Türkiye’de son 10 yılda yürütülen kültür ve turizm projesinde gelinen nokta ‘10 Yıl, 10 Şehir, 10 Hikaye’ adlı kitapta toplandı. Bursa’daki Misi Köyü, İzmir Seferihisar, Mardin, Karabük Safranbolu, Şanlıurfa, Malatya, Balıkesir Edremit, Adana Saimbeyli ve Isparta Keçiborlu’da sürdürülen projeyle değişen hayatlar bu kitapta anlatıldı.
Yıl 2007... Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Anadolu Efes yola çıktı, Çoruh Vadisi’nde turizm eksenli bir yerel kalkınma modeli geliştirilmesi amacıyla Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR) ile ilerledi. Amaç, Türkiye’nin turizm çalışmalarına katkı sağlamak, bu alanda istihdamı artırmak ve sürdürülebilir turizm projeleri geliştirerek yerel kalkınmaya destek olmaktı. Bu kapsamda pek çok çalışmaya imza atıldı; eğitimler verildi, kültürel değerler canlandırılmaya çalışıldı.
Bursa’daki Misi Köyü, İzmir Seferihisar, Mardin, Karabük Safranbolu, Şanlıurfa, Malatya, Balıkesir Edremit, Adana Saimbeyli ve Isparta Keçiborlu’da yürütülen ‘Gelecek Turizm’de adlı bu çalışmanın 10 yıllık bakiyesi ‘10 Yıl, 10 Şehir, 10 Hikaye’ adlı kitapta toplandı. Kitapta projeyle desteklenen çalışmalar ve değişen hayatların anlatıldığı hikayeler Sunay Akın’dan Refika Birgül, Mutlu Tönbekici, Saffet Emre Tonguç, Günseli Özen, Derin Sarıyer, Yaşar, Mete Horozoğlu ve Ayşe Arman tarafından kaleme alındı. İşte o hikayelerden birkaçı...
12 BİN YILLIK TARİHLE SOLUK ALMAK
Dünyanın en eski tapınağı Göbeklitepe’de taş işçiliği yeniden canlandırılıyor. Amaç yerel motiflerin özellikle yeni binalarda kullanılması. Şanlıurfa’nın tarihini kitapta tarihçi-yazar Saffet Emre Tonguç kaleme almış: “(...) Çevresinde birçok höyük ve eski yerleşim yeri bulunan Şanlıurfa, Türkiye’nin en fazla arkeolojik kazı yapılan şehri. Bu zengin tarihin izlerini sürebileceğiniz Şanlıurfa Arkeoloji ve Mozaik Müzesi 70 binin üzerinde esere sahip. Yaklaşık 12 bin yıl öncesinden günümüze ulaşan Göbeklitepe, dünyanın en eski arkeolojik tapınağı unvanına sahip. (...)”
KELEBEĞİN KANADINDA SAİMBEYLİ
Adana Saimbeyli’de yürütülen ‘Kendi Kelebeğini Keşfet’ projesine ilçenin kelebek ve biyolojik çeşitliliği, sahip olduğu özel iklimi ve doğasının zenginliği ilham kaynağı oldu. Projeyi yürütenlerin hedefi, Saimbeyli’yi geleceğin eko-turizm destinasyonlarından biri yapmak. Oyuncu Mete Horozoğlu, kitap için yazdığı Saimbeyli yazısında “Eşsiz doğa güzellikleriyle donatılmış Adana’nın Saimbeyli ilçesinde kayıt altına alınmış 125 tür kelebekle eko-turizm canlandırılmak isteniyor. Umarım bu proje bir kelebek etkisini tetikler ve Saimbeyli hak ettiği değeri görür” ifadelerine yer vermiş.
SAFRANBOLU HATIRASI
Tarihi M.Ö. 3 bin yılına kadar uzanan Safranbolu, UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde. Kentteki tescilli binaların çoğu günümüzde otel, pansiyon, kafe ve hediyelik eşya dükkanı olarak kullanılıyor. Safranbolu’da iç mimar Derin Sarıyer danışmanlığında hediyelik eşya tasarım yarışması düzenlendi. Karabük Üniversitesi’nin himayesindeki yarışmada toplam beş eser ödüle layık görüldü, bunların prototipleri çıkarıldı, üretime geçildi. Derin Sarıyer “Esnafla görüşmelerimiz, üniversitenin tüketicilerle anketleri ve tasarım olgusunun evrensel prensipleri jüri değerlendirmelerimizin kriterlerini belirledi” diyor.
ARSLANTEPE’NİN FAHRİ HEMŞEHRİSİ
Yerleşik hayatın ilk kalıntılarına rastlanan Malatya’daki Arslantepe Höyüğü’nün tanıtılması ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması için çalışmalar başlatıldı. Arslantepe Höyüğü’ndeki kazı başkanı Roma La Sapienza Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Marcella Frangipane. Tam 40 yıldır kazıda görev yapıyor, Malatyalıların fahri hemşehrisi. “Bu köydeki her haneden en az bir kişi kazılarda çalışmıştır” diyor. Bu arada kazılarda Hititlerin izi aranırken kazılar sırasında bilinmeyen bir uygarlığın çok daha önce yaptığı bir saray bulundu. Çarpıcı çizimlerin süslediği duvarları halen ayakta.
