Şu kof ve usandırıcı akıl yürütme

Başkanlık sistemi tartışması son beş on yıla dek Türkiye’nin gündeminde hiç yer almamış da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Ak Parti’nin bir anda icat ettiği bir şeymiş gibi söz alıp duranlar var. Her şeyi de döndürüp dolaştırıp tek adam meselesine bağlamaya bayılıyorlar. Neymiş, sadece Tayyip Erdoğan için bir sistem değişikliği dayatılıyormuş, sonu da tek adam rejimine varacakmış.

Kimbilir kaç defa yazdım, bu usandırıcı akıl yürütme Özal döneminde de üç aşağı beş yukarı aynı şekilde paketlenip dolaşıma sokulmuştu. Rahmetli Özal’a, diktatörlük özlemi başta olmak üzere, yapılmadık suçlama kalmadı. Bütün tartışmayı Özal adı etrafına hapsetmek, otoriterlik vurgusuyla toplumu başkanlık sistemi tartışmasından uzak tutmaktı asıl dert.

Hangimizin ağzından başkanlık sistemi lafı çıksa, Özal’ın tetikçisi olmakla suçlanıyorduk. Azınlıktaydık o zaman. Ama 12 Eylül rejiminin bizi içine tıkmaya çalıştığı sisteme karşı çıkıyor, değişim ve dönüşüm çağrısında bulunuyorduk. Başkanlık sistemi önerisi doğru düzgün tartışılsın, millet tarafından anlaşılsın istiyorduk. Millet benimserse kıvanacaktık. Benimsemezse de başımız üstüne.

Buna bile izin verilmedi. Şimdi aradan çeyrek yüzyıl geçmiş durumda. Karşımızda yine aynı kof ve usandırıcı akıl yürütmeden başka bir şey yok. Başkanlık sistemine karşı çıkanların 12 Eylül’ün darbe anayasasının yerine geçecek, dört başı mamur bir parlamenter sistem önerisi var mı? Yok, onu da göremiyoruz. Sadece büyük kısmı kurgudan ibaret bir Erdoğan imgesi ve buna yaslanan akıl dışı bir Erdoğan karşıtlığı.

Usandırıcı akıl yürütmenin sahipleri Ak Parti’nin nasıl bir parti olduğu konusunda da fikir sahibi değil. Ak Parti’nin müzakere mekanizmalarından, parti içi tartışma kültüründen bihaberler. Diktatör heveslisi Özal imgesinin tıpatıp ikizi bir Erdoğan imgesini baştan benimsemişler, kendilerince Ak Parti’ye de buna uygun bir rol biçmişler. Kendim söyledim, kendim inandım hali.

Kof akıl yürütmenin sahipleri, FETÖ’nün kara propaganda makinesine de tümden omuz vererek, toplumun kimi kesimlerini akıl dışı bir Erdoğan ve Ak Parti karşıtlığıyla zehirlemeyi başardılar son yıllarda. Gelgelelim, onların derdi şu kişi ya da bu parti değil sadece. Onların derdi on yıllarca konforunu yaşadıkları ve baştan aşağı yerleşik düzenin sistem sigortalarıyla döşeli köhne işleyişi bir şekilde ihya etmek.

Vesayet düzeninin çökmesine, pek sevdikleri sistemin delik deşik olmasına aldırmıyor, adeta çocuk inadıyla statükonun sözcülüğünü yapıyorlar. Kimi uluslararası aktörlerle fena halde uyumlu, milleti belli sınırlar içine hapseden, hayatın her alanına kendi diledikleri tanımı getiren bir statüko bu.

Artık statükonun son demlerine geldiğimizi kabullenmek istemiyorlar. Bu akıl dışı reddediş hali 15 Temmuz’u anlamalarını da engelliyor. 15 Temmuz gecesi ve sonrasında milletin ortaklaşa bilincinde oluşan ve partiler üstü bir nitelik kazanan yeni hassasiyetleri okuyamıyorlar. Milletin büyük çoğunluğuna, peşinen benimsedikleri ve hesapta kendilerini seçkin kılan konumlardan bakmaya öyle alışmışlar ki varolan toplumsal ve siyasal gerçekliğe ancak düzayak açıklamalar getirebiliyorlar.

Gerçeklikle bağınız zayıflarsa bir döngüye, kendini sonsuza dek tekrarlama eğilimindeki akıl yürütmelere takılıp kalırsınız. Çeyrek yüzyıl öncesinin savlarından öteye geçemezsiniz. Milletin 15 yıldır sergilediği değişim ve dönüşüm iradesine akıl erdiremezsiniz. Erdoğan’ın ve Ak Parti’nin bunca yıldır milletin hassasiyetlerini siyasetin öncelikleri kıldığını ve bu yüzden de kesintisiz biçimde milletin teveccühüne mazhar olduğunu anlayamazsınız. Kendi akıl yürütmenizi sorgulayacağınıza, milleti suçlarsınız. Makarna/kömür retoriğinin konforuna sığınırsınız. Millet, o sıra, siyasetin belirleyici öznesi, hatta tarih yapıcı olmaktadır oysa. Yazık, bir kez daha ıskalarsınız.

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum