Fatma Barbarasoğlu‘nun masasında öyküden denemeye pek çok türde kitap var. Beşir Ayvazoğlu İbrahim Kalın’ın ‘Ben, Öteki ve Ötesi’ni bitirmek üzere. Hakan Bıçakcı ise şu sıralar yeni çıkan hikâye ve romanları okuduğunu söylüyor.
İki muhalled kitabı bitirmek üzereyim
Beşir Ayvazoğlu: “Şu sıralarda yazmayı planladığım bir kitapla ilgili okumalarım dışında, birini bitirmek üzere olduğum iki muhalled kitap masamda. İkisi de büyük boy; biri 568, diğeri 539 sayfa… Bitirmek üzere olduğum kitap, İbrahim Kalın’ın ‘Ben, Öteki ve Ötesi’. İbrahim Bey, İslâm-Batı ilişkilerini ‘ben’ ve ‘öteki’ kavramlarını merkeze alarak enine boyuna analiz ettiği -daha önce yazdıklarını da kuşatan- eserinde, okuyucusunu hiç sıkmadan Doğu ve Batı’nın ilim, sanat, edebiyat ve kültür coğrafyalarında uzun bir yolculuğa çıkarıyor. Eserde Batı toplumları tarafından farklı dönemlerde ‘öteki’ olarak kurgulanan İslâm algısının arkasında hangi tasavvurların, hayallerin, korkuların, çıkar ve hesapların yattığı deşifre edilmiştir. Ancak İbrahim Bey’in amacı, bu algının benzerini yaratarak Batı düşmanlığını körüklemek değil. Tam aksine, İslâm dünyasında ‘Batı-merkezciliğe ve sömürgeciliğe karşı çıkmak adına üretilen’ ben-merkezci tepkilerin hem İslâm ahlâk ve düşünce geleneğine, hem tarihî tecrübeye, hem de Müslüman toplumların bugünkü gerçeklerine aykırı olduğu kanaatini taşıyor.
Mutlak mânâda iyi ve haklı bir ‘ben’in mutlak mânâda kötü, haksız bir ‘öteki’yle çatışması, kazananı ve kaybedeni olmayan, ama aslında bütün insanlığa kaybettiren abes bir savaşa yol açmaktadır. Okumakta olduğum ikinci eser ise İsmail Kara imzasını taşıyor. Kudretli bir ilahiyatçı, tarihçi ve siyaset bilimci olan İsmail Kara’nın ‘Müslüman Olarak Avrupalı Kalmak’ isimli eserini İbrahim Kalın’ın eseriyle birlikte okumakta fayda var. Aşağı yukarı yüzyıldır sorulan ‘Müslüman kalarak Avrupalı olmak mümkün mü?’ sorusuna ve benzeri sorulara verilebilecek cevapların araştırıldığı, çeşitli zamanlarda yazılmış metinlerden oluşan bu kitap da kanaatimce 2017’nin en önemli çalışmalarından.”
Her türü bir arada okuyorum
Fatma Barbarasoğlu: “Çalışma masama kedi eniğini kaybetse bulamayacağı bir karmaşa hakim. Henüz postadan gelen kitaplar. Daha evvel okunmuş ama bir vesile ile tekrar okunmak için masaya indirilmiş kitaplar, çalışılan temalar için bekleyen kitaplar. Bütün bu karmaşanın kendi içinde bir düzeni var elbet. Öykü, deneme, şiir, roman, sosyolojik metinler ve DİB’in hazırladığı 2 cilt ‘Hadislerle İslam’ masadaki yerini hiç kaybetmez.
Aralık ayının öykü kitapları Yıldız Ramazanoğlu’nun ‘Adem’in Cevap Vermesi’, Ömer Faruk Dönmez’in ‘Bir Kitap Bir Balta’, Hasan Erbay’ın ‘Tıbbiyeli Muharrem’i oldu. Bir ay boyunca Ömer Erdem’in ‘Azap’ isimli şiir kitabı yol arkadaşım idi. Yakup Kadri’nin ‘Ankara’ romanını ikinci defa okumaya başladım. Ahmet Mithat Efendi’nin ‘Peder Olmak Sanatı’ isimli fikir kitabı ile ‘Hikmet-i Peder’ isimli romanı uzun bir süre masamda kalacak büyük ihtimal. Çünkü tematik olarak çok yavaş okuyorum. Deneme kitabı olarak ise Gökhan Özcan’ın ‘Gözağrısı’ var. Bauman ile yapılmış söyleşi kitabı ‘Birey’ ve Henri Lefebvre’nin ‘Ritimanaliz’, Jack Gody’nin ‘Mit, Ritüel ve Söz’ kitabı sosyoloji öğünü için besleyici kitaplar. İsmail Kara’nın ‘Müslüman Kalarak Avrupalı Olmak’ kitabı sanırım yıl boyu masamda kalacak.”
Elimde edebiyatın yeni çıkanları var
Hakan Bıçakcı: “Bazen vaktiyle ihmal etmiş olduğum klasiklere veya bir şekilde okuyamadığım eski kitaplara öyle bir gömülüyorum ki güncel edebiyatı takip edemez oluyorum. Bu aralarsa durum tam tersi. Üst üste bizim edebiyatımızın yeni çıkanlarını okuyorum. Çoğunlukla beğenerek. Dolayısıyla masamda edebiyatımızın sevdiğim kalemlerinin yeni kitapları var. Mahir Ünsal Eriş’in, Kutlukhan Perker’in çizimleriyle birleşen gotik uzun öyküsü ‘Öbürküler’. Doğu Yücel’in polisiye türündeki, mizahi yönü ağır basan yeni romanı ‘Kimdir Bu Mitat Karaman?’ ve Afşin Kum’un bizim buralarda geçen absürt bilimkurgu romanı ‘Sıcak Kafa’. Üçü de çok iyi gidiyor. Bir süre daha bu okumalara devam ettikten sonra bir ara yine eskilere dönmeyi planlıyorum.”
