Sandıkla gelen sandıkla gider ama...

Sandıkla gelen sandıkla gider ama...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘metal yorgunluğu’ uyarısının ardından AK Parti’de başlayan görev değişiklikleriyle ilgili konuştu: Şahsi tercihim değil milletin talebi. Çetin yollar, yorgun bedenlerle aşılamaz. Sandıkla gelen sandıkla gider ama o sandığa kadar olan süreci de kimse göz ardı edemez kusura bakmasınlar.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Afyon’da “Hep Birlikte, Büyük Hedeflere” temalı 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın açılışında konuştu. Erdoğan, konuşmasının büyük bir bölümünü son dönemde partisindeki belediye başkanları ve teşkilatlardaki görev değişimine ayırdı. Sık sık 2019’daki seçimleri işaret ederek uyarılarda bulunan Erdoğan’ın mesajları şöyle oldu: (AK Parti’deki istifalar) “Değişime direnmek akıntıya karşı kürek çekmek gibidir. Belediyelerde benzer adımları atmanın hazırlıkları içindeyiz. Bu, benim şahsi tercihim veya partimizin kendi kendine icat ettiği bir yöntem değil. Bu milletimizin talebidir. Bu yenilenme sürecini, değişim ihtiyacını, tazelenme talebini kendi irademizle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Eğer bunu kendimiz yapmazsak sandıkta milletimiz yapar. Ona fırsat vermeden bu işi kendimiz çözmemiz gerekir. Millet bize en barizi 7 Haziran olmak üzere bu yönde çok net mesajlar verdi.  Madem ki 2019 Mart ve Kasım seçimleri bizim ve ülkemiz için hayati öneme sahiptir; öyleyse yine yapacağımız iş, yine milletimize bakmaktır. Milletimiz bize ne diyor? Değişim. Milletimiz bize ne diyor? Yenilenme. Milletimiz bize ne diyor? Reform.”

YENİLENME TASFİYE DEĞİL

“Yenilenme demek asla kadroları tümüyle tafiye etmek demek değildir. ‘Reform’ demek, mevcudu kaldırıp bir kenara atmak demek değildir. Belediye başkanlarımızın bir kısmının dinlenmesi veya başka görevlerde değerlendirilmesi icap ediyorsa karşılıklı mutabakatla gereğini yapacağız. Kimsenin alınmaması gerekir. Bugün bizim kadromuzu yeni isimlerle güçlendirmemizden daha doğal ne olabilir? Kurulduğumuz günden beri bu yenilenme sürecinden hiç kopmadık. Bugün meseleyi çok fazla konuşuyor olmamızın sebebi, Türkiye’nin içinde bulunduğu şartların çetinliğdir. Çetin yollar, yorgun bedenlerle aşılamaz.”

GÖREV İSTENMEZ VERİLİR 

“Siyasi terbiyemizde ‘görev istenmez, verilir’ anlayışı vardır. Sandıkla gelen elbette sandıkla gider ama o sandığa kadar olan süreci de kimse göz ardı edemez  kusura bakmasınlar. Siyasi geleneğimizde ihanet etmediği sürece görevden çekilmiş olanı yeniden değerlendirme yolu da daima açıktır.  (‘AK Parti milliyetçilik dilini kullanıyor’ eleştirileri) Tek millet demek milliyetçilikse, evet milliyetçiyiz. Tek bayrak milliyetçilikse, evet milliyetçiyiz. Rabiamız bu.” 

ARINÇ ÜÇ YIL SONRA AK PARTİ KAMPINDA 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin 244 gün sonra katıldığı 26. AK Parti İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda ilk kez “Cumhurbaşanı ve Parti Genel Başkanı” sıfatıyla partililere hitap etti. Toplantıya, Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu ile Kurucular Kurulu, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) ile Bakanlar Kurulu üyeleri, milletvekilleri ve genel merkez yöneticileri katıldı. Bu yıl kampa ilk kez kurucu milletvekilleri de davet edildi. Salona, TBMM eski Başkanı Bülent Arınç ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik birlikte girdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, partinin istişare ve değerlendirme toplantısına 3 yıl aradan sonra ilk kez katılmasına ilişkin soruya “AK Parti’nin Afyon’daki toplantısına geldim. Biliyorsunuz AK Parti’nin kuruluşundan önceki son toplantımızı da Afyon’da İkbal Otel’de yapmıştık” karşılığını verdi. AK Parti’nin demokrasi yolculuğunu yansıtan kısa filmde ise partinin “tazelenme ruhuyla 16 yıldır yoluna devam ettiği” mesajı verildi.

BİZ İDLİB’İN İÇİNDE  RUSLAR DIŞINDA OLACAK

“Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu büyük küresel ve bölgesel meselelerinin sayısı, çetrefilliği arttıkça bizim yükümüz de ağırlaşıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib’de yaşanan gelişmelere dair kritik açıklamalarda bulundu: Fırat Kalkanı Harekatı ile kendimize bölgemizde açtığımız alanı, şimdi İdlib’in güvenliğini sağlamaya yönelik yeni bir adımla daha ileriye taşımanın gayreti içindeyiz. İşte bugün örneğin İdlib’de ciddi bir harekat var ve bu devam edecek. Suriye sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturulmasına da asla izin vermeyeceğiz. İdlib operasyonunun ardından yeni inisiyatifler elde edeceğiz. Fırat Kalkanı bitti. Bunun adı da açıklanır. Şu anda operasyonu Özgür Suriye Ordusu yürütüyor, henüz askerimiz orada değil. İdlib’in içini Türkiye, dış tarafı ve sınırını da Rusya koruyacak.  Rusya havadan, TSK sınır içinden destek veriyor. Göç hareketine karşı tedbir alındı. (Fırat Kalkanı Harekatı’nda olduğu gibi bir yöntem mi kullanılacak?) Boksa girildiği zaman yumruğun sayısı sayılmaz.

LEVY’NİN NE İŞİ VAR  BARZANİ’NİN YANINDA

Erdoğan, IKBY’ye bağımsızlık referandumu üzerinden tepkisini sürdürdü: Barzani’nin sağında Fransa’nın eski dışişleri bakanı sol tarafında Bernard Henry-Levy bir Yahudi... Bunlar bir Siyonizmin planlamasını masa üstünde yapıyorlar. Bu planların içerisinde nelerin olduğunu gayet iyi biliyoruz ama uyanık olacağız. Ne işi var orada Barzani’nin sağında ve solunda bu adamların? Türkiye, senin dostun, kardeşin olarak buradayken, en zor zamanında senin yanındayken, sen Türkiye’yi bırakıp bunlarla beraber neyin planlamasını yapıyorsun? Bazı haberler gönderip duruyorlar, hayır. Başladığınız yere döneceksiniz. Atalarımız ‘El atına binen, tez iner’ demişler. Bugün başkalarının atlarıyla gençlik hayallerine doğru dört nala koşturanlar, çok yakında hakikatlerin acı yüzüyle karşılaşacaklardır.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN