‘Ketum’ Seba’nın ve Türk futbolunun gizli tarihi

SPOR KİTAPLIĞI/BÜLENT TUNCAY

O dönem çalıştığım kurumdaki şefim Faik Gürses, beni Süleyman Seba’ya göndermişti. Hastanedeydi. Bir ameliyat geçirmişti. Genç bir foto muhabiri olarak ilk karşılaşmamdı Seba’yla. Onu çevreleyen öylesine güçlü bir saygı halkası vardı ki, odasının kapısını çaldığımda heyecandan eli ayağım boşalmıştı. Koskoca Süleyman Seba ile muhatap oluyor, fotoğrafını çekmek için izin istiyordum. “Ne gereği var yahu, basit bir şey” diyerek hafiften tersledi beni. Bu tür şeylerle haber olmaktan sıkılıyordu. Gerçi haber olmaktan genel olarak sıkılıyordu. “Şefime fotoğrafı çekemeden geldim diyemem, kovar beni” deyince yumuşadı, “Hadi çek bir kare” dedi.

Daha sonra da karşılaştık. Bazen bir röportajda, bazen transfer dönemlerinde lobisinde beklediğimiz kulüpte. Gerçi kulüpteki tam bir karşılaşma sayılmazdı, sinirlendiğinde lobiye kadar gelen kendisi değil gür sesi olurdu. Söyleyeceğini direkt söyleyen, çelik kadar sert bir adamdı.

Spor basınının iki güçlü kalemi Faik Gürses ve Gürel Yurttaş, Türk futbolunun efsanesi Seba’nın kitabını yazdı. Kitap bir menkıbe değil. O çelik kadar sert adamı her yönü ile anlatan bir eser. Uçak korkusunu, Beşiktaş ve futbol sevdası nedeniyle babasıyla küs gitmesini, futbolculuk döneminde özel maç için gittikleri ABD’de çarşafları uc uca ekleyerek otelden kaçıp kabarelere gitmelerini, Et Balık Kurumu’ndan Milli İstihbarat Teşkilatı’na nasıl girdiğini ve daha bir çok bilinmeyen yönünü okuyorsunuz.

Gürses ve Yurttaş, Seba’yı yakından tanıyan 81 isimle röportaj yapmış. Seba sadece Beşiktaş’ın değil, Türk spor tarihinin en önemli karakterlerinden biri olduğu için Abdullah Kiğılı da var kitapta, Faruk Siren de, Mehmet Ali Yılmaz da. Herbir anlatı sizi ‘ketum’ Seba’nın iç dünyasına götürüyor.

Abdullah Kiğılı ile Seba’nın yıllarca aynı apartmanda oturduklarını ancak o dönemde neredeyse hiç konuşmadıklarını... Yusuf Namoğlu’na bir yakını için yaptığı isteği reddettiği için küstüğünü... Turgay Atasü’nün evinin sokağında bomba patladığında Atasü’nün tüm ailesini, papağanı dahil hemen güvenli bir otele yerleştirdiğini... Tayfur Havutçu’yu 17 yaşındayken “Akrabama ayrıcalık yaptı dedirtmem” diyerek Beşiktaş’a aldırtmadığını... Kare Kitapevi’nin sahibi Mehmet Adalı’nın mafya tarafından tehdit edildiğini öğrenince bir hafta boyunca dikkanda oturduğunu... Sinan Engin’in “Size selam vermeye korkuyoruz başkanım” sözlerine ne karşılık verdiğini... Seba’nın başkan olduğu ilk seçimde Alaattin Çakıcı’nın Sedat Kesen’i neden ABD’ye gönderdiğini... Saffet Sancaklı’yı nasıl transfer ettiğini... Rıza Çalımbay’a kaptanlığını nasıl tebliğ ettiğini... Ömer Güvenç’e neden “Sen de mi gazeteci oldun Ömer” dediğini... Ve daha bir çok ilginç bilgiyi bu kitapta bulacaksınız.

‘Süleyman Seba- Eski Dostlar, Anılar’ kitabı Türkiye’de bir spor adamı için yazılmış en ayrıntılı eser. Kolay kolay elinizden bırakamayacağız, sadece bir başkanı değil Türk futbolunun bir dönemini anlayabileceğiniz, kütüphanenizde bulunması gereken eşsiz bir derleme. Kitap, Beşiktaş Müzesi ve Kartal Yuvaları’nda satılıyor.

Süleyman Seba-
Eski Dostlar, Anılar
Faik Gürses- Gürel Yurttaş
BJK Kitap
450 sayfa / 50 TL

Köşe Gönderinin Bir Metre Kadar Gerisi

Sporcu bir babanın buz hokeyci kızı olan Elif Çongar, hurriyet.com.tr’de çıkan spor yazılarını kitaplaştırdı. ‘Spor görünümlü gündem yazıları’ da denen politik bakış açısı ve farklı üslubuyla dikkat çekiyor.

Elif Çongur
İmge Kitabevi
298 sayfa  17 TL

1895’den 2018’e Mintonette-Voleybol

Gazeteci-Yazar Cengiz Tokgöz’ün hazırladığı ‘1895’ten 2018’e Mintonette-Voleybol Kitabı’ çıktı. 220 sayfalık kitapta 860 özel fotografyer alıyor. Tokgöz, voleybolla ilgili bu kapsamlı eserinde
45 yıllık deneyimini
okurlarına aktarıyor.

Cengiz Tokgöz
220 sayfa / 50 TL

Son 11

Futbol üzerine fazla roman yoktur. Ferhat Uludere, bir Trakya kasabasındaki futbol dünyasını öyküler üzerinden anlatmış. Tazı Vedat, Puşkaş Sami, Topçu Nuri, Mümin Mücahit ile lakapların hala kaybolmadığı bir küçük dünyanın hikayesi...

Ferhat Uludere
Doğan Kitap
189 sayfa / 20 TL