Cahit Zarifoğlu’nu okumak

Cahit Zarifoğlu’nu okumak

Cahit Zarifoğlu hakkında son yıllarda gerek şiirleri üzerine inceleme gerekse de akademik o kadar çok çalışma yapılıyor ki... Bu, ‘Zarifoğlu’nu Okumak’ kitabının bibliyografyasından kolayca anlaşılabiliyor.

İLERİ GERİ OKUMALAR/ÖMER ERDEM

Modern şiirimizin ayrıksı ve modernist şairlerinden Cahit Zarifoğlu üzerine yazılan yazılar ve yapılan akademik çalışmalarda tuhaf bir sayısal artış gözleniyor. Bu durum ‘Zarifoğlu’nu Okumak’ kitabının bibliyografyasından kolayca anlaşılabileceği gibi, dönemin edebiyat kanonu kadar yakın arkadaşları tarafından ‘kapatarak’ geçilmiş bir şairi, ölümünün arkasından yazıya boğmak bahsettiğim tuhaflığın bir yönü. Ayrıca son 15-20 yılda üniversitelerde neredeyse iştahlı bir Zarifoğlu çalışması gözlemleniyor. Yalçın Armağan’ın son derece yerinde tespitlerle anlam-imge karşıtlığında boğuntuya getirilen Zarifoğlu şiirini düşünmek pek çok yakınlık paradigmasını aşmakla mümkün. Kapsamlı ve özgürce yazılmış bir Zarifoğlu biyografisine özellikle ihtiyaç var. 1967-1985 yılları arasında toplam dört şiir kitabı çıkarmış şairin, kendi poetik çizgisine bağlılığı kadar hangi sebeplerle son döneminde poetik bir çözülüşün izlerini taşıdığını ve bunun estetik sonuçlarını da gözönünde bulundurmak şart. Şiiri dışarıdan ‘kapatılarak’ okunan (!) şairin, bu kapatmaya kendisinin de hizmet edip etmediğini de sorgulamak gerekiyor.

18-05/15/ekran-resmi-2018-05-15-171821.png

Zarifoğlu’nu Okumak
Editör: Neslihan Demirci
Küre Yayınları
283 sayfa / 30 TL

Nasreddin Hoca güncel mi?

Mizah bir toplumun dilsel zekası kadar sosyal sıkışmışlığı ile yakından alakalıdır. Doğrudan söylenemeyen söz aklın ve anlatının ters yüz edilmesi sayesinde açığa çıkarılır. Moğol İstilası ile sıkışan Anadolu halkları, Nasreddin Hoca’nın Türkçesi ile bir tür savunmaya geçmekle kalmaz adeta özgürlüklerini de ilan ederler. Tarihi hoca kişiliği dalga dalga halk katına yayılır, oradan coğrafya ve mekân değiştirir. Türkçenin gittiği her yerde ondan bir iz kalmışsa bu sadece fıkraların özgünlüğü ile ilgili değil asıl o fıkrayı yaratan toplumsal ruh ile alakalıdır. Nasreddin Hoca’nın sonunda bir folklor malzemesine indirilmesinin kendi içinde anlaşılabilir sebepleri olmakla birlikte asıl düşünülmesi gereken şimdiki mizahsızlığın ne ile izah edileceğidir.

Ömrünü Nasreddin Hoca’ya adamış araştırmacılarımızdan Mustafa Duman, olur da yine Hoca üzerinden bir nitelikli çıkış yapılır düşüncesi ile fıkraların farklı tarih ve mekânlardaki envanterini çıkarmakla yetinmedi elindeki resimli taş baskısı örneklerini okurla buluşturdu.1850 yılından itibaren taşbaskısı tekniğiyle basılan kitapların 55 tanesiyle karşılaşıyoruz. 1850-1924 yılları arasındaki bu basımlarda çizim tercihleri yanında fıkra seçimindeki farklarla da karşılaşıyoruz. Bu, göreceli de olsa kültürel canlılığın yansımasıdır. Naif çizimler duru Türkçe ile insana ve halka doğru çalışmaktadır bu fıkralarda. Ayrıca Mustafa Duman bu baskılardan birini bugünkü yazıya aktararak okurun dünyasını zenginleştirir. Ve soru hep açıktadır, Nasreddin Hoca ne derece günceldir?

18-05/15/ekran-resmi-2018-05-15-171933.png

Resimli Taş Baskı
Nasreddin Hoca Kitapları
Mustafa Duman
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
296 sayfa / 56 TL

Gözüme Takılanlar

Yeni Çağın Kötü Çocukları, Peter Sloterdijk. Edebi Şeyler

Bu Ben Değilim, Orçun Ünal. Everest Yayınları

Divan Yolu’ndan Pera’ya Selametle, M. Kayahan Özgül. YKY

Siz Rahat Edesiniz Diye, Yusuf Atılgan. Can Yayınları

Dijital Diktatörlük, Stefan Aust-Thomas Ammann. Hece Yayınları

 

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN