Cumhurbaşkanı Erdoğan, El cezire’ye yaptığı açıklamada ‘Hz. Muhammed’in ve O’nun sünnetinin kendisinin yol haritası olduğu’nu söylemiş. Aynı röportajda söylediği, “Lider taşın arkasına saklanırsa millet dağın arkasına saklanır' anlayışıyla hareket ettim. Lider her zaman meydanlarda olmalıdır ki halk da peşinden gitsin" sözlerinden de O’nun hangi sünnetini yol haritası edindiğini çıkarmak mümkündür.
Hazır Karar yazılarıma ‘Liderlik/ Kurtarıcılık/ Önderlik konusu ile başlamışken bu konuya bir yazı daha ayırayım diyorum.
Geçen hafta Peygamberlerin halklara yazılı bir mesaj getirme ve birkaç bin hadis söylemekten çok daha önemli bir misyon ifa ettiklerini anlatmaya/ sormaya çalışmıştım.
Peygamberler Risaletleri öncesinde de halkları arasında yaşayan ‘Emin’ insanlardır. Onların eminlikleri basit anlamda Güvenilirlikten ibaret değildir. Emanet peygamberlerde bulunması gereken en önemli sıfatlardan birisidir. Emanetin anlamı ‘Aktif İyi’ olmaklıktır. Kendileri dışındaki insanlar ve toplumun iyi olması için her şeylerini adamış ‘Şahidler’dirler. Kim bir zulme uğramış ise, kimin bir derdi/sıkıntısı, ihtiyacı… var ise çözmek için harekete geçen, herkesin ‘Çözerse o Çözer’ algısına sahip olduğu aktivistlerdir. Hz. Peygamberin ‘Hilf-ul-Fudüll’ isimli iyilik hareketinde yer alması O’nun ‘Emin’liğinin bir tezahürüdür. Peygamberlik bu ‘Aktif iyi’lerin gönüllü olarak yürüttükleri misyonun Allah üzerinden kurumsallaşmış şeklidir.
Kur’an, Hz. Muhammed’e ve dolayısı ile bize ‘İbrahim’in Milleti’ne ittiba etmeyi öğütler. ‘İbrahim’in Milleti’ çevrilegeldiği gibi İbrahim’in dini değil, ‘Eksen’i/ ‘Çizgisi’dir. İbrahim’in; Allah’ın dinini anlama ve hayata geçirme biçimi/ tarzıdır. (bkz. Millet kavramının bakara:282’deki fiil kullanımı. ‘Fel yümlil, en yümille’) Dolayısı ile Hz. İbrahim’in Kur’anca da övülen/ örnek gösterilen tavizsiz, güçlü duruşu Hz. Peygamber tarafından da eksen alınmıştır. Bu ‘eksen’ sakal bırakmak, diş misvaklamak, orucu hurma ile açmak… gibi sünnetlerden daha temel ve yaşamsal bir eksendir.
“Umdular ki sen gevşek/ tavizkar davranasın ki onlar da gevşek/ tavizkar davransınlar” diyor Kur’an Hz. Muhammed’e… Ancak O hiç taviz vermemiş, gevşeklik göstermemiştir. Tıpkı atası İbrahim gibi… Bana göre bu O’nun en zor sünnetidir. Bu sünnete ittiba etmeye yürekleri yetmeyenler O’nu Hary Potter karakteri gibi efsaneleştirip, örnek alınamaz kılma yoluna gitmişlerdir.
Şöyle yazmıştım:
“Peygamberlerin en büyük ve asıl mucizesi ‘Bizim içimizden bir beşer’ oldukları halde, ‘kelle kesen baş kaldıran’, kendilerini ‘Arzın sahipleri’ gören egemenlere tek başlarına bile olsalar direnmekten korkmamaları, uğradıkları tüm işkencelere, hakaretlere/ baskılara rağmen asla pes etmemeleridir. Kısacası “Çılgın Cesaretleri” ve ‘Sabr’ (Dik duruş/ Direniş) larıdır.
Kabul etmek gerekir ki, Peygamberlerin bu korkusuz- çılgın cesaret ve sabırları örnek alınması zor hasletlerdir. İşte tam da bu sebeple, onların sahip oldukları bu duruşun ‘İnsani/ beşeri’ özelliklerle başarılamayacak bir şey olduğunu iddia edegelmek ucuz kahraman takipçilerinin en büyük kaçamağıdır. Onların, kalplerinin kötülüğe yatkınlıktan temizlendiğini, özel niteliklere ve donanımlara sahip olduklarını, dolayısı ile Peygamberlik öncesi Ahlaki performanslarının kişisel çaba ve gayretlerinin ürünü olamayacağını söyleyerek topu taca atma telaşına düşmüşlerdir. Bunu da Peygamberleri herkesten daha fazla kutsama adına yapmışlardır. Buna ben ‘Kutsayarak Dışlama’ diyorum.” (http://sehirmedya.com/yazarlar/hz-supermenin-bevli/)
Öte yandan Peygamberleri ‘Önderlik’ Kurtarıcılık’ ‘Liderlik’ misyonlarından soyutlamak ya da bu misyonlarını tarihselleştirip, sadece o dönem insanlarının karizmatik lider ve önderlere ihtiyaç duyduğunu, insanın artık bu ‘Vesayet’ten kurtulduğunu iddia etmek insanı, toplumu ve dünya gerçeklerini görememektir. Küresel Siyonist derin efendiler birtakım kuklaların / helvadan putların/ süslü kavramların arkasına pusup, tüm dünyayı her anlamda ‘Tek’leştirmek için çevirmedikleri dolap kalmamışken, karşılarına çıkabilecek ‘Cesur Yürek’li solukları onların janjanlı kavramları üzerinden yorumlamak en hafif ifadeyle gaflettir.
Ezcümle, Erdoğan’ın Hz. Muhammed’in sünnetinden karizmatik liderlik sünnetini kast etmiş olduğunu düşünüyorum.
Yaktıkları/ yakacakları ateş O’na serin ve selamet olsun.
Amin.
