Dünyada 175 ülkedeki kanser verileri analiz edildi, aşırı kilonun tıpkı sigara gibi kanseri tetiklediği ortaya çıkarıldı. O kanser türleri arasında bağırsak, yemek borusu, böbrek, meme, pankreas, yumurtalık, mide girişi, tiroit bulunuyor.
KARAR / FRANKFURT
Aşırı kilolu kişilerin kanser olma riskiyle ilgili yapılan bir araştırmada şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıktı. 175 ülkedeki sağlık verilerinin analiz edilmesiyle elde edilen sonuçlara göre aşırı kiloluların kanser olma riski normal kilolulara göre daha yüksek. Sonuçları Lancet adlı dergide yer alan araştırmaya göre, bazı kanser türleriyle aşırı kilo arasında ise direkt bağlantı var. Veriler başka bir ilginç gerçeği de gözler önüne serdi: Aşırı kilo, sigaradan sonra kansere neden olan ikinci neden.
Vücut Kitle Endeksi (BMI) 25’i aşanlarda kanser olma riski daha yüksek. Uzmanlar 175 ülkeden toplanan verileri değerlendirdi. Araştırmanın merkezinde en çok rastlanan kanser türlerinin yaş, cinsiyet, BMI ve mevcut şeker hastalıkları bağlamında değerlendirilmesi bulunuyor. Çıkan sonuçlara göre bütün kanser vakalarının yüzde 5.6’sının BMI ve şekerle ilgisi olduğu tespit edildi. Yani dünyadaki 800 bin kanser vakasının BMI ve şekerle alakası var. Şeker hastalığının değerlendirmeye alınmadığı analizde ise aşırı kiloların şeker hastalığının iki katı kanser nedeni olduğu gözlemlendi. Aşırı kiloların sebebiyet verebileceği kanser türleri arasında bağırsak, yemek borusu, böbrek, meme, pankreas, yumurtalık, mide girişi, tiroit bulunuyor.
Aşırı kilo ve şeker hastalığının kansere sebebiyet vermesinin nedenleri hakkında farklı açıklamalar var. Hangi mekanizmaların kansere neden olduğu henüz araştırma safhasında olsa da şimdilik en dikkat çeken izahlar şunlar:
Kronik iltihaplar:
Vücuttaki yağ depoları özellikle göbek yağı metabolizmaya büyük etki ediyor. Ortaya çıkan aktarıcı sıvılar iltihaplanmaya, bu da kansere neden olabiliyor.
Hormonlarının düzensizliği:
Aşırı kilo vücuttaki hormon dengesini bozduğu için kansere yol açabiliyor.
Kan şekeri seviyesinin yükselmesi:
Sadece şeker hastalığında değil bunun ön basamağı olan pre-diyabette de insülin üretimi artıyor. Her ikisi de kansere yol açabiliyor. Hatta bazı bilim insanları insülinin tek başına kanserojen olabileceğini söylüyor.
