İstanbul Boğazı neden kapatıldı?

İstanbul Boğazı neden kapatıldı?

İstanbul Boğazı'nı kapattıran Orkoz nedir? İstanbul Boğazı orkoz nedeniyle oluşan tehlikeli durum karşısında gemi geçişine kapatıldı. Boğaz ne zaman açılacak? Orkoz nedir? Boğazda yaşanan orkoz yetkilileri hemen harekete geçirdi ve boğaz gemi trafiğine kapatıldı. Orkoz hakkında merak edilen detayları haberimizden öğrenebilirsiniz. İşte İstanbul Boğazı'nı kapattıran Orkoz hakkındaki her şey...

İstanbul Boğazı'nı kapattıran Orkoz nedir? Gemi trafiğine kapatılan Boğaz ne zaman açılacak? İstanbul Boğazı olası bir tehlikeyi önlemek için dün akşam gemi geçişlerine kapatıldı. Yetkililer Boğazda yaşanan orkoz nedeniyle harekete geçti. Vatandaşların meak ettiği Orkoz nedir? ve Boğaz ne zaman açılacak? sorularının detaylı yanıtı...

İSTANBUL BOĞAZI ORKOZ NEDENİYLE KAPATILDI

Orkoz İstanbul Boğazı'nı kapattırdı. Özellikle İstanbul Boğazı'nda görülen, doğal olarak, kuzeyden güneye doğru olan akıntının, lodos nedeniyle güneyden kuzeye doğru yönelmesi sonucu oluşan akıntı olarak bilinen orkoz, gemi trafiğinin durmasına neden oldu. Orkoz nedeniyle, Boğaz, akşam saatlerinden itibaren çift yönlü olarak bir süreliğine büyük gemi ve tankerlerin geçişine kapatıldı. Vapur ve tekne seferlerinde herhangi bir aksama yaşanmazken, Boğaz ve çevresinde ilerleyen saatlerde fırtına beklendiği bildirildi.

18-11/28/orkoz-nedir.jpg

ORKOZ NEDİR?

1982 tarihli İstanbul Liman Tüzüğü’ne göre İstanbul Boğazı'nın kuzey sınırı Anadolu Feneri'ni Rumeli Feneri'yle birleştiren hatta başlayıp, güney sınırı Ahırkapı Feneri'ni Kadıköy İnciburnu Feneri'yle birleştiren hatta biter. Ve Boğaz’ın bu Kuzey’deki başlangıç noktası Güney’deki bitiş noktasından 40 santim yüksek konumdadır.

Oluşumu 4’üncü Jeolojik Zaman’a dayanan Boğaz’ın bu yapısı Karadeniz'den Marmara Denizi'ne doğru sürekli bir “yüzey akıntısı”na neden olur. Karadeniz üzerinden gelen rüzgarlar ne kadar kuvvetli olursa yüzey akıntısı da o kadar hızlanır. Normalde 3-4 knot olan akıntı hızı, rüzgârla beslendiğinde 7 knota kadar yükselir ve İstanbul Boğaz’ı deniz olmaktan çıkıp bir nehre dönüşür. Kuzey’deki Tuna, Dinyeper, Don akarsuları ve daha onlarca küçük kaynaktan gelen yılda 660 milyar metreküp Karadeniz suyu kendini Marmara’ya oradan da Ege’ye bırakır.

Fakat Boğaz akıntıları sadece yüzey şekilleriyle açıklanamaz, İstanbul Boğazı’ndan bahsediyorsak suyun özelliğini de hesaba katmak gerekir. Çünkü Marmara Denizi'nin suyu Karadeniz'in suyundan neredeyse iki kat daha tuzludur. Bu nedenle Marmara suyunun özgül ağırlığı Karadeniz ve Boğaz sularından daha fazladır. İşte aradaki bu fark iki su kütlesini bağlayan Boğaz'da “dip akıntılar” meydana getirir.

İstanbul Boğazı'nın her daim kıpır kıpır olmasının esbab-ı mucibesi bununla da bitmez: 29.9 kilometre uzunluğundaki su yolunun karşılıklı iki kıyısında pek çok burun ve koy vardır. Ana akıntının yolu üstünde bulunan bu koy ve burunların kıvrımlarına giren su kimi zamanlar ters yöne dönüp, “anafor”lar oluşturur. Sonra da o anaforlar döndükleri yerden yüzey akıntısına karışırlar ve tam o karışma noktalarında da “girdap”lar meydana gelir.

Denizcilerin “ayna” dedikleri bu su oyunlarının büyüklüğü ve şiddeti, yüzeydeki ana akıntının günlük şiddetiyle doğru orantılıdır. Ana akıntı arttı mı, anafor ve girdaplar da artar. Hele esen rüzgâr kıble ya da lodos olursa anafor akıntısının eni 1 “gomina”yı (185.2 metre) bulur.

18-11/28/orkoz.jpg

ORKOZ MARMARA'YI ALIP AHIRKAPI'YA YIĞIYOR

Tamamen İstanbul Boğazı'na özgü, güçlü akıntılardan biri de “orkoz”dur. Orkozlar, başta lodos olmak üzere güneyden kuvvetli rüzgârların Marmara'nın sularını kuzeye, yani Boğaz’ın Güney ucuna yığmasından oluşur. Yığmayla birlikte Marmara girişindeki sular yarım metre kadar yükselir. Bu olağandışı yükselme Boğaz'ın akıntı rejimini de değiştirir ve yüzeyde orkoz adı verilen ters akıntılar oluşur. Bu akıntının hızı zaman zaman 6-7 knota kadar çıkar ve Karadeniz'den Marmara'ya olan ana yüzey akıntısının hızına erişir. Orkozlar, yıl içinde ancak birkaç kez görülür ve görüldüğünde de bilin ki o gün şehir hatları vapurları seferleri iptal olmuş demektir.

Ama Boğaz’ın daha ziyade alışık olduğu deniz olayları lodos değil, Kuzey rüzgarları yüzünden meydana gelir. Boğaz'ın keskin dönüşler gerektiren kıvrımlı yapısıyla sert rüzgarlar ve akıntılar birleşince deniz trafiği de karışır. “Manevra yaparken Boğaz'ın karşı trafik şeridine savrulmak”, “arkadan gemiyi iten güçlü akıntı nedeniyle hızını alamayıp karaya oturmak” Boğaz'daki en yaygın kazalardandır ve çoğu da Karadeniz yönünden gelen gemilerin başına gelir.

Lodos nedeniyle hafızalara kazınan en bilindik kaza ise 23 Şubat 1999’da dalgalara kapılarak karaya vuran Selin-S adındaki Honduras bandıralı gemi kazasıdır.

18-11/28/stanbul-bogazini-kapattiran-orkoz-nedir.jpg

İSTANBUL BOĞAZI'NDA 2017 YILINDA 127 GEMİ KAZASI OLDU

Deniz Emniyet Derneği, geçen yıl İstanbul Boğazı'nda Vitaspirit kazasına benzeyen ancak daha ucuz atlatıldığı için kamuoyunun duymadığı 127 olayın meydana geldiğini açıkladı.

Deniz Emniyet Derneği'nden (DEDER) yapılan açıklamada, en son yaşanan gemi kazası ile İstanbul Boğazı ve çevresini tehdit eden olası risklerden sadece birinin gerçekleştiği ifade edildi.

Her an bir başka geminin "Vitaspirit" gibi arıza yaparak ya da akıntıya kapılarak, insan hayatına, Boğaz'ın doğal, kültürel ve tarihi güzelliklerine zarar vermesinin mümkün olduğu söylendi.

Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı ağır hasar aldı

Tehlikeli madde taşıyan bir gemi veya akaryakıt tankeri olması halinde çok daha büyük çevresel felaketler, can ve mal kayıplarının ortaya çıkabileceği kaydedilen açıklamada, İstanbul Boğazı'nın yoğun nüfus, paha biçilemeyecek doğal, tarihsel ve kültürel miraslara sahip eserlerin bulunduğu bir bölge olduğuna dikkat çekildi.

Açıklamada, "2017 yılı içerisinde İstanbul Boğazında Vitaspirit kazasına benzeyen ancak daha ucuz atlatıldığı için kamuoyunun duymadığı 127 olay meydana gelmiştir. Bunlar çatma, çarpışma, temas, karaya oturma makine arızası gibi olaylardır. Buna göre İstanbul Boğazı her üç günde bir kazayı ucuz atlatmaktadır" denildi.

Kaza Boğaz'ın en derin yerinde oldu

Kazanın meydan geldiği bölgenin 60 metre ile Boğaz'ın en derin bölgesi olduğuna vurgu yapıldı.

"Montrö Boğazlar Sözleşmesi Türkiye'yi gemi geçişleriyle ilgili emniyet önlemlerini almak için yetkilendirmektedir. Türk Devleti de ilgili kurumları vasıtasıyla bu konuda gerekli hassasiyeti göstererek üzerine düşen görevi yerine getirmektedir. Ancak her kaza aynı zamanda ilave emniyet ihtiyaçlarını da gerekli kılmaktadır. Kazanın olduğu anda gemiyi takip etmekte olan M/T Sienna adlı 244 metre uzunluğunda 105 bin ton ham petrol yüklü tanker, Vitaspirit gemisine çarpmamak için Yeniköy önlerinde demirlemek zorunda kalmıştır. Bu da önden giden gemilerden birinin arızalanması, geçişi kapatması durumunda arkadan gelen gemi ya da gemilerin kaza yapma olasılığını düşündürmektedir."

AA

 

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN