Suriye Rusya’nın dengesini bozdu

Suriye Rusya’nın dengesini bozdu

Rusya’nın yaklaşık bir buçuk yıldır bulunduğu Suriye sahasında elde ettiği kazanımlar, kimyasal saldırının ardından tehlikeye girdi. Bu sebeple Esad rejimine kızgın olduğu belirtilen Moskova, izole edilme endişesi içinde Türkiye’yi de tehdit etti.

Suriye’deki iç savaşa Eylül 2015’ten bu yana doğrudan müdahil olan Rusya, aradan geçen sürede hem ülkede hem de bölgede önemli bir nüfuz elde etti. Kendini Suriye’deki baş aktör olarak tanımlayan Rusya, siyasi çözüm için Astana görüşmelerini başlattı. Bu dönemde, uluslararası toplumun Beşar Esad’a yönelik tutumunda da değişimler gözlendi. Ancak 4 Nisan’da İdlib’de gerçekleştirilen kimyasal silahlı katliam, ibreyi tekrardan Esad’ın aleyhine çevirdi. ABD’nin, kimyasal saldırıya cevap olarak 7 Nisan’da rejime ait bir askeri üssü vurmasıyla dünyanın tutumu da tekrardan Esad karşıtlığına döndü. Kimyasal saldırıdan sonra yaşanan gelişmelerin ardından, Suriye savaşında elde ettiği ‘oyun kurucu’ konumunu kaybederek Batı tarafından izole edilen bir ülke olma riskiyle karşı karşıya kalan Rusya’dan, bu ortamda Türkiye’ye yönelik de tehditkar açıklamalar geldi. Rusya Federasyon Konseyi Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı Klintseviç, “Türkiye Fırat Kalkanı’yla elde ettiği kısıtlı kazanımlarını kaybedebilir” dedi.

Türkiye’nin, ABD’nin saldırısını desteklemesinin ardından, Rusya son olarak da referandum üzerinden ipleri gerdi, vatandaşlarına “16 Nisan’dan sonra kargaşa çıkabilir. Tatil için Türkiye’ye gitmeyin” mesajını verdi. Rusya’nın ayrıca kimyasal saldırının ardından Esad rejimiyle de ilişkilerinin zedelendiği öne sürüldü. Al Monitor sitesine konuşan Rusya uzmanı Nikolas Gvosdev, “Ruslar olanlardan memnun değil. Çünkü ABD’yle yaptıkları kimyasal silahların imha edilmesi anlaşmasını uygulamayı becerememiş gibi göründüler. Ruslar bir şeyi yapamıyormuş gibi görünmeyi sevmezler” değerlendirmesini yaptı. Bir başka Rusya uzmanı Michael Kofman ise “Esad bu saldırıyla intihar etti. Rusya onu asla affetmeyecektir” diye konuştu.

YA BİZİMLESİN YA ESAD'LA

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’dan, Moskova ziyareti öncesi kritik bir hamle geldi. G7 zirvesinde Türkiye’nin de katıldığı bir ‘ayaküstü’ Suriye toplantısı düzenleyen Tillerson, Rusya’ya “Ya biz ya Esad” mesajını verdi. Moskova’nın işbirliği yapmadığı takdirde dışlanacağını ima etti.

uriye’nin İdlib vilayetinde 4 Nisan’da düzenlenen kimyasal saldırı ve bundan üç gün sonra ABD’nin Esad rejimini vurması, ülkede altı yıldır devam eden savaşı tekrardan dünya gündeminin birinci maddesi haline getirdi. Batılı ülkelerde ‘Esad’sız Suriye’ talebi yeniden yüksek sesle dile getirilmeye başlanırken, Washington-Moskova hattında da gerilimin arttığı gözleniyor. Dün bu ortamda gerçekleştirilen Yediler Grubu (G7) dışişleri bakanları zirvesinde, ABD tarafından yeni bir hamle geldi. Bugün Moskova’ya gidecek ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, toplantıda sürpriz bir Suriye zirvesi ayarladı. Bu zirveye G7 ülkelerinin yanısıra Türkiye, S. Arabistan, Katar ve Ürdün’ün de dışişleri bakanları katıldı.

Toplantıda Suriye’nin geleceği ve Rusya’nın tavrı konuşuldu. İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ın, ABD tarafından da desteklenen Rusya’ya Esad’ı desteklemesi nedeniyle yeni ekonomik yaptırımların uygulanması önerisi, G7 ülkeleri arasında kabul görmedi. ABD, İngiltere ve Fransa’nın Rusya’ya yönelik daha sert bir tutumdan yana olduğu, Almanya ve İtalya’nınsa buna karşı çıktığı belirtildi. Zirve sonrası yapılan açıklamalarda, ülkelerin Esad’sız bir Suriye konusunda hemfikir olduğu, Rusya’ya ilişkinse görüş ayrılığı yaşadığı gözlendi. ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada Rusya’nın ABD ve Batılı ülkelerle Esad ve İran arasında tercih yapması gerektiğini savundu.

ABD: Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Suriye halkının acısını azaltmak istediklerini belirterek, Rusya’yı da kendileriyle işbirliği yapmaya çağırdı. Bu şekilde Rusya’nın Suriye’nin geleceği konusunda önemli bir rol oynayabileceğini ifade eden Tillerson, Esad’la işbirliğine devam etmeninse Rusya’nın çıkarlarına aykırı olduğunu savundu. ABD’li bakan, “Rusya ya biz ve bizim gibi ülkelerle, ya da Esad, İran ev Hizbullah’la işbirliği yapacak. Esad ailesinin Suriye yönetimindeki sornu geliyor” dedi.

Almanya: ABD’nin Esad rejimine yaptığı operasyona destek veren Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, “Askeri operasyonla Esed rejimine karşı açık bir sinyal gönderen, ancak gerginliğin tırmanmamasını, aksine Rusya ile yakınlaşmak isteyen ABD’nin, bu açık tutumundan dolayı da memnuniyet duyuyorum” değerlendirmesini yaptı. Gabriel, “Suriye’deki ihtilafın barışçı bir şekilde çözümü ile ilgili siyasi süreci desteklemek için Rusya’yı kazanmak istiyoruz” diye konuştu.

İngiltere: Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Rusya’nın önünde “stratejik bir tercih” olduğunu belirterek, “Sadece kendi  halkını değil, Rusya’nın şöhretini de zehirleyen bu adama yapışık kalmak mı istiyorlar, yoksa çözümün parçası olmak mı?” ifadesini kullandı.

İtalya: ABD ve İngiltere’nin, Suriye rejimine verdiği destek nedeniyle Rusya’ya yeni ekonomik yaptırımlar uygulanması teklifine karşı en net mesaj İtalya’dan geldi. İtalya Dışişleri Bakanı Angelino Alfano, G7’nin bu kararı verecek bir merci olmadığını ve Rusya’nın izole edilmesinin yanlışlığını savundu. Alfano, ABD’nin Esad rejimine saldırısının ise siyasi çözüm için yeni imkanlar sunabileceğini ifade etti.

Fransa: Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, Beşar Esad’ın Suriye’nin geleceğinde yer alamayacağı konusunda bütün G7 ülkelerinin hemfikir olduğunu söyledi. Ayrault, Suriye’de siyasi çözüme ulaşılabilmesi için de Rusya’nın ‘ikiyüzlü’ tutumunu terk etmesi gerektiğini savundu.

ÇAVUŞOĞLU: BU REJİM DEVAM EDEMEZ

G7 zirvesinde düzenlenen Suriye toplantısına katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye’de Esad rejiminin devam edemeyeceğini belirterek, bir an önce geçiş hükümetinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Toplantıda, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın bugünkü Moskova ziyaretinde Rus tarafına ileteceği konuları konuştuklarını ve Türkiye’nin tutumunu aktardıklarını belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Sadece kimyasal silahlarla değil tank ve diğer konvansiyonel silahlarla da rejimin, muhalefeti vurmaya, masum insanları öldürmeye devam etmemesi gerekiyor. Bunun engellenmesi gerekiyor. Çünkü ateşkesten bu yana rejim, sık sık ateşkesi ihlal ediyor. Bombalama yapıyor, tankları, varil bombalarını kullanıyor. Bunların da engellenmesi gerekir.”

‘ABD ŞAM'I KİMYASALLA VURACAK’

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şam dahil olmak üzere ülkenin bazı bölgelerinde kimyasal silah provokasyonları yapıldığına dair güvenilir kaynaklardan istihbarat sağladıklarını ileri sürdü, “ABD’nin Şam’ın güneyini vuracağına dair duyum aldık” dedi.  İdlib’deki kimsayal saldırının da provokasyon olduğunu ileri süren Putin’e Trump yönetiminden cevap gecikmedi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada saldırının ‘muhalifler ya da teröristler’ tarafından gerçekleştirilmediğine emin olunduğuna dikkat çekilirken, Rusya’nın Esad’ı aklamaya çalıştığı ifade edildi.

REJİMİ IVANKA BOMBALATMIŞ

ABD Başkanı Donald Trump’ın, 7 Nisan’da Esad rejimine yaptığı füzeli saldırıyı kızı Ivanka’nın etkisiyle onayladığına dair iddiaları, Trump’ın oğlu Eric de doğruladı. İngiliz Telegraph gazetesine konuşan Eric Trump, babasının, “Dinle, bu gerçekten korkunç bir şey” diyen kardeşi Ivanka’dan etkilendiğinden emin olduğunu söyledi. Öte yandan Donald Trump, nükleer programından vazgeçmeyen Kuzey Kore’yi de tehdit etmeyi sürdürdü. Twitter’dan yazdığı mesajda “Kuzey Kore bela arıyor” ifadesini kullandı.

 

 

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN