Ben varken kimse nefes almayı kesemez

Ben varken kimse nefes almayı kesemez

Rachel Swaby 52 kadının bilim dünyasında açtığı kapıları tek tek aralıyor. ‘Dikbaşlılar’ kitabında birçok alanda adını dünya tarihine kazıyan kadınların öykülerini anlatıyor. Swaby “Kimse ama hiç kimse ben buradayken nefes almayı kesemez” diyen doktor Virginia Apgar gibi hak ettiklerini alamayan ve cinsiyetayrımcılığına maruz kalanların sesi oluyor.

HAZIRLAYAN: ZEYNEP KARAKUŞLU

Erkeklerin egemen olduğu bir dünyada kendilerine de yer açmaya çalışan kadınların hikâyelerini anlatan ‘Dikbaşlılar’ bilim ve dünyayı değiştiren 52 kadını konu ediyor. Kıtabın yazarı Rachel Swaby bilinenlerin aksine kadınların yalnızca bir ‘eş’ veya ‘anne’ olmadığını en acı tecrübeleri dillendirerek sunuyor okuyucuya… Tek başına bir birey olarak görülmeyen kadınların bilim dünyasında sadece daha adil değil, daha yoğun şekilde de gündeme gelmesine ihtiyacımız var. Buluşlarıyla tarihe isimlerini altın harflerle yazdıran kadınların yanı sıra çok sayıda cevherin tarihin tozlu raflarında beklediğini ifade eden Swaby, kendini bilime adayan ‘Dikbaşlılar’ı tüm dünyaya tanıtıyor. Tıp, biyoloji ve çevre, genetik ve gelişim, yerküre ve yıldızlar, matematik ve teknoloji, icatlar başlıkları altında gruplandırılan bilim kadınlarının birkaçı şöyle:

Mary Putnam JacobI (1842-1906): Bilim dünyasında özellikle de tıp alanında ilerleyişinin önündeki en büyük engel olan Harvard Profesörü Dr. Edward Clarke’ın kadınlar konusunda yanıldığını ispatlamak için yola çıkan Amerikalı bilim insanı Jacobi, Fransa’da bulunan Ecole de Médicine’e (Tıp Fakültesi) kabul edilen ilk kadın oldu. Clarke’ın ‘Sex in Education; or, A Fair Chance for Girls (Eğitimde Cinsiyet veya Kızlar İçin Adil Bir Fırsat’ kitabında yayımlanan “Adetliyken insanın kendini zorlaması tehlikelidir. Bu yüzden de kadınları eğitmek tehlikelidir. Bir kadın kendi güvenliği için yüksek eğitim peşinde koşmamalıdır. Çünkü söz konusu rahimdir” açıklamasına inat tıp alanında kadınlara öncülük etti. 1872’de New York Kadın Tıpçılar Derneği’nin kurucularından oldu. Ayrıca New York Hastanesi’nde çocuk hastalıkları servisini açan Jacobi, Tıp Akademisi’nin ilk kadın üyesi oldu.

VIrgInIa Apgar (1909-1974): Anestezi ve yenidoğan ölümlerinin önlenmesi gibi alanlara öncülük eden dikbaşlı kadın, şu üç şeyi hep yanında bulundururdu; küçük bir cep bıçağı, endotrakeal tüp ve larengoskop. Belki birinin soluk borusunu acilen açması gerekir diye… Amerikalı tıpçının iş başında değilken bile söylediği şey şuydu “Kimse ama hiç kimse ben buradayken nefes almayı kesemez.” Aynı anda yedi spor takımında oynayıp okul gazetesinde makaleler yazan Apgar’ın bir hastaya müdahalesini engelleyecek formaliteler ve bürokrasiler haricinde her şeye ayıracak zamanı vardı. Anestezi alanında uzmanlaştırıp geliştirdiği bölüm kendi başına bir departman olunca elbette orada bir kadına yer yoktu ve yöneticilik pozisyonu bir erkek meslektaşına verildi. Kendisini yenidoğanların sorunlarına adayan Apgar skoru sayesinde ise dünyadaki tüm bebeklerin koruyucusu oldu.

Barbara McClIntock (1902-1992): Genetik alanında çalışmak için tüm benliğini ortaya koyan McClintock, başarı nedeniyle üstler rahatsız olduğu için Missouri Üniversitesi dekanı tarafından her an kovulma riskiyle karşı karşıyaydı. Öyle ki evlenmesi söz konusu olduğunda işinin elinden alınması işten bile değildi. Fakat bunlara boyun eğmeyen bir tavırla arabasına atlayıp meltemle savrulan karahindiba gibi kendinin ve mahirane genetik çalışmalarının nereye varacağını bilmeden yola koyuldu. Özgürlüğünü her hususta ele alan McClintock, kot pantolon giyip çalışmaları sırasında geceleyebiliyor, sosyalleşmek içinse ona laboratuvarı yetiyordu. McClintock mikroskopla mısırların kromozomlarına baktığında, görünümlerinin belirgin derecede farklı olduğunu ve tohumların bir özelliğini alıp diğerini almadığı vakalarda kromozomlardan belli parçaların yer değiştirdiğini gördü. 1983’te kazandığı ‘Hareketli genetik unsurları keşfi’ sayesinde kazandığı Nobel Ödülü’nü radyodan öğrenmiş ve “Bu kadar uzun sürmesi sizi üzdü mü?” sorusuna “Haklı olduğunuzu bildiğinizde başka hiçbir şeyin önemi kalmıyor” demişti.

ChIen-ShIung Wu (1912-1997): 90 yaşında hayata gözlerini yuman fizikçi Wu için bir deneyin kabul edilmesi için yalnızca doğru olması yetmezdi; diğer çalışmaların nerede yanıldığını da gösterebilmeliydi. Radyoaktif parçalanmanın bir türü olan beta bozunmasıyla ve ardından fiziğin temel yasalarından birini çürütecek olan K-mezonu araştırmasıyla önemli bir yer edinmişti. New York Post’ta çıkan bir makalede “Bu ufak tefek mütevazı kadın, koca koca orduların asla başaramayacağı bir şeyi yapacak kadar güçlüydü. Bir doğa yasasının yok edilmesine yardımcı oldu” ifadeleri yer aldı.

SophIe KowalevskI (1850-1891):  Zekâsını çok erken yaşlarda ispatlayan Rus matematikçinin çığır açan çalışmalarına ilk adımı duvar kağıtları sayesinde oldu. Evlerinin duvarlarını kaplamak için sipariş ettikleri kağıtların yanlış bir hesaplama sebebiyle Kowalevski’nin odasına yetmemesi üzerine babasının diferansiyel ve integral kalkülüs baskılarıyla kaplaması sayesinde oldu.

Matematiği ‘üst derecede tahayyül gücü isteyen’ ince olasılıklar dünyası olarak gören Kowalevski, kendisini ‘kronik bir kitap açlığı içinde’ olarak tanımlıyordu. Babasının ‘eğitimli kadın’lara olan sert tavrı sebebiyle gizli gizli çalışan Kowalevski, fizikçi komşularının yazdığı bir kitabı ele geçirerek ilk problemi çözmeye başladı. Herhangi bir eğitim almayan Rus matematikçi, eski formülleri kendi kendine bulmuş ve sonunda babasını pes ettirmişti. Kadınların baskı altında bulunduğu bir toplumdan sıyrılabilmek için yaptığı formalite evlilik sayesinde Almanya’ya gitti ve Avrupa sınırları içerisinde matematik doktorası yapan ilk kadın oldu.

Rachel Carson (1907-1964): Carson, keşif gezilerinden aldığı ilhamla henüz sekiz yaşındayken kendilerine barınak arayan bir çift çalıkuşuyla ilgili kitap yazmıştı. Milyon dolarlık kimya endüstrisini yerle bir eden deniz biyoloğu ‘Sessiz Bahar’ adını verdiği çalışmasıyla adını duyurdu. Çevre hareketlerinin fitilini ateşleyen çalışmasıyla aşırı kullanımda böcek ilaçlarının yıkıcı etkisini kayda geçirdi. Tüm kariyerini bilime adayan biyoloğa göre, böcek ilaçlarına tek bir açıdan bakanlar (kimya şirketlerinin yalnızca bilançolarını düşünmesi gibi) sorumsuzca davranıyordu. Colarado Nehri’nde yaptığı çalışmalarda tahribatın büyüklüğünü gözler önüne sermiş; yirmi yedi balık türünün yok olmasına ve bir sera işçisinin ölümüne ilaçların sebep olduğunu ispatladı. Değeri hayattayken bilinmeyen Carson 1964 yılında meme kanserinden öldü.

Ruth PatrIck (1097-2013): ‘Kraliçe’nin donanmasını patlatan kadın’ olarak bilinen Amerikalı biyolog, nehirlerin sağlık düzeyinin sudaki en küçük organizmalara (diyatom denilen tek hücreli algler) bakarak ölçülebildiğini gösteren ilk bilim insanıydı. 1959’da İrlanda’da yaptıkları su altı çalışmaları sırasında Britanya Donanması’na ait bir gemiyle burun buruna gelen Patrick, kendisine ‘hemen oraya gelmesini’ emreden donanma komutanına “İşim bittiğinde gelirim” yanıtını vermişti. 105 yıllık hayatını ‘küçük bir öyküden ibaret’ diye tanımlayan bilimci, yaşamını kirliliğin önüne geçmek için adadı. 1996’da ABD’nin 42. Başkanı Bill Clinton tarafından ‘Ulusal Bilim Madalyası’na layık görüldü.

NETTIE STEVENS (1861-1912): Bebeklerin cinsiyetini belirleyen etkenin X ve Y adındaki kromozomlar olduğunu keşfeden genetik bilimci, Aristotales’in ‘erkek için sıcak, kız için soğuk şart’ savını yerle bir etti. Binlerce yıllık kuramlaştırma çabalarından sonra, Stevens 1905’te nihayet bilimi doğru yola getirdi. Döllenme sırasında bebeğin cinsiyetini belirleyen şey; sıcaklık, diyet veya yatağın hangi tarafından kalktığınız değil kromozomlar olduğunu söyledi. Un kurtlarını kullanarak bu tezini ispatladı.

Hedy Lamarr (1914-2000): Hollywood’un unutulmaz yüzlerinden olan Avusturyalı Lamarr, Wi-Fi, Bluetooth ve GPS gibi teknolojilerin ilkel veriyonu olan gizli bir haberleşme sisteminin mucidi. Lamarr diğer insanların fikirlerini hiç umursamadığını dile getirirken kendini de daima ‘tatminsiz ve hoşnutsuz’ olarak tanımlıyordu. “Bir şeyi bitirir bitirmez, içimde başka bir şey yapma arzusuyla yanıp tutuşurdum” diyen oyuncu, düşüncelerine sahip çıkma konusunda babasının en büyük destekçisi olduğunu da belirtiyor. Babası Lamarr’a sadece bu dünyada kendi yolunu bulma emrini vermekle kalmamış, bu yolda yürüyecek donanım ve cephaneyi de sunmuştu. “Her kız göz kamaştırıcı olabilir. Tek yapmanız gereken öylece durup aptal gibi görünmek” diyen mucit, Hedwig Kiesler adıyla 21 yaşında bindiği transatlatlik gemisinden Hedy Lamarr adıyla indi. Hollywood’da kendini bulamayan oyuncu II. Dünya Savaşı sırasında güvenli ve net bağlantı sağlamak için tek frekans belirlenen bir haberleşme ağı icat etti. Fakat bu icat, devlete ait bir dolabın tozlu köşelerine atıldı.

Sally RIde (1951-2012): Uzaya ayak basan ilk Amerikalı kadın olma özelliğini taşıyan Sally Ride, astrofizik alanında da kendini ispatlamış bir bilim insanıydı. Yıllarca NASA’nın kadınların uçmasını engellemek için aşılması imkansız engeller dikmesinin ardından Ride, bunun en canlı örneği oldu. Bir röportajı sırasında “Ağırlığın ortadan kalkması büyük bir eşitleyici” diyen astrofizikçi, NASA’nın akıl sesi olmayı başarmıştı. 28 Ocak 1986’da Challenger Uzay Mekiği’nin fırlatıldıktan 73 saniye sonra infilak etmesinde Ride’ın 7 meslektaşı hayatını kaybetmişti. O güne dek hayalleri süsleyen uzay uçuşları, NASA’nın güvenlik pahasına son sürat göreve çıkma arzusuyla büyük kayıplara mal oldu. İki yıl boyunca durdurulan görevlerin ardından uzaya gönderilen Sally Ride, nihayet kendisine uzaydan yeryüzünün nasıl göründüğüne dair sorulara yanıt verebilecekti. Kırılgan bir gezegen gören astrofizikçinin en büyük mirası, NASA’yı dünyanın korunmaya değer olduğuna ikna etmek oldu.

18-04/18/ekran-resmi-2018-04-18-012815.png

Dikbaşlılar
Rachel Swaby
Koç Üniversitesi Yayınları
305 sayfa / 20 TL

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN