Suriye’de 6 yıl sonra sil baştan politikası

Suriye’de 6 yıl sonra sil baştan politikası

6 yılı geride bırakan Suriye savaşının aktörleri, kanlı sürecin başladığı 2011’e geri döndü. “Önceliğimiz Esad’ın gitmesi” değil mesajı veren ABD’nin, İdlib katliamı sonrası tavrı değişti. İngiltere de Rusya’ya karşı tutumunu sertleştirdi.

Kuzey Afrika ve Mısır’ın ardından Arap Baharı’nın etki altına aldığı Suriye’de ilk kıvılcım 15 Mart 2011’de çaktı. İdlip’de Esad rejmine karşı ayaklanan Suriyeliler sokaklara çıkarak değişim istedi. Rejim, barışçıl sokak gösterilerini silahla bastırmak isteyince 6 yıldır dünyayı kaosa sürükleyen iç savaş başlamış oldu. Kanlı savaş  ortaya çıkardığı sonuçlarıyla Ortadoğu’yu olduğu kadar dünyayı da sarstı. 470 bin kişi öldü, yüzbinlerce kişi yaralandı. Yaklaşık 6 milyon Suriyeli de vatanlarından ayrılmak zorunda kaldı.

Türkiye, Ürdün, Lübnan’da yüzbinlerce kişinin yaşadığı çadırkentler oluşturuldu. Avrupa, tarihinin en büyük mülteci krizi ile baş başa kaldı. İsyanın ilk yıllarında,  Esad rejiminin bir an önce devrilmesi için harekete geçen ABD öncülüğündeki koalisyon, masaya askeri müdahaleden, ‘Eğit-Donat’ projelerine kadar pek çok senaryo koydu. Fransa ve İngiltere uluslararası topluma bir an önce operasyon yapılması çağrıları yaptı.

17-04/10/screen-shot-2017-04-10-at-033128.pngOrtadoğu’daki en verimli kaynaklara sahip ülkelerden Suriye’nin çeşitli noktaları farklı güçlerin kontrolünde.

Rusya ve İran’ın destek verdiği Esad rejimini yerinden oynatamayan dünya, yönünü siyasi çözüme çevirdi. 4 kez Astana, 5 Cenevre Zirveleri düzenlendi, yeni süreci ABD’nin BM Daimi temsilcisi Haley deklare etti: “Esad’ın gitmesi önceliğimiz değil.” Bu açıklamanın üzerinden 1 hafta geçmeden İdlib katliamı yaşanınca ABD, 6 yıl sonra ilk kez rejime ait bir hedefi vurdu. Fransa ve İngiltere operasyonların sürmesi çağrısı yaparken sahneye tekrar çıkan Haley’in “Esad iktidardayken siyasi çözüm olmaz” açıklaması süreci en başa çevirdi. CNN International’a konuşan Haley, Trump’ın Suriye’ye askeri müdahalesinin arkasının gelip gelmeyeceğine ilişkin “Eğer daha fazlasını yapması gerekiyorsa, yapacaktır. Bundan sonrası herkesin Suriye’de olanlara nasıl tepki gösterdiğine bağlı” diye konuştu. Şayrat Üssü’ne düzenlenen operasyondan birkaç gün önceki açıklamalarıyla ters düşen  Haley “Esad’la barışçıl ve istikrarlı bir hükümet görmek zor” dedi. Ülkesinin Suriye politikasını değerlendiren Haley, bölgede tek önceliklerinin de Esad’ın gitmesi olmadığını ifade ederek şunları söyledi: “Terör örgütü IŞİD’i de yenmeye çalışıyoruz. İran’ın Suriye’deki nüfuzunu kırmak ve nihayetinde siyasi çözüme ulaşmak istiyoruz. Rejim değişikliğinin gerçekleşeceğini düşünüyoruz.”

İngiltere ise Esad rejiminin İdlib’deki kimyasal silahlı katliamı sonrası Şam’ın en büyük destekçisi olan Moskova’ya yönelik tepkilerini sürdürüyor. Önceki gün Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ın Rusya ziyaretini iptal etmesi sonrası İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon da vahşetten Vladimir Putin yönetimini sorumlu tuttu. Rusya için “Her sivilin ölümünden sorumlular. Kuklacı Putin Esad’ı terk etsin. Barışın inşası için bize katılsın” diyen Fallon, Kremlin’in rejimin ‘ana destekçisi’ olduğunu ifade etti.

17-04/10/aas.jpg2011’den bu yana devam eden Suriye iç savaşı bölgesel aktörlerin müdahaleleriyle vekalet savaşına dönüştü. Ülkenin dört bir yanındaki cepheler, farklı grupların mücadelelerine sahne oldu. Onbinlerce çocuğun yetim kaldığı bu şüreçte, Suriye’nin hemen her kenti harabeye döndü.

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson da Rusya’nın Suriye’deki gelişmeler karşısında eylemsiz kalmasının, İdlib’deki katliama katkı sağladığını savundu. Moskova’nın ‘kimyasal silahları tespit ve yok etme’ anlaşmasını uygulamada başarız olduğunu kaydeden Tillerson, “Rusya’nın uluslararası topluma karşı görevini yerine getirememesindendir. Esad’a karşı daha sert bir duruş sergilemeliler” dedi. Öte yandan ABD’nin operasyonu Tahran-Moskova hattında ele alındı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin telefon görüşmesine dair açıklama yapan Kremlin “Her iki taraf, ABD’nin bağımsız devlete karşı düzenlediği saldırının uluslararası yasaları ihlal ettiğini ve kabul edilemez olduğunu vurguladı” ifadelerini kullandı.

SAVAŞIN KANLI KRONOLOJİSİ

15 MART 2011: Suriye’de Esad rejimine karşı olan muhalifler 15 Mart 2011’de ilk gösteriyi düzenledi, eylemler bir ay sonra ülke çapına yayıldı. Esad güçlerinin halkın üzerine ateş açmasıyla iç savaşın fitili yakıldı.

18 TEMMUZ 2011: ABD Başkanı Obama, 18 Temmuz’da Beşşar Esad’ı istifaya çağırdı.

20 AĞUSTOS 2011: Bazı Suriyeli yöneticilere AB’ye giriş sınırlaması getirildi, Suriye petrolüne ambargo uygulandı. 

30 HAZİRAN 2012:  İlk Cenevre zirvesi düzenlendi. Geçiş hükümeti kararı alındı ama uygulanamadı.

TEMMUZ 2012: ÖSO Halep’in kuzeyini ele geçirdi. 

NİSAN 2013: ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, rejimin elinde kimyasal silah bulunduğuna dair güçlü delillere ulaştıklarını söyledi. 

1 MAYIS 2013: Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah, 1 Mayıs 2013’te Suriye rejimine desteğini açıkladı. 

21 AĞUSTOS 2013: Doğu Guta’da kimyasal saldırı düzenledi, bin 300 kişi öldü. 

31 AĞUSTOS 2013: ABD Başkanı Obama, 31 Ağustos’ta askeri müdahale için Kongre’den yetki istedi, Fransa destek vereceğini duyurdu. 

6 KASIM 2013: ABD ve Rusya’nın girişimiyle BM nezdindeki girişimlerle ülkedeki kimyasal silahların imha edildiği iddia edildi. Ama bu yapılmadı.

29 HAZİRAN 2014: IŞİD, halifelik ilan etti, Ağustos’ta Rakka’yı ele geçirdi, Kobani’ye yürümeye başladı. 

14 EYLÜL 2014: Paris’te ABD başkanlığında toplanan 5 Arap ülkesi, Türkiye ve 40’a yakın ülke IŞİD Karşıtı Koalisyonu kurdu.

ŞUBAT 2015: ABD ve Türkiye muhalifler için ‘eğit-donat’ programını imzaladı, program bir süre sonra Washington tarafından askıya alındı.

EKİM 2015: Rusya Suriye’deki Tartus Üssü’ne ilk birliklerini göndererek savaşa direkt olarak dahil oldu.

15-22 ARALIK 2016: Muhalifler Halep’i terk etti. Muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde yaşayan siviller tahliye edildi.

30 ARALIK 2016: Türkiye ve Rusya’nın arabuluculuğuyla genel ateşkes ilan edildi.

23 OCAK 2017: Türkiye ve Rusya öncülüğünde Suriye’de çözüm sürecini görüşmek için Kazakistan’ın başkenti Astana’da ilk zirve yapıldı. Taraflar mart ayına kadar 4 defa Astana’da toplandı.

31 MART 2017: ABD BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley; “Esad’ın gitmesi önceliğimiz değil” diye konuştu.

8 NİSAN 2017: Haley, İdlib katliamı sonrası  “Esed iktidardayken siyasi çözüm olmaz” dedi. 

470 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Suriye savaşının başladığı günden bu yana bölgedeki kanlı tabloya dair farklı bilgiler paylaşıldı. Son olarak korkunç bilançoyu açıklayan Suriye Siyasi Araştırma Merkezi’nin raporunda, savaşta 470 bin kişinin hayatını kaybettiğini, bir milyon 900 bin kişinin de yaralandığı belirtildi. Bu kişilerden 70 bininin ilaç ve gıda yetersizliğinden öldüğü bilgisi paylaşıldı. Ülke nüfusunun yüzde 45’i evini ya da yaşadığı bölgeyi değiştirerek iç göçmen oldu. 6 milyon Suriyeli de ülkesini terk etti. 13 milyon 800 bin kişinin işinden olduğu savaşın Suriye’ye maliyeti ise 255 milyar dolar.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN