ABD’nin Kudüs hamlesinin ardından İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği katliama karşı en güçlü ses Yenikapı’dan verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı ile yapılan mitingde yüzbinler tek ses oldu dünyaya ‘Kudüs’ü asla yalnız bırakmayacağız” mesajını verdi. “İslam dünyası Kudüs’te sınıfta kaldı” diyen Erdoğan “Kınamak yetmez. Dualarımızı bileğimizin gücüyle desteklemeliyiz. Çünkü zalim nasihattan anlamaz” diyerek mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi.
ABD’nin Büyükelçiliğini Kudüs’e tayımasının ardından başlayan krizde dünyaya en net mesaj İstanbul Yenikapı’dan verildi. Yenikapı Miting Alanı’nda Filistin halkına destek amacıyla “Zulme Lanet Kudüs’e Destek” mitingine katılan yüzbinler ‘Kudüs’ü asla yalnız bırakmayız” mesajı verdi. Mitingde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefinde ise ABD, İsrail ve bu gerilimde sesini yükseltmeyen İslam dünyası vardı:
İSLAM DÜNYASI SINIFTA KALDI: Kudüs sadece bir şehir değildir. Bir semboldür, imtihandır, Kudüs kıbledir. İlk kıblemizi koruyamazsak son kıblemizin geleceğine güvenle bakamayız. Açık konuşmak gerekirse İslam dünyası ve tüm insanlık Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır. (‘Reis bizi Kudüs’e götür’ sloganları üzerine) Yakındır inşallah.
ABD’NİN İKİ DUDAĞI ARASINDAKİ DÜNYA: 1967’de Kudüs’ün işgaline sessiz kalan Birleşmiş Milletler, İsrail’in gerçekleştirdiği haksız, hukuksuz, vicdansız, ahlaksız tüm eylemleri sadece seyrederek bu zulme zımnen ortak olmuştur. Niçin ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyorum anlıyor musunuz? Yoksa ABD’nin iki dudağının arasına mahkum olan dünyada zulümden başka şey göremezsiniz. Onun için ne diyoruz? Zalimler için yaşasın cehennem. Siyonizm mücadelesiyle karşı karşıyayız. Siyonistlerle Musevileri birbirinden ayırıyorum. Asıl mücadele Siyonistlerle. Onların Müslümanlara olan düşmanlığı hiç affedilir gibi değil.
EL HALİL HALA İŞGAL ALTINDA: İsrail 1947’den beri dilediğini yapıyor, bugün de aynı pervasızlıkla yoluna devam ediyor. ABD’nin aldığı son kararla Kudüs’ün mahremiyetine bir kez daha el uzatıldı. Mescid-i Aksa giderek sıklaşan bir şekilde radikal siyonistlerin çizmeleriyle kirletiliyor. El-Halil Camisi hala işgal altında ve biz Müslümanlar kınamaktan başka bir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz. Dualarımıza yüreklerimizin ve bileklerimizin gücünü eklemedikçe zalimi durdurmayız. Çünkü zalim nasihatten anlamaz. Şayet tüm dünya, tüm Müslümanlar bir olup bu zulmün karşısına dikilirse, sırtını dayadığı lobilerin desteği tek başına İsrail’in pervasızlıklarını sürdürmesine yeterli olmaz.
ÇANAKKALE NEYSE KUDÜS ODUR: Bizim için Çanakkale neyse Kudüs de odur. Önce biz kendi aramızda birliğimizi temin edeceğiz ki zalime karşı gerektiği şekilde güçlü durabilelim. Açık konuşacağım; Müslümanlar aralarındaki çatışmalarda, çekişmelerde, ihtilaflarda birbirlerine ne kadar şedidse, ne kadar tahammülsüzse hatta ne kadar vicdansızsa, hasımlarına karşı da o derece pısırık, cesaretsiz, korkak bir görüntü içindedir. 1,7 milyar Müslüman olarak Kudüs nöbetini devralma sırası bize gelmiştir.
ABD TARAF OLDUĞUNU GÖSTERDİ: Amerika büyükelçiliği Kudüs’ü taşıma kararıyla taraf olduğunu bir kez daha göstermiştir. Sorun çözmeden yana değil üretmekten yana olduğunu ortaya koymuştur. BM Güvenlik Konseyi’ni tıkayan tek ülke Amerika’dır. Buradan tüm Müslümanları ve insanlığı kendi dini fanatizmlerinin eseriyle dünyayı felakate sürükleyenlere karşı harekete geçmeye davet ediyorum.
İSRAİL GERİ ADIM ATANA DEK: İsrail’i bu yanlış adımlarından geri çevirene kadar mücadelemiz sürecektir. Dünyadaki Müslümanları dirilişe ayağa kalkmaya davet ediyoruz. Terör devleti İsrail hususunda attığı adımların bir gün geri dönüp Amerika’yı vurması da kaçınılmazdır. Amerikan halkına yönetimin yanlışları konusunda seslerini yükseltmesi çağrısı yapıyorum.”
1969 YILINDA MESCİD'İ AKSA'NIN KUNDAKLANMASINDAN SONRA KURULDU
Birleşmiş Milletler’in ardından en büyük hükümetlerarası kuruluş olan teşkilatın 4 kıtada 57 üyesi var. İİT’nin nüvesini Suudi Arabistan merkezli İslam Birliği adlı kuruluş oluşturdu. 1966’da dönemin Somali Cumhurbaşkanı Aden Abdullah Osman’ın ortaya attığı zirve fikrine Suudi Arabistan Kralı Faysal bin Abdülaziz el-Suud da destek verdi. İİT’yi oluşturma fikri, Fas’ın başkenti Rabat’ta yapılan İslam ülkeleri devlet ve hükümet başkanları konferansında olgunlaştı. Konferans, 21 Ağustos 1969’da Kudüs’teki El Aksa Camii’nin kundaklanması üzerine toplanmıştı. Bu konferansta, İslam ülkelerinin dışişleri bakanlarının Mart 1970’te bir araya gelmesi kararı alındı.
Türkiye’nin Nisan 2016-2019 arasında dönem başkanlığını üstlendiği İİT’ye üye ülkeler şöyle; Afganistan, Arnavutluk, Cezayir, Azerbaycan, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Brunei, Burkina Faso, Kamerun, Çad, Komor Adaları, Fildişi Sahilleri, Cibuti, Mısır, Gabon, Gambiya, Gine, Gine Bissau, Guyana, Endonezya, İran, Irak, Ürdün, Kazakistan, Kırgızistan, Kuveyt, Lübnan, Libya, Malezya, Maldivler, Mali, Moritanya, Fas, Mozambik, Nijer, Nijerya, Umman, Pakistan, Filistin, Katar, Suudi Arabistan, Senegal, Sierra Leone, Somali, Sudan, Surinam, Tacikistan, Togo, Tunus, Türkiye, Türkmenistan, Uganda, Birleşik Arap Emirlikleri, Özbekistan, Suriye, Surinam, Yemen.
Gözlemci statüsüne sahip ülkeler; Bosna Hersek, Orta Afrika Cumhuriyeti, Tayland, Rusya Federasyonu, Kuzey Kıbrıs. Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi, İİT Üye Ülkeler Parlamentolar Birliği, İslami Gençlik Diyalog ve İşbirliği Forumu, Birleşmiş Milletler, Bağlantısızlar Hareketi, Arap Birliği, Afrika Birliği ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı da İİT’nin gözlemci üyelerinden.
KUDÜS DÜŞERSE ANKARA KAYBEDER
Yenikapı mitinginde ilk konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. “Gazze’deki masumlar için ayaktayız” diyen Bahçeli şöyle devam etti: “Kudüs eziyet ve işkence altında batılın kapanıdır. Zulme seyirci olmayacağız. İsrail’in başkenti demekle bu tartı bu sikleti çekmez. Malum İslam ülkeleri kaçak güreşiyor İsrail ve ABD’yi ağzına almadan cılız kınama mesajlarıyla durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Alayına yuh olsun. İsrail teröristtir, canidir. Manen intifadayız. Kudüs namustur. Bu namusa el atan siyonizmin tetikçileri kaybetmeye mahkumdur. Kudüs’ü bir asır önce bırakmak zorunda kalmıştık. Ancak bu kez kaderine terk etmeyeceğiz.Kudüs düşerse tarih düşer. Kudüs düşerse Ankara kaybeder, İstanbul kavrulur.”
FİLİSTİN'DE SOYKIRIM UYGULANIYOR
MHP liderinin ardından kürsüye gelen Başbakan Binal Yıldırım, “Vahim bir yanlışa imza atarak büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyan ABD Başkanı bu zulme ortak olmuştur. Bu şiddetin adı soykırımdır, etnik temizliktir. Filistin Türkiye’nin, milletimizin meselesidir” dedi. “Bunu yapanlar tarih önünde sorumludur ve hesabını mutlaka verecektir” ifadelerini kullanan Yıldırım şöyle devam etti: “Elbet bir gün hak yerini bulacak zalime zulmünün hesabı da mutlaka sorulacak. 81 milyon vatandaşımızla Filistin halkının meşru hakkını sonuna kadar savunacağız. Filistin çaresiz değllsin, yüce Türk milleti sizinle beraberdir. İsrail elbet yalnız kalacaktır. ”
İSTANBUL’DA 10 SAATLİK UÇUŞ YASAĞI
Yenikapı’daki miting nedeniyle İstanbul’a uçuş yasağı getirildi. Yenikapı Meydanı’nın içinde olduğu 8 deniz mili yarıçapındaki bölgeye 14:00 ile 23:59 saatleri arasında görevli olmayan devlet ve sivil hava araçlarının yaklaşması, girişi ve kalkışı yasaklandı.
BUNUN ADI HAYDUTLUK VE TERÖR DEVLETİDİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yenikapı mitiginin ardından Türkiye’nin çağrısıyla İstanbul’da olağanüstü toplanan İİT zirvesine katıldı. Burada da İsrail’i hedef alan Erdoğan ‘’Açık ve net söylüyorum İsrail’in yaptığı haydutluktur, vahşettir, devlet terörüdür’’ dedi. “Kudüs davası tüm Müslümanların davasıdır” diyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Bugün İsrailli haydutlarca katledilen Filistinliler için harekete geçmek, tüm dünyaya insanlığın halen ölmediğini göstermek demektir. Kudüs kararıyla İsrail’in katliamlarına zemin hazırlayan ABD’nin eline, masum Filistinlilerin kanı bulaşmıştır. 2. Dünya Savaşı’nda toplama kampında işkenceye uğrayanların çocukları, Nazilere taş çıkartan yöntemlerle Filistinlilere saldırıyor. İsrail, katlettiği masumların hesabını uluslararası yargı önünde mutlaka vermelidir. Amerika’nın Kudüs kararı İslam dünyasına yönelik yeni operasyonların habercisidir. Meseleyi yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na götürecek, inşallah burada tüm İslam ülkelerinin ve vicdan sahiplerinin desteğini alacağız. Geldiğimiz noktada hepimiz şu gerçeği çok iyi biliyoruz; kınamak, kızmak, bağırmak bugüne kadar işgal ve zulmü durdurmadığı gibi bundan sonra da durdurmayacaktır. Müslümanlar kendi haklarını alana kadar hiç kimse bize hakkımızı altın tepside ikram etmeyecektir. Artık bu bozuk ve adaletsiz düzeni değiştirmenin zamanı gelmiştir.
