Lütfi Akad, Mesut Engin, Sadri Alışık ve Murat Soydan gibi isimlerin röportajlarının yer aldığı kitabın yazarı Ege Görgün, “Ama röportajlara dikkatli baktığınızda klasik soru-cevap yerine süjenin bir portresini çıkarmaya yönelik ifadeler kullanıldığını göreceksiniz. ‘Öznel’ olana vurgu yapmak isterim. Bu yazılar benim hissiyatımı ve düşüncelerimi fazlasıyla içermektedir. İkinci neden olarak Türkan Şoray, Sadri Alışık, Mehmet Günsür, Ali Atay ve orta ile yakın dönem sanatçılarıyla yan yana gelmesi görülebilir” sözlerini kaydediyor.  ABD’li yönetmen Sam Peckinpah, 70’li yıllarda “Bana onun kellesini getirin!” diyordu, sinema yazarı Görgün ise bu cümleden hareketle, herhangi bir şiddet eylemine başvurmadan, Peckinpah ustaya göndermeli ama insancıl bir üslupla “Ban onun portresini getirin” diyor. Kitapta Yeşilçam ünlüleriyle sanat dünyasına damgasını vurmuş kişilerin sıra dışı yaşamları öykü tadında sunuluyor. Kitaptaki yazıların 2000’li yılların başından beri yazarı olduğu Esquire dergisi için kayda ve kaleme alındıklarının altını çizen Görgün, şöyle devam ediyor: “Okuyacağınız gibi hemen hepsi bende çok iyi izlenimler bıraktılar. Ya gerçekten öyleydiler ya da oyunculuk yetenekleriyle beni kafalamayı başardılar.”

YENİ ÇIKANLAR

17-07/29/29kr02-turkiyede-kulturel.jpg

Türkiye’de kültürel değişim

Eserleri tüm dünyada ilgiyle okunan Halil İnalcık’ın bu kitabı; bazı röportajlarının ve yazılarının Tarih Bilinci başlığı altında bir araya getirilmesiyle oluştu. Türkiye’de kültürü yok eden, siyaseti karmaşaya götüren ve nihayetinde ekonomiyi tehlike içine atabilecek bakış açılarının öncelikli olarak değişmesi gerektiğine değinen İnalcık; tarihte tenkidin nasıl yapılması gerektiğini verdiği örneklerle pekiştiriyor, geleneksel tarihçilik algısından sıyrılabilmemiz için tarih okurlarına ışık tutuyor.

17-07/29/29kr02-gecmiste.jpg

Geçmişte saklanan büyük sır

İngiltere’de yaşayan Afrikalı göçmen Abbas, yakalandığı hastalığın ardından geçmişini sorgulamaya başlar. Bu süreçte eşi Meryem ve çocuklarından sakladığı büyük sır ortaya çıkar. Abbas’ın hikâyesi etnik kimlik ve kurmaca gibi ayrımların kayganlığını ortaya koyarken yüzleşilmemiş hatıraların, zihinde yarattığı kalıcı etkileri de sergiler. ‘Son Hediye’, cesur bir hikâye anlatıcısı olmanın insanın yakınlarına verebileceği en büyük hediye olduğunu gösteriyor.

ÇOK SATANLAR TÜRKİYE

17-07/29/29kr02-elia-ile-yolculuk.jpg

Elia İle Yolculuk

Zülfü Livaneli

Sapiens

Yuval Noah Harari

Bilinmeyen Bir
Kadının Mektubu

Stefan Zweig

Kongo’ya Ağıt

Jean-Christophe Grange

Kürk Mantolu Madonna

Sabahattin Ali

Ölmek İçin On Üç Sebep

Jay Asher

Türkiye’de çok satan kitaplar D&R, Kitapyurdu, Idefix, Remzi ve Babil listelerinden derlenmiştir.

İNGİLTERE

17-07/29/29kr02-sapiens-a-brief-history.jpg

Sapiens: A Brief
History of Humankind

Yuval Noah Harari

Great Minds and How to Grow Them

Wendy Berliner

& Deborah Eyre

Betrayal

Martina Cole

The Unwomanly
Face of War

Svetlana Alexievich

Stop Time

Matt Haig

To Die in Spring
Ralf Rothmann

İngiltere’de çok satan kitaplar Amazon.co.uk, Guardian ve Lovereading listelerinden derlenmiştir.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN